... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci...

8
Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer Türkiye'de Tasarımcı Olmak Yer: Endüstriyel Sanatlar Yüksekokulu Konferans Salonu Saat: 14:00 Endüstriyel Sanatlar Yüksekokulu Konferans 21 Mart Cuma www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 455 21 - 27 MART 2008 İstanbul Gezisi İstanbul Modern Sanat Galerisi Ayasofya, Sultanahmet Cami Topkapı Sarayı, Kapalı Çarşı Saat: 02:00'de Yunusemre Kapısından Kalkış, 22 Mart 22:00'de Eskişehir'e Hareket Turizm ve Gezi Kulübü KAMPUSTE NELER VAR? ? Meksika Mutfağı Yer: Akademik Kulüp Saat: 19:30 Eskişehir Meslek Yüksekokulu Yemek Gezi Caz Kulübü’nün düzenlediği 6. Amatör Caz Müzisyenleri Festivali caza gönül veren amatör müzisyen- leri Anadolu Üniversitesi’nde buluş- turdu. 4. SAYFADA Ayla YILMAZ Resim Sergisi Yer: Salon 2003 Saat: 17.30 (Açılış) (9 Nisan tarihine kadar gezilebilir.) Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Cazcılar Anadolu’da buluştu 78 Kampuslerimizde bulunan bilgisayar laboratuarı sayısı Keman-Piyano Resitali Hasan N. TURA (Keman) Müge HENDEKLİ (Piyano) Yer: Salon 2003 Saat: 20:00 Devlet Konservatuvarı Resital İletişim Kulübü’nün bu yıl 4. kez düzenlediği “Kam- püste Reklam Var”etkinliği büyük ilgi gördü. Alanların- da uzman isimler, katıldıkları söyleşi ve panellerde de- neyimlerini öğrencilerle paylaştı. 4. SAYFADA “Kampuste Reklam Var” 50. yıla coşkulu konser Türk futbolunun simge isimlerinden Rıdvan Dilmen, Tanju Çolak ve Fethi Heper Anadolu Üniversitesi’nde düzenlenen “ Türk Futbolu’nda İz Bırakanlar” adlı söy- leşide öğrencilerle bir araya geldi. 5. SAYFADA Futbolda ve gönüllerde iz bıraktılar 22 Mart Cumartesi 24 Mart Pazartesi 25 Mart Salı ŞELDA DALGIÇ Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, üni- versitemizin kuruluşunun 50’nci yılı dolayısıyla verdiği konserde müzikseverleri büyüledi. Şef. Burak Tüzün yönetiminde 13 Mart akşamı din- leyici karşısına çıkan orkestra Devlet Konservatu- varı öğretim üyesi Doç. Toros Can’a eşlik etti. Ata- türk Kültür ve Sanat Merkezi Opera Bale Salo- nu’ndaki konserin ilk bölümünde Toros Can ta- rafından Bartok eserleri seslendirilirken, ikinci bölümünde Beethoven’ın eserlerine yer verildi. Konseri, Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli de izledi. 50. yıla coşkulu konser Öğrenci görüşü Tiyatro, sosyal ve kültürel hayatımıza neler kazandırıyor? 8. SAYFADA

Transcript of ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci...

Page 1: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

Ç‹ZG‹M‹ZAH/Atila Özer

Türkiye'de Tasarımcı OlmakYer: Endüstriyel SanatlarYüksekokulu Konferans SalonuSaat: 14:00Endüstriyel SanatlarYüksekokulu

Konferans

21 Mart Cuma

w w w . a h a b e r . a n a d o l u . e d u . t r A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ H A F T A L I K İ L E T İ Ş İ M G A Z E T E S İ S A Y I : 4 5 5 2 1 - 2 7 M A R T 2 0 0 8

İstanbul Gezisiİstanbul Modern Sanat GalerisiAyasofya, Sultanahmet CamiTopkapı Sarayı, Kapalı ÇarşıSaat: 02:00'de YunusemreKapısından Kalkış, 22 Mart22:00'de Eskişehir'e HareketTurizm ve Gezi Kulübü

KAMPUSTE NELER VAR??

