Web viewDeğerli arkadaşlarım, Yeryüzünün ve tarihin en anlamlı ve önemli...

22
Değerli arkadaşlarım, Yeryüzünün ve tarihin en anlamlı ve önemli Türk yengilerinden biri sayılan Çanakkale Savaşımız'ın 100. yılında , Ermenlerin bu yılki- yüzüncü yıl- anmalarında bilimsel örtüler altında yürütmekte oldukları güçlü propaganda araçlarını(bilindiği gibi bu etkinlikleri kendileri "Ermeni Tsunamisi" diye adlandırıyorlar) Almanya'ya da -belki özellile- yönlendirmiş oldukları görülmektedir. Aşağıda, haberdar olduğum -beki sizlerin de bilginizde bulunan- 6 etkinlik ( 1 Sergi, 2 Konferans ; 2 panel - konferans, 1 seminer-panel) hakkında bilgiler göreceksiniz. Kolayca anlaşılacağı gibi, söz konusu toplantıların ortak noktası-anaçizgisi, öncekilerde olduğu, bundan sonrakilerde de hep olacağı gibi; kabaca, Ermeni soykırımının bir sav değil "gerçek" olduğunu dünya kamu oyuna kabul ettirme amaclarına erişmek için bilimsel yöntemlerin, görsel-arşivsel araçların da kötüye kullanılmasıdır. Ermeniler'in " soykırımı"nı tüm dünyaya tanıtma istemlerinin " son" hedefi bellidir: Türk devletini yıkmak, ortadan kaldırmak. Bunu pek saklamıyorlar da. Bu korkunç planın arkasında, kuşkusuz, önce Yunanistan, Kıbrıs Rum Toplumu ve bunları dolaylı-dolaysız destekleyen AB ülkeleri, kimi uluslararası kuruluşlar, ülkemizde ve dış ülkelerde türettikleri yandaş örgüt, bilim adamı, sanatçı, politikacılar, çeşitli düzeylerdeki bürokratlar, değişik yapılı terör örgütleri vardır. Bu toplantıların panel, sempozyum gibi olanlarında ortak yön, düzenleyiciler ve konuşmacılar arasında mutlaka Türk vatandaşı ya da Türkiye kökenli kişilerin de bulundurulmasıdır. Bununla dinleyiciye verilmek istenen "ileti" ; "işte, görüyorsunuz, böyle Türkler de var

Transcript of Web viewDeğerli arkadaşlarım, Yeryüzünün ve tarihin en anlamlı ve önemli...

Değerli arkadaşlarım,

Yeryüzünün ve tarihin  en anlamlı ve önemli Türk yengilerinden biri sayılan Çanakkale Savaşımız'ın 100. yılında , Ermenlerin bu yılki- yüzüncü yıl- anmalarında bilimsel örtüler altında yürütmekte oldukları güçlü propaganda araçlarını(bilindiği gibi bu etkinlikleri kendileri "Ermeni Tsunamisi" diye adlandırıyorlar) Almanya'ya da -belki özellile- yönlendirmiş oldukları görülmektedir. 

Aşağıda, haberdar olduğum -beki sizlerin de bilginizde bulunan- 6 etkinlik ( 1 Sergi, 2  Konferans ; 2 panel -konferans, 1 seminer-panel) hakkında bilgiler göreceksiniz. Kolayca anlaşılacağı gibi, söz konusu toplantıların ortak noktası-anaçizgisi, öncekilerde olduğu, bundan sonrakilerde de hep olacağı gibi; kabaca, Ermeni soykırımının bir sav değil  "gerçek" olduğunu dünya kamu oyuna kabul ettirme  amaclarına erişmek için  bilimsel yöntemlerin, görsel-arşivsel araçların da kötüye kullanılmasıdır. 

Ermeniler'in " soykırımı"nı tüm dünyaya tanıtma istemlerinin " son" hedefi bellidir: Türk devletini yıkmak, ortadan kaldırmak. Bunu pek saklamıyorlar da. Bu korkunç planın arkasında, kuşkusuz, önce Yunanistan, Kıbrıs Rum Toplumu ve bunları dolaylı-dolaysız destekleyen AB ülkeleri, kimi uluslararası kuruluşlar, ülkemizde ve dış ülkelerde türettikleri yandaş örgüt, bilim adamı, sanatçı, politikacılar, çeşitli düzeylerdeki bürokratlar, değişik yapılı terör örgütleri vardır. 

Bu toplantıların panel, sempozyum gibi olanlarında ortak yön, düzenleyiciler ve konuşmacılar arasında mutlaka Türk vatandaşı ya da Türkiye kökenli  kişilerin de bulundurulmasıdır. Bununla dinleyiciye verilmek istenen "ileti" ;  "işte, görüyorsunuz, böyle Türkler de var onlar da 'jenosit'diyor', yalnız biz değil, birçok Türk, bilim adamı da  Türkler'in Ermeniler'e soykırımı yaptığını savunuyorlar". 

Bir başka belirgin bir ortak yön de Türkiye'yi doğrudan ve dolaylı " soykırımı" karaçalmasıyla suçlayan "bilimsel" dedikleri bu toplantılara karşı tezi savunan Türk ya da yabancı bir bilim adamanın çağrılmamasıdır.  Kendilerini tek sesli müziğe kaptırmış, gidiyorlar. 

Kendilerine bilim adamı, toplantılarına " bilimsel" derken içleri nasıl dingin olabiliyor bu insanların, bilinemez.

Bunların içinde en çok Türk ya da Türkiyeli, Hamburg  sergisi ve Panel'in düzenlenmesinde görülüyor. Programlarına bakılırsa, "Osmanen in Hamburg" Sergisi'nde başrolü oynayan kuruluşların başında,  yöneticiliğini,  bir süre Türkiye'de

bulunmuş, Türkçe de bilebilen Dr Camilla Dawletschin-Linder adlı-kişinin yaptığı " TürkiyeAvrupa Merkezi (TürkeiEuropaZentrum- TEZ) ile, sergi kapsamındaki Panel'in düzenlenmesindeki "konzept"i oluşturan Prof. Dr. Yavuz Köse  ve aralarında Sina Gögen ile Evgi Güler adlı öğrencilerinin de yer aldığı gençler olmuş! (Avrupa'da " Doğu Bilimciliği - bu arada Türkoloji kürsülerinin kuruluşlarındaki batılı düşünce ve amaçları anlamak için -okumamış olanlara- Edward Said'in " Orientalism" adlı kitabını( sanırım Türkçe'ye de çevrilmiş) salık verebilir miyim? Anlaşılan şimdi bu Enstitü'nün((Asien-Afrika Instituts/Türkologie) önemli görevi, kimbilir kaç yıldır, Hollanda'daki Leiden Üniversitesi'ndeki Uğur Ümit Güngör'ü de kendi çizgisinde eğitmiş, yoğurmuş Eric-Jan Zürcher'in yaptığı gibi, Türk tarihine "kirli bir tarih" betimlemesiyle yaklaşan, karşı çıkan, çıkacak öğrenciler üretmek olmuş. 

Aşağıdaki etkinlik programlarını okudukça göreceğiniz gibi Türkiye'li adlar arasında başta özellikle Ermeni savları konusunda arşivlerimizi ve tarihimizi kirleten Fikret Adanır, Taner Akçam  (babası -ışıklar içinde yatsın- Köy Enstitülü öğretmen, sanatçı-vatansever Dursun Akçam ile Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyesi ve İMECE Dergisi yazarı Alper Akçam'ı saygıyla anıyorum), Ozan Aslan (İzmir Ekonomi Üniversitesi) var. 

Berlin'de Haziran 2015 ayında yapılacak geniş bir  büyük ve uzmanlık konusu toplantının sekretaryasını- aynı zamanda temas noktası- Dilek Güven yürütüyor.

Yukarıdaki amaçlarına ulaşmak için kullanmakta oldukları çeşitli nitelikli -binlerce- etkinlik arasında  aşağıdaki  toplantıların 5'i, 11 Kasım 2014 ile 3 Mart 2015 tarihleri arasında; Hamburg, Berlin, Potsdam, Wuppertal'da gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Biri ise Haziran 2015 ayının ilk haftasında Berlin'de yer alacaktır. 

Bu kimi oldukça geniş kapsamlı ve birkaç gün süren bilimsel görünümdeki etkinliklerden Hamburg'da yer alan 2'si- Osmanlılar Hamburg"da adı altında Ermeni soykırımı propagandasının yapıldığı " Sergi" ile, sergi kapsamında yüzde yüz aynı amaçla düzenlenmiş olduğu katılımcılarının  konuşmalarıyla kanıtlanmış bulunan "  Büyük Savaş"- Birinci Dünya Savaşı'nda Hamburg ve Osmanlı İmparatorluğu" konulu Panel toplantısı, Hamburg'da Türk tezlerini benimsemiş aydınlar ile bir bölüm üniversite öğrencisince izlenmişse de Türk görüşlerinin de anlatılması, ne yazık ki, Panel yöneticileri tarafından konuşmak isteyenlere bu olanak pek az tanındığı için, etkinlik yerindeki sesli protestolarla sınırlı kalmıştır. 

Sergiyi gezmiş olanların kimisi "Osmanlılar Hamburg'da" gösterimine olan tepkilerini, ziyaret defterine düşülen notlarla dile getirmiş ve bu arada serginin asıl amacının "Osmanlı-Hamburg ilişkilerinin ortaya konulması değil, hiç ilgisi olmadığı halde, büyük ölçütlerdeki kimi posterlerin duvara, hem de en göz alacak biçimde yerleştirilmiş olmasıyla, Ermeni  soykırımı tezlerinin propagandasının yapılması olduğu"nu yazmıştır.