Meksika MutfağıYer: Akademik KulüpSaat: 19:30Eskişehir MeslekYüksekokulu

Yemek

Gezi

� Caz Kulübü’nün düzenlediği 6.Amatör Caz Müzisyenleri Festivalicaza gönül veren amatör müzisyen-leri Anadolu Üniversitesi’nde buluş-turdu. 4. SAYFADA

Ayla YILMAZ Resim SergisiYer: Salon 2003Saat: 17.30 (Açılış)(9 Nisan tarihine kadar gezilebilir.)

Güzel Sanatlar Fakültesi

Sergi

CazcılarAnadolu’dabuluştu

78 KKaammppuusslleerriimmiizzddee bbuulluunnaann bbiillggiissaayyaarr llaabboorraattuuaarrıı ssaayyııssıı

Keman-Piyano ResitaliHasan N. TURA (Keman) Müge HENDEKLİ (Piyano)Yer: Salon 2003Sa at: 20:00Devlet Konservatuvarı

Resital

� İletişim Kulübü’nün bu yıl 4. kez düzenlediği “Kam-püste Reklam Var”etkinliği büyük ilgi gördü. Alanların-

da uzman isimler, katıldıkları söyleşi ve panellerde de-neyimlerini öğrencilerle paylaştı. 4. SAYFADA

“Kampuste Reklam Var”

50. yıla coşkulu konser

� Türk futbolunun simge isimlerinden Rıdvan Dilmen,Tanju Çolak ve Fethi Heper Anadolu Üniversitesi’nde

düzenlenen “ Türk Futbolu’nda İz Bırakanlar” adlı söy-leşide öğrencilerle bir araya geldi. 5. SAYFADA

Futbolda ve gönüllerde iz bıraktılar

22 Mart Cumartesi

24 Mart Pazartesi

25 Mart Salı

ŞELDA DALGIÇ � Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası, üni-versitemizin kuruluşunun 50’nci yılı dolayısıylaverdiği konserde müzikseverleri büyüledi. Şef.

Burak Tüzün yönetiminde 13 Mart akşamı din-leyici karşısına çıkan orkestra Devlet Konservatu-varı öğretim üyesi Doç. Toros Can’a eşlik etti. Ata-türk Kültür ve Sanat Merkezi Opera Bale Salo-

nu’ndaki konserin ilk bölümünde Toros Can ta-rafından Bartok eserleri seslendirilirken, ikincibölümünde Beethoven’ın eserlerine yer verildi.Konseri, Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli de izledi.

50. yıla coşkulu konser

Öğrenci görüşü� Tiyatro, sosyal ve kültürelhayatımıza neler kazandırıyor?

8. SAYFADA

Page 2: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Fevzi SÜRMELİ[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Ö. Zühtü ALTAN [email protected]

Medya Merkezi Koordinatörü: Prof. Dr. A. Murat [email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Doç. Dr. Erkan YÜ[email protected]

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİ[email protected]

Editörler: Araş. Gör. Çağdaş CEYHAN, Araş. Gör. Pelin ÖGÜT,Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU, Seza ZERMAN.

Görsel Yönetmenler: Yard. Doç. Dr. Sibel ONURSOY, Öğr. Gör. Cemalettin YILDIZ

ANADOLU HABER Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40

e-mail: [email protected]

Haber Merkezi: (222) 335 05 80 - 24 96 - 24 97

Yıl: 10 Sayı: 455Cuma günleri yayımlanır

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde 5500 adet basılmıştır Yayın Türü: Yerel süreli yayın Bas›m tarihi: 21 Mart 2008

ISSN 1302-0005

AnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Ali Emre DİNGİL2 A K A D E M İ K Ç A L I Ş M A L A R

� Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdariBilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Ayşe Çiğdem Kırel, “Örgütlerde Mob-bing Yönetiminde Destekleyici ve RiskAzaltıcı Öneriler” isimli çalışmasında iş-yerlerinde yaşanan psikolojik yıldırma vetaciz gibi kavramlarla tanımlanan mob-binglere karşı nasıl çözümler getirilebile-ceği konusuna değindi. Kırel’in çalışmasıAnadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der-gisi'nin 2007 yılında çıkan ikinci sayısın-da yayımlandı. Mobbingi “Bireylerin ör-gütlerdeki yoğun rekabet ortamında, bir-birlerini yıldırmaya yönelik saldırgancapsikolojik tavırlar sergilemesi” şeklinde ta-nımlayan Doç. Dr. Kırel bu davranış tipi-nin çalışma hayatında aslında hep var ol-duğunu ancak gündeme son yıllarda ta-

şındığını söyledi. Mobbingi; psikolojik yıl-dırma, psikolojik taciz gibi kavramlarla danitelendirebileceğimizi ifade eden Çiğ-dem Kırel son yıllarda popülerlik kazan-sa da bu tür davranışları insanların bir-birlerine söylemekten çekindiğini belirtti.Mobbing davranışların örgütlere maliaçıdan da zarar verdiğini kaydeden Doç.Dr. Kırel “Psikolojik bir yıldırma olayı olanmobbing çalışanların performansınınazalmasına, strese girmesine, örgüttenuzaklaşmasına, işe gelmemesine hattaişten ayrılmasına sebep olabilir. Bu ne-denle mobbing hem bireye psikolojikolarak zarar veren, hem de örgüte mad-di açıdan sorun çıkarabilen bir davranıştürüdür” dedi. Doç. Dr. Çiğdem Kırel,mobbing davranış tipinin önlenmesinin

kolay olmadığını ve zaman alan bir süreçolduğunu belirtti. Bu süreç içinde enönemli görevin yöneticilere düştüğünüifade eden Kırel, yönetici kanadın mob-bing konusundan haber olarak mobbin-gin örgüt içinde ne kadar önemli olduğubilmesi gerektiğini söyledi: “Yönetici,mobbinge maruz kalan mağdur kişiyleiletişime geçerek psikolojik saldırının ne-denlerini öğrenmelidir. Mobbinge nedenolan çatışmaları işlevsel hale getirebilecektedbirler almalıdır. Eğitim ise mobbingdavranışı önleme de en önemli süreçtir.Hem yöneticiler hem de çalışanlar bu ko-nuda eğitilerek mobbingin farkındalığısağlanmalıdır. Mobbingi yapan kişininkişilik özellikleri, sosyo-ekonomik çevresi,eğitim durumu saptanmalıdır. Mobbin-

ge maruz kalan kişilerin ise neden bu türdavranışlara maruz kaldığı, bireysel birsebep olup olmadığı araştırılmalıdır.”Mobbing mağduru kişilerin genelde dü-şük statüye sahip olduklarının altını çizenDoç.Dr. Çiğdem Kırel bu tür davranış-larda gücün de etkili olduğunu kaydet-ti. Bu nedenle örgütlerde güç dağılım-larında denge sağlanması gerektiğinivurgulayan Doç. Dr. Kırel her çalışanınkendi kulvarında hareket etmesinin debir çözüm olabileceğini belirtti. Mob-bingi önlemede hukuki anlamda her-hangi bir tedbirin alınmadığını ifadeeden Kırel, bunun nedenini mobbinginpsikolojik bir saldırı olması sebebiylezor ispatlanmasına bağladı. Türkiye’demobbing konusunda sonuçlanmış da-

vaların sayılı olduğunu belirten Doç. Dr.Çiğdem Kırel “Davalarda genelde mob-bing saldılar ispatlanamadığı için neyazık ki mağdurlarolumsuz etkileni-yor. Mobbingi ya-pan kişiler ise ör-gütlerde çalış-mayı sürdürü-yor, hatta mob-bing davra-nışlarınada devamediyor”dedi.