Yukarda değinilen Panel için hazırlanan bir not'da şöyle denilmiştir: "Hamburg Üniversitesi'nde, yukarda değinilen Sergi kapsamında 15 Ocak 2015 günü, Üniversite'nin Asya-Afrika Enstitüsü Türkoloji Bölümü(Asien-Afrika Instituts/Türkologie) tarafından, Politik Eğitim için Eyalet Merkezi ve Devlet ve Üniversite Kütüphanesi'nin işbirliğiyle( Landeszentrale für politische bildung und der Staats-und Universitatsbibliothek), “Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu” konulu bir Açıkoturum düzenledi. Bu etkinlikten önce, aynı Üniversite'de, yukarda da belirtildiği gibi aslında Ermeni soykırımı tezlerini desteklemek için oluşturulmuş, bir ay süreyle açık kalan “Osmanlılar Hamburg'da” konulu bir tarihsel belge sergisi (sergide, belge niteliğini taşımayan, büyük kartonlara yazılmış sözde “Ermeni Soykırımı” tanıtım yazıları ile Enver, Talat ve Cemal Paşaların fotoğrafları ilk yeri tutuyordu) açılmış ve Açıkoturum'un bu Sergi kapsamında gerçekleştirileceği duyurulmuştu. Toplantıya Bern ve Zürich Üniversitelerinden 2 profesör, Utrecht Ünüversitesi'nden Prof.Dr. Uğur Ümit Üngör ( Üngör'ün, Hollanda'da ünlü Türkiye karşıtı Prof. Eric-Jan Zürcher tarafından “Ermeni soykırımı” savlarının gönüllüsü olarak “özel imal ettiklerinden” biri olduğu biliniyor. Anlaşılan adıgeçen, Zürcher korumasındaki 'Ermeni Soykırımı' karaçalmaları konusundaki başarıları nedeniyle tez elden profesörlüğe yükseltilmiş, ya da havalı olsun diye Açıkoturum düzenleyicileri tarafından programda 'profesör' diye tanıtılmış), Taner Akçam gibi, tüm varlığını ve yaşam araç ve nedenini Ermeni tezlerine adamış, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fikret Adanır'ın katılacakları, kolaylaştırıcının da İstanbul'daki Doğu Enstitüsü'nün( Orient Institut) Müdürlüğünü yaptığı anlaşılan, bir başka Prof Dr. ünvanlı Raoul Motika olacağı bildirilmişti. Ancak Üngör gelememiş, yerine, adı sanı pek bilinmeyen ama tarihçi olarak tanıtılan kalabalık ağızlı bir başka Prof. Dr. Oliver Janz , çabuğundan bulunmuştu.

Hamburg'da okuyan, daha önce sergiyi de önceden gezmiş oldukları anlaşılan bilgili ve bilinçli vatandaşlarımız ile TGB'li olduğunu sandığım kimi ünversiteli Türk gençleri de Açıkoturum'a gelmişti. Sözü uzatmayayım, oturum başladı ve bu prof'ların tümü, tam 2 saat boyunca Türkiye'ye, Osmanlı'ya, Türkler'e kan kustular; hakaret ettiler. Bilinen Ermeni savlarını, kendilerince savunarak değerlendirmeler

yaptılar. Dinleyicilerin tümü Açıkotorum profesörlerinin sözlerini gergin bir sessizlik içinde dinledi. Konuşmacılar içinde en haksız, hatta sapık değerlendirmeleri Sabancı Üniversitesi Öğretim üyesi Fikret Adanır yaptı. Bunlardan ikisini söyleyeyim:

1)Osmanlı'nın( Türkler'in )Ermeniler'e 1915'de yaptığı tam anlamıyla “soykırımı”dır. Çünkü bunu “ o niyetle- kasıtla-yapmışlardır. Bunlar belgelidir.

2)Türkler “ soykırımı” yapmasalardı “ulus” olamazlardı.

Geçelim!

Kendilerini Ermeni karaçalmalarına kaptırmış Beş profesör toplantıdaki son sözlerini söyledikten sonra sıra sorulara geldi. Hemen iki Türk genci söz alıp, Türk tezlerini ortaya koyan kısa ve yerinde sorular sordular. Bunlar konuşmacılar tarafından,  "önemli değil” gibi nitelemelerle geçiştirildi. Üçüncü bir Türk dinleyici, “ burada 2 saattır Türkler'e hakaret edilmektedir” deyip “1918 yılında Alman-Ermeni Derneği'nin, zamanın Alman Başbakanı Hertling'e yazdığı bir mektupta, 'Türkler'in Ermenilerden daha çok kayıp verdiğini' doğrulamasına karşın, bir soykırımdan nasıl söz edilebildiği" sorusunu yazılı bir kağıttan okuyarak sorarken kendisine sözünü tamamlama olanağı verilmedi, sonunda mikrofonu elinden adeta alındı.

Bu yöntem, bu gibi toplantılarda Türk tezlerine söz hakkı vermeme oyunlarının tipik uygulamalarından biriydi. Toplantıyı düzenleyenlerle açık oturumcu-oyuncu- prof'lar, yalnız kendilerini ve ileri sürdükleri Ermeni tezlerini dinlemeye ve takdire gelen yakınlarını, yandaşlarını duymak, onlardan alkış almak istiyor, karşı düşüncede olanlara söz hakkı tanımayı uslarından geçirmiyorlardı. Sonuçta 5 profesörü 2 saat konuşturduktan sonra, düşüncelerine karşı çıkanlara yarım saatlık bir yanıt olanağı tanımadan toplantıyı kapattılar. Oysa Türk tezlerine ilişkin görüşlerini dile getirmek isteyen daha onlarca dinleyici olduğu, söz almak için parmak kaldıranların çokluğundan belliydi. Davranışlarıyla, söz konusu profesörler, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”nde de öngörülen “söylem özgürlüğü hakkı”na ters düşüyor, onu bozuyorlardı ama, kendilerini kaptırdıkları Ermeni soykırımı saplantısı yüzünden, bunun ayırdında olmamayı yeğliyorlardı.

Bu söz çalması, haksızlık üzerine, ne oldu? Karşı görüşteki dinleyiciler, Türk gençleri, hep birlikte, açık oturum düzenleyicileri ve panel konuşmacılarına karşı; “lüge, lüge, alles lüge- yalan yalan,

tümüyle yalan- konuşuyorsunuz-” diye bağırmaya başladılar. Bu arada en ön sırada oturan bir hanım dinleyici, üzerinde Talat Paşa Komitesi ve Doğu Perinçek'in “ Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır” deyişi yazılı küçük pankarta düzenleyiciler ve konuşmacıların dikkatini çekiyordu.

Sonunda, konuşmacıların öne sürdüğü “ Ermeni Soykırımı” tezlerini paylaşmayan, kendilerine söz hakkı tanınmadığı için onları protesto eden dinleyiciler ve Türk gençleri podyuma çıkıp konuyu bu kez düzenleyici ve panelistlerle yüzyüze tartışmaya başladılar: AİHM 2. Dairesi'nin Perinçek Hükmü'ne dayanarak, parlamentoların; akademisyenlerin, siyasetçilerin “soykırımı”nın saptanmasında yeti ve yetki sahibi olmadıklarını, Açıkoturumda dinledikleri tarihçilerin ortaya koydukları önyargılı savların da kabul edilemez olduğunu anlattılar. Üngör'ün yerine oturtulan ve konuşmalarından tarihçi olup olmadığı pek çıkarılamayan Prof. Janz, kendisine AİHM'nin “soykırımı”nın kesinlikle hukuksal bir kavram” olduğu saptamasını anımsatan bir dinleyiciye, “tarihçiler hukukçudur” saçmalamasını yapıp işin içinden sıyrıldı! Böyle bir profesöre nasıl bir yanıt verilebilirdi?

Dinleyicilerden biri, Açıkoturum'un sahte kahramanı; oturduğu yerde sol kolunu göğsüne ve arasıra yamuklaştırdığı başına götürerek “ Sokrates” pozu vermeğe çalışan Prof. Adanır'ın kendisine uzattığı eli sıkmayı reddetti ve “ soykırımı”nı tarihçilerin, kendisi gibi birinin de yazabileceğini ama onu” saptayamayacağını”, Mahkeme'nin Perinçek davasındaki yargısına gönderme yaparak belirtti. Bir başka Türk vatandaşı da Adanır'a bu Ermeni tezlerini savunmakla “artık nobel” ödülünü bile alabileceğini söyledi. Bu arada iki Türk gencinin “ 28 Ocak'da AİHM Büyük Dairesi'nin alacağı son kararın da bir önceki Mahkeme kararına benzer olması durumunda ne yapacaklarını sorması üzerine Prof. Adanır, AİHM'ne küfrederek,

“ ne b.. yerlerse yesinler” yanıtıyla ne tür ve düzeyde bir akademisyen olduğunu, kendi söylemiyle belirledi."

 Toplantılar, Sergi-Konferanslar-Paneller, sempozyumlar:

1)Ausstellung ab 5. und Vortragsreihe ab 11. November 2014 Osmanen in Hamburg

Vortragsreihe  „Hamburg und das Osmanische Reich im I. Weltkrieg“ im Rahmen der Ausstellung „Osmanen in Hamburg - Eine Beziehungsgeschichte zur Zeit des Ersten Weltkrieges“

vergrößern

(Bild: Landeszentrale für politische Bildung)