Doç. Dr. Ayşe Çiğdem Kırel

Örgütlerde mobbing yönetimi

Yard. Doç. Dr. Mehmet Kurban

Araş. Gör. Fatih Onur Hocaoğlu

Prof. Dr. Rıdvan Karalar

Doç. Dr. Ayşe Çiğdem Kırel

Yard. Doç. Dr. YelizMert Kantar

Yard. Doç. Dr. Mehmet Kurban-Yard. Doç. Dr. Yeliz Mert Kantar-Araş. Gör. Fatih Onur Hocaoğlu

� Günümüzde alternatif bir enerjiüretim kaynağı olarak enerji sektö-ründe yerini alan rüzgar enerjisi,Anadolu Üniversitesi İki Eylül Kam-pusu’nda bir dizi çalışmaya konu ol-du. Çalışma, Anadolu ÜniversitesiMühendislik-Mimarlık Fakültesi öğ-retim üyelerinden Yard. Doç. Dr.Mehmet Kurban, Araş. Gör. FatihOnur Hocaoğlu ve Fen Fakültesi öğ-retim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. YelizMert Kantar tarafından gerçekleşti-rildi. Çalışma Anadolu ÜniversitesiBilim ve Teknoloji Dergisi'nin 2007yılı ilk sayısında “Anadolu Üniver-sitesi İki Eylül Kampusu’ndaki Rüz-gâr Enerjisi Potansiyelinin Önselİstatiksel Analizi” adlı araştırma ma-kalesi olarak yayımlandı. Çalışmaile ilgili olarak Araştırma GörevlisiHocaoğlu şunları söyledi: “Bu çalış-ma Anadolu Üniversitesi BilimselAraştırma Fonu Başkanlığı tarafın-dan desteklenen “Anadolu Üniversi-tesi İki Eylül Kampusu’nda Rüzgar –Güneş potansiyelini belirleyerekHibrid (Rüzgar – Güneş) Enerji Sant-

ral Modeli Kurmak” başlıklı bilimselaraştırma projesi kapsamında ger-çekleştirilmiştir. Bu projeden eldeettiğimiz verilerin önsel- istatikseldeğerlendirilmesini içermektedir.Rüzgâr ve güneş enerjileri kesintilienerji kaynaklarıdır. Yani ikisindenbirlikte enerji üretmek enerji kalitesive enerjinin kesintisiz olması açısın-dan gerekli bir durum. Biliyorsunuzki fosil yakıtlar günümüzde gittikçetükenmekte. Gerek ülkemizde gerekdünyamızda olsun bunların kullanı-mı azalmakta ve insanlar yenilene-bilir enerji kaynaklarına yönlenmek-tedirler. En çok kullanıma sahipolan yenilenebilir enerji kaynaklarıda rüzgâr ve güneş enerjisi. Dolayı-sıyla biz bu çalışmamızda rüzgâr vegüneş enerjisinin birlikte kullanıldı-ğı bir sistem kurduk ve bu sisteminperformansını inceledik. Almış ol-duğumuz verileri istatiksel olarakanaliz ettik.” Çalışmanın sonuçları-na değinen Yrd.Doç. Dr. MehmetKurban ise şunları söyledi “Bu çalış-ma sonucunda 10 metre yükseklik-