Ausstellung Osmanen in Hamburg ab 6. November 2014

Nach vereinzelten Kontakten seit dem 16. Jahrhundert intensivierte sich der Austausch Hamburgs mit dem Osmanischen Reich im 19.Jahrhundert, in dem erstmals offizielle Beziehungen aufgenommen wurden. 1839 schlossen die Hansestädte einen „Freundschafts-, Handels- und Schiffahrts-Vertrag“ mit dem Osmanischen Reich. 1844 eröffneten die Osmanen ihr erstes Generalkonsulat in Hamburg. Bereits ein Jahr später wurde die diplomatische Vertretung der Hansestädte in Istanbul eröffnet, mit Andreas David Mordtmann (1811–1879) als erstem Generalkonsul. Die Handels- und Wirtschaftsbeziehungen nahmen im letzten Drittel des 19. Jahrhunderts rapide zu, Dampfschifffahrtsgesellschaften, wie die Deutsche-Levante-Linie oder HAPAG, erleichterten nicht nur den Warentransport, sondern ermöglichten auch Personentransporte. Insgesamt gewannen die Beziehungen des Deutschen Reiches mit dem Osmanischen Reich am Vorabend des I.Weltkrieges eine neue Qualität und wandelten sich schließlich zur tragisch-berühmten „Waffenbrüderschaft“.

Die Ausstellung widmet sich dieser Beziehungsgeschichte aus Hamburger Sicht und nimmt vor allem die Zeit zwischen 1914 und 1918 in den Blick. Archivmaterialien, die hier erstmals gezeigt werden, veranschaulichen nicht nur die wirtschaftlichen, diplomatischen und kulturellen Kontakte, sie vermitteln vor allem einen Eindruck von der Präsenz und vom Leben der ethnisch wie religiösheterogenen Gruppe der Osmanen in Hamburg.

Zur Ausstellung veranstaltet das TürkeiEuropaZentrum (TEZ) in Kooperation mit der Landeszentrale für politische Bildung Hamburg die Vortragsreihe

„Hamburg und das Osmanische Reich im I.Weltkrieg“.

Wir danken dem Staatsarchiv Hamburg, der Staats- und Universitätsbibliothek sowie dem Museum der Arbeit und dem Museum für Kunst und Gewerbe für die Kooperation und die Leihgaben.

Zur Eröffnung der Ausstellung am Mittwoch, 5. November 2014, um 18 Uhr im Vortragsraum der Bibliothek laden wir Sie und Ihre Freunde herzlich ein.

 

Programm

Begrüßung: Prof. Dr. Gabriele Beger, Direktorin der BibliothekVortrag: Dr. Camilla Dawletschin-Linder „Ade, Cospoli, ich will aber nicht denken,dass es ein Abschied für immer ist.”Eine Hamburger Familie im Osmanischen Reich zur Zeit des Ersten Weltkriegs.

Einführung in die Ausstellung: Prof. Dr. Yavuz Köse, Universität Hamburg, Asien-Afrika-Institut /Turkologie

Im Anschluss laden die „Freunde der Staatsbibliothek“ zu einem Glas Wein.

Staats- und Universitätsbibliothek Hamburg Carl von OssietzkyVon-Melle-Park 3, 20146 HamburgÖffnungszeiten:  Mo-Fr von 9-24 Uhr, Sa-So von 10-24 Uhr

 

2)

17.12.2014

Dr. Corry Guttstadt (Berlin/Jerusalem) Elke Hartmann, M.A. (berlin)Lesung: „Die auf den Weg ohne Heimkehr getrieben wurden. Lebenswege und Todeswege von Armeniern in literarischen Quellen“3)07.01.2015Prof. Dr. Sabine Mangold-Will (Wuppertal)

4)

Deutschland und die Türkei 1918 - 193315. Januar 2015Der große KriegHamburg und das Osmanische Reich im ErstenWeltkriegPodiumsdiskussionPodiumsdiskussion beleuchtet und bespricht Phänomene von Vertreibung, Massenund Völkermord in einem inter-disziplinären KontextFür Donnerstag, 15. Januar 2015, 18.00 Uhr, laden das TürkeiEuropaZentrum, die Staatsund Universitätsbibliothek sowie die Landeszentrale für politische Bildung Hamburg zu einer Podiumsdiskussion in den Lichthof der Staats und Universitätsbibliothek, Von MellePark 3, ein.Moderiert von Prof. Dr. Raoul Motika (Istanbul), diskutieren Prof. Dr. Fikret Adanır (Istanbul), Prof. Dr. Christian Gerlach (Bern), Prof. Dr. Oliver Janz (Berlin), Prof. Dr. Hans Lukas Kieser (Zürich) und Ass. Prof. Dr. Uğur Ümit Ungör (Utrecht) zum Thema.Ins Thema einführende Begrüßungsworte werden Prof. Dr. Gabriele Beger, Direktorin der Staatsund Universitäts-bibliothek, Dr. Sabine Bamberger Stemmann, Leiterin der Landeszentrale für politische Bildung und Prof. Dr. Yavuz Köse, Universität Hamburg, Turkologie/TürkeiEuropaZentrum, sprechen.Das Osmanische Reich war bereits vor Eintritt in den Ersten Weltkrieg durch die Folgen dreier aufeinanderfolgender Kriege zwischen 1911 und 1913 (Tripolitanienkrieg, Erster und Zweiter Balkankrieg) finanziell wie militärisch in einem desolaten Zustand. Die durch die massiven Gebietsverluste und Vertreibungen bedingten Flüchtlingsströme aus dem Balkan, überwiegend nach Anatolien, verstärkten die seit Jahren zunehmenden Spannungen zwischen den nun auch in etlichen vormals christlich dominierten Regionen die Mehrheit stellenden Muslimen und Nichtmuslmen. Während der Balkankriege fanden auch die ersten systematischen Homogenisierungsmaßnahmen statt, inderen Zuge großflächige Vertreibungen etwa der griechischen Bevölkerung erfolgten.Die Angst vor der endgültigen Zerschlagung der letzten Gebiete des Reiches und die Hoffnung dies mit der militärischen Stärke der Deutschen verhindern zu können, ließ die jungtürkische Führung auf Seiten des Deutschen Reiches in den Ersten Weltkrieg eintreten. Außerdem hofften sie auf eine mögliche Rück

gewinnung verloren gegangener Reichsteile. Zwischen 1915 und 1916 erfolgte die massenhafte Deportation und Ermordung hunderttausenderArmenier und anderer christlicher Gruppen (wie z.B. Assyrer und Aramäer).In der Podiumsdiskussion sollen einerseits Phänomene von Vertreibung, Massenmord und Völkermord in eineminterdisziplinären Kontext beleuchtet und besprochen werden. Dabei sollen die Besonderheiten, Parallelen und Gegensätzlichkeiten in der Deutung, Interpretation und Erinnerung/Gedenken von Kriegserfahrungen und genozidalenEreignissen diskutiert werden. Andererseits soll auch eine breitere Perspektive auf den Ersten Weltkrieg und zu besprechenden Phänomenen, gewissermaßen eine „außerosmanische“ Perspektive, eingenommen werden.Der Eintritt zur Veranstaltung ist frei.

 15.01.2015Podiumsdiskussion: Der Große Krieg: das Osmanische Reich im I. WeltkriegTeilnehmer:

Prof. Dr. Fikret Adanır (Istanbul) Prof. Dr. Christian Gerlach (Bern) Prof. Dr. Oliver Janz (Berlin) Prof. Dr. Hans-Lukas Kieser (Zürich) Prof. Dr. Raoul Motika (Istanbul) Dr. Uğur Ümit Üngör (Utrecht)

18.00 Uhr. Im Lichthof der Staatsbibliothek Hamburg

5) (Asien-Afrika Instituts/Türkologie) Zeuge eines Jahrhundertverbrechens

Das Deutsche Reich und der Völkermord an den Armeniern

Internationale wissenschaftliche Tagung in Kooperation mit dem Lepsiushaus Potsdam, 1. bis 3. März 2015

Die systematischen Vertreibungen, Todesmärsche und Massaker, denen die armenische Bevölkerung des Osmanischen Reiches ab April 1915 ausgesetzt war, werden vielfach als erster Völkermord des 20. Jahrhunderts angesehen. Es handelte sich um ein Jahrhundertverbrechen, das sich während des Ersten Weltkriegs

keinesfalls unbemerkt ereignete: Deutsche Missionare, Diplomaten und allen voran Militärs wurden unmittelbare Zeugen der gewaltsamen Geschehnisse. Die deutsche Reichsregierung stand ihrem jungtürkischen Kriegsverbündeten dennoch in treuer Waffenbrüderschaft zur Seite. Fast auf den Tag genau vor 100 Jahren nach dem Völkermord stellt sich daher einmal mehr die Frage nach der Verwicklung und Mitverantwortung der deutschen Akteure.

In der vom Deutschen Historischen Museum und dem Lepsiushaus Potsdam organisierten internationalen und interdisziplinären Tagung diskutieren renommierte Wissenschaftlerinnen und Wissenschaftler über die Rolle des Deutschen Reiches während des Völkermords an den Armeniern. Wie verhielt sich die Reichsregierung, wie die Diplomaten und Militärs? Welche Abhängigkeiten bestanden zwischen den Kriegsverbündeten? Welche Strukturen und Wege humanitärer Hilfe konnten während des Ersten Weltkrieges etabliert und genutzt werden? Die Konferenz aus Anlass des 100. Gedenktages an den Völkermord an den Armeniern wird ein differenziertes Bild der damaligen Ereignisse nachzeichnen und mögliche Handlungsspielräume auf deutscher Seite beleuchten. 

Alle Vorträge werden simultan ins Deutsche und Englische übersetzt.

ORT

Zeughauskino, Deutsches Historisches Museum

ANMELDUNG

Anmeldung erforderlich bis zum 23. Februar, unter [email protected].