te ölçtüğümüz verilerde rüzgar hızı-nın 3 m/s(metre bölü saniye),30metreden ölçtüğümüz verilerderüzgar hızının 4m/s olduğunu bul-duk aslında bu ekonomik anlamdaçok uygun görünmemekle birlikteEskişehir’de 30 metrede veri alanbir tek biz olmamız nedeniyle çalış-ma önem kazanıyor. Çalışma ayrıcayenilenebilir enerji kaynakları açı-sından halkı bilinçlendirmek ve fosilyakıtların tükenebilir ve çevreye za-rarlı etkilerinin olabileceği belirterekinsanları uyarmak adına önem taşı-yor. Eskişehir’in rüzgar enerjisi üre-timi açısından elverişli ve umut ve-rici olduğunu ifade eden Kurban,“Türkiye’de rüzgar enerjisinin kulla-nımı kısıtlı olduğunu belirterek sonolarak şunları söyledi: “Avrupa Bir-liği ülkelerine bakacak olursak dahaaz rüzgarları olduğu halde rüzgar-dan daha fazla yararlanmaktalar.Bizim rüzgar enerjisi açısından çokdaha iyi olan bölgelerimiz var. Eski-şehir bölgesinde düşünürsek iyirüzgar alan bölgeler var.

� Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bi-limler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Rıd-van Karalar, Dumlupınar Üniversite-si’nden Araş. Gör. Hakan Kiracı ile ortakyaptıkları “Marka Değeri Bileşeni OlarakMarka Bağımlılığı: Colalı İçecekler ÜzerineBir Araştırma” başlıklı çalışmalarıyla Mar-ka Değerinin Bir Bileşeni Olan Marka Ba-ğımlılığı’nın Kolalı İçeceklerde nasıl oluştu-ğunu incelediler. Çalışma makale olarakAnadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der-gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısındayayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu-pınar Üniversitesi İktisadi ve İdari BilimlerFakültesi’nde öğrenim gören 500 öğrenciüzerinde uygulanan anketler sonucundaelde edildi. Kolalı içeceklerin yılda 500 mil-yar ton kullanıldığını ve bu oranın her yılyüzde 5 arttığını ifade eden Prof. Dr. Kara-lar, Türkiye’de alkolsüz içeceklerde 2,2milyar dolarlık bir pazar olduğunu bunla-rın 1,5 milyar dolarını ise kolalı içeceklerinoluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. RıdvanKaralar, araştırma sonuçları içerisinde ye-ni çıkan kolaya özel bir önem vererek Co-la Turca’nın kola dünyasında iki ana mar-kayla, Coca Cola ve Pepsi Cola arasında

marka değeri açısından ne yapabileceğinianlamaya çalıştıklarını dile getirdi. Araştır-mada cinsiyetle ve gelirle ilişkili sonuçlar el-de ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Karalar, sı-ralamalarda Coca Cola’nın her zaman bi-rinci olduğunu kaydetti. Sıralamanın CocaCola, Pepsi Cola ve Cola Turca şeklinde iler-lediğini söyleyen Prof. Dr. Rıdvan Karalar,“Çıkan sonuçlara göre cinsiyetle kola kul-lanımı arasında bir bağlantı var ve bunagöre erkekler daha çok kola içiyor. Öğren-cinin gelirinin artışıyla kola kullanımı ara-sında da bir bağlantı gördük. Öğrencininaylık geliri arttığı zaman gelirinden kolayaayırdığı bölümü arttırıyor. Gelir düzeyleriaçısından yüksek düzeyde olanların CocaCola kullandığı sonucuna da ulaştık.” dedi.Alkol tüketenlerin kola tüketimi arasındabir ilişki olup olmadığını da araştıran ve al-kol tüketenlerin Coca Cola’yı tercih ettikle-rini belirten Prof. Dr. Karalar, “Alkol tüke-tenler Cola Turca’yı çok az miktarda tercihediyorlar. Cola Turca’yı tercih edenlerinbüyük bir çoğunluğu alkollü içki içmeyen-ler. Buradan çıkan sonucu da belirli bir ke-simin Cola Turca’ya yöneldiklerini yorum-layabiliriz.” diye konuştu.

Prof. Dr. Rıdvan Karalar

Eskişehir rüzgar enerjisi üretimi için elverişli

Parası olan CocaCola içiyor

Page 3: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

AnadoluHaber 3H A B E R Editör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLUTasarım: Burcu ÜÇOK

Gürgen Öz SöyleşisiYer: Salon AnadoluSa at: 14:00-16:00

Söyleşi

25 Mart Salı

Atatürkçü Düşünce KulübüYer: Kongre Merkezi Mavi SalonSa at: 16:00-18:00

Toplantı

Piyano ResitaliAysel Gökçe ÇağlarYer: Salon 2003Sa at: 20:00Devlet Konservatuvarı

Resital

Bilim Politikası ve Bilimde EtikProf. Dr. Özer BEKAROĞLU( İTÜ Öğretim Üyesi ve TUBAŞeref Üyesi)Yer: Kongre Merkezi SalonAnadoluSa at: 10:00Akademik Gelişim Birimi

V. FrankYazar: Friedrich DÜRRENMATTÇeviren: Tahsin SARAÇ Yöneten: Enis YILDIZYer: Atatürk Kültür ve SanatMerkezi Oda Tiyatrosu SalonuSa at: 19:00Tiyatro Anadolu

Tiyatro

Konferans

Ülkemizde İyi Üretim UygulamalarıEcz. Taner DORTUNÇ (Mustafa Nevzat İlaç San. A.Ş.)Yer: Eczacılık Fakültesi Kon-ferans SalonuSa at: 14:00

Konferans

26 Mart Çarşamba

TrendlerNurhan KEELERYer: Endüstriyel Sanatlar Yüksekokulu Konferans SalonuSa at: 14:00Endüstriyel SanatlarYüksekokulu

Konferans

Benim Sevgili IdahomYer: Kongre Merkezi KırmızıSalonSa at: 15:00-17:00Sinema Kulübü

Film Gösterimi

Uykusuz Mizah DergisiYiğit Özgür, Ersin KarabulutUğur Gürsoy, Umut SarıkayaBülent Üstün, Emrah Ablak,Ender Yıldızhan, Cengiz ÜstünYer: Sinema AnadoluSa at: 14:00-16:00Karikatür Kulübü

Söyleşi

27 Mart Perşembe

SEV�L KÖSE/AYÇ�N GEL�R � İletişim Bilimleri Fakültesi tarafındanbu yıl 4’üncüsü düzenlenen “Ulusal İle-tişim Öğrencileri Sempozyumu”ndailetişim bağlamında spor konusu çeşit-li yönleriyle değerlendirildi.

Bu yılki konusu “Her Çağın OyunuSpor” olan sempozyum, 12 Mart Çar-şamba günü Anadolu ÜniversitesiKongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.Açılış konuşmalarıyla başlayan sem-pozyumda altı bildiri sunuldu. Sloganı“sessizsiniz” olan ve iletişim öğrencile-rine çeşitli alanlardaki bilgi birikimleri-ni paylaşma olanağı sunan sempoz-yum, iki oturumda yapıldı.

Spor, şiddet ve cinsiyet

İlk oturumda, Anadolu Üniversitesiİletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisiGülin Geloğulları, Ege Üniversitesi İle-tişim Fakültesi öğrencisi Kemal Güleçve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilim-leri Fakültesi’nden Burçin Can bildiri-leriyle yer aldı. Gülin Geloğulları “Boks,Şiddet ve Feminizm Bağlamında ‘Mil-yon Dolarlık Bebek’ Filminin İncelen-mesi” konulu bildirisini sunduğu ça-lışmasında, “Boks bir şiddet sporumu? Film bunu nasıl anlatıyor?” soru-larının cevabını kadına yönelik şiddetaçışından incelediğini söyledi. KemalGüleç de “Cinderella Man ve MillionDolar Baby örneği ile “Toplumsal Cin-siyetin Spor Yoluyla Meşrulaştırılması”başlıklı bir çalışma sundu.

Güleç, toplumun, bireylere kendicinsiyetlerine ait davranışları doğdu-ğu andan itibaren öğrettiğini kaydetti.

İlk oturumun