PROGRAMM

1. März 2015

18.00–18.30 Uhr Eröffnung der KonferenzBegrüßung, Prof. Dr. Alexander Koch, Deutsches Historisches Museum, Dr. Rolf Hosfeld, Lepsiushaus Potsdam

18.30–20.00 UhrEröffnungsvortragMark Levene (University of Southampton)Tödliche Geopolitik, ethnische Mobilisierung und die Verwundbarkeit

von Menschen 1914–1918Deadly geo-politics, ethnic mobilisations and the vulnerability of peoples, 1914–1918

2. März 2015

9.00–10.00 Uhr Anmeldung

10.00–12.00 UhrPanel IDeutsch-Osmanische Politik und die armenische FrageGerman-Ottoman policy and the Armenian QuestionModeration: Rolf Hosfeld

Taner Akcam (Clark University): Die europäischen Mächte und die armenische FrageThe European Powers and the Armenian Question

Thomas Schmutz (Universität Zürich): Die deutsche Rolle und die Reformdiskussion zwischen 1913–1914The German role in the reform discussion of 1913–1914

Erik Jan Zürcher (Universität Leiden): Die unionistische Entscheidungsfindung 1913–1915Unionist decision making 1913–1915

Ronald Suny (University of Michigan): Kommentar 

12.00–14.00 Uhr Pause

14.00–16.00 Uhr Panel IIDie Reichsregierung, das Auswärtige Amt und der Völkermord an den ArmeniernThe Imperial Government, the Foreign Office and the Armenian GenocideModeration: Roy Knocke 

Martin Kröger (Politisches Archiv des Auswärtigen Amtes, Berlin): The Armenian files in the Political Archive of the Foreign Office – Origin, transmission, possibilities

Die Armenienakten im Politischen Archiv des Auswärtigen Amts – Entstehung, Überlieferung, Möglichkeiten

Hans-Lukas Kieser (Universität Zürich): Wangenheim und das jungtürkische Komitee. Eine Geschichte von Hoffnung, Täuschung und Genickbruch (1913–1915) Wangenheim and the Young Turk Committee. A history of hope, deceit and neck breaking (1913–1915)

Christin Pschichholz (Universität Potsdam/Lepsiushaus): Kolonialer Pragmatismus? Warum der Widerspruch aus dem Deutschen Reich gering bliebColonial Pragmatism? Why few objections came from the German Empire

Ashot Hayruni (Staatsuniversität Eriwan): Hätte die kaiserliche Regierung den Völkermord an den Armeniern verhindern können, ohne die Waffenbrüderschaft mit der Türkei zu gefährden?Could the Imperial Government have prevented the Armenian genocidewithout endangering the brotherhood in arms with the Turks?

Ulrich Sieg (Philipps-Universität Marburg): Kommentar

3. März 2015

9.00–11.00 UhrPanel IIIDas deutsche Militär im Osmanischen ReichGerman Military in the Ottoman EmpireModeration: Christin Pschichholz 

Alexander Krethlow (Universität Bern): Der Armeniergenozid und das deutsche MilitärThe Armenian genocide and the German military

Jürgen Gottschlich (Istanbul/Berlin): „Hart, aber nützlich“ – Hans Humanns Haltung zum Völkermord“Tough, but useful” – Hans Humann’s position toward the genocide

Ozan Arslan (University of Economics, Izmir): Wer steht in der Verantwortung an der Kaukasusfront? Eine Einschätzung der Entscheidungsprozesse und die angespannte

Allianz zwischen dem Deutschen Reich und den osmanischen Offizieren, 1914–1918Who is in charge of the Caucasian Front?: An Assessment of the Decision-Making Process and the Uneasy Alliance between the Imperial German and Ottoman army officers, 1914–1918

Hilmar Kaiser (Phnom Penh): Die osmanische dritte Armee und die Vernichtung der Armenier im Bezirk ErzincanThe Ottoman Third Army and the Extermination of the Armenians in Erzindjan District 

Oliver Stein (Freie Universität Berlin): Kommentar 

11.00–11.30 Uhr Kaffeepause

11.30–13.00 Uhr Panel IVDeutsche Verwicklungen – FallstudienGerman Involvement – Case StudiesModeration: Rolf Hosfeld 

Judith Perisic: (Universität Mainz): Die deutschen Verflechtungen beim Aufstand der Armenier und dessen Niederschlagung in Urfa The German involvement in Armenian insurrection and its suppression in Urfa

Fabian Stremmel (Ehringhausen, BAMF): Das deutsche Kulturprogramm in der Provinz Aleppo und der Genozid an den ArmeniernThe German Cultural Programmes in the Aleppo Province and the Armenian Genocide

Sigurd Sverre Stangeland (Collegium Hungaricum et Germanicum, Rom): Konsul Walter Rössler, Vali Djelal Bey und Beatrice Rohner – ein Triumvirat im Einsatz für die Armenier Consul Walter Rössler, Vali Djelal Bey and Beatrice Rohner – A triumvirate on the side of the Armenians

Hilmar Kaiser (Phnom Penh): Kommentar 

13.00–14.30 Uhr Pause

14.30–16.30 Uhr Panel VHumanitäres Netzwerk, Moralpolitik und NachwirkungenHumanitarian Networks, Moral Politics and AftermathModeration: Roy Knocke

Alexandra Przyrembel (KWI Essen/KHK Kolleg): Humanität in der Krise – die Massaker an den Armeniern (1895–1915)Humanitarianism in Crisis – the Armenian Massacres (1895–1915)

Rolf Hosfeld (Lepsiushaus Potsdam): Von der Moralpolitik des späten 19. Jahrhunderts zu den Anfängen internationalen Rechts From the moral politics of the late 19th century to the beginnings of international justice

Claire Mouradian (CNRS, Paris): Von Sèvres bis Lausanne: eine Frage von strafrechtlicher Vergeltung hin zur EntlastungFrom Sèvres to Lausanne: the issue of retribution towards exoneration

Raymond Kévorkian (Paris): Kommentar 

18.00 Uhr

Öffentliche Podiumsdiskussion

100 Jahre Völkermord an den Armeniern – Ein Kapitel deutscher Geschichte?Ort: Schlüterhof, Deutsches Historisches Museum

BegrüßungProf. Dr. Alexander Koch, Präsident der Stiftung Deutsches Historisches MuseumDr. Rolf Hosfeld, Wissenschaftlicher Leiter des Lepsiushauses Potsdam 

Es diskutierenShermin Langhoff, Intendantin des Maxim-Gorki-Theaters Berlin  

Markus Meckel, Präsident des Volksbunds Deutscher Kriegsgräberfürsorge e.V. und Mitverfasser der Bundestagsresolution zum Völkermord an den Armeniern von 2005

Prof. Dr. Mihran Dabag, Direktor des Instituts für Diaspora- und Genozidforschung der Ruhr-Universität Bochum

ModerationDr. Jacqueline Boysen, Journalistin, Berlin

Anmeldungen zur Podiumsdiskussion bis zum 3. März 2015 unter [email protected].

6)

Third ICRAR Conference held at:The Center for Research on Antisemitism,Berlin Institute of Technology, GermanyA conference organized byThe International Consortium for Research on Antisemitism andRacism (ICRAR),Center for Research on Antisemitism, BerlinPears Institute for the study of Antisemitism, LondonSabancı University, Gender and Women’s Studies Forum, Istanbul,Central European University, Department of Gender Studies, Budapest.

The history of genocide and its aftermath cannot be understood without taking gender into account. As research on the history of the Holocaust and other genocides has demonstrated, genocidal violence has different but related effects on men and women, on gender relations and on gender hierarchies. Its processes have imposed new meanings on biological differences, femininity and masculinity, and on sexuality. Post-genocidal periods have witnessed the reconstitution of gender relations and the gendering of memory. Histories and memories of genocide are deeply gendered, both in their content and their silences. In this conference we aim to bring together Holocaust scholars with experts in the emerging field of gender and genocide. 2015 will mark the centenary of the Armenian genocide and, accordingly, we aim to

pay particular (but not exclusive) attention to research that focuses on its specific history and memory.

We welcome contributions from regions both in and outside Europe, as well as diverse approaches and perspectives that enhance our understanding of the histories and memories of the Armenian genocide. Papers that situate the gendered aspects of the Armenian genocide in the larger history of genocides and analyze it in relation to the Holocaust and other genocides are particularly welcome.

Central questions include (but are not limited to):What is the function of gender in the exclusionary ideologies (antisemitism, racism) at work in different genocides?How are genocidal discourses and processes shaped by regimes of gender and sexuality? How far can queer approaches to genocide research in general and to the Armenian genocide in particular open up new perspectives?How do scholars comprehend and theorize the different uses of sexual violence in genocides in general, and the Armenian genocide in particular? How does gender frame responses (political, legal, literary, visual) to sexual violence? How can we analyze layers of gendered silencing around sexual violence? How do we conceptualize the end of genocide? Who are the “survivors” of genocide? What are the different ways in which conceptions of “post-genocide” and “survival” are gendered? How are “humanitarian interventions,” post-genocide processes and transitional justice gendered, sexualized, racialized and ethnicized? What are the different ways in which gender operates within post-genocide discourses, historiographies, memory works and silences? How is the Armenian genocide memorialized and gendered through monuments, museums, digital archives and other memory sites?What current initiatives deal with or mobilize gendered memories of genocide? How do they contribute to or challenge genocide recognition and genocide denial?

Deadline for applications: November 30, 2014

Please send a title and abstract (max. 300 words) together with your contact information and a brief CV to:Dr. Dilek Güven, Center for Research on Antisemitism: [email protected]

Kontakt

dilek güven

Zentrum für Antisemitismusforschung TU Berlin

[email protected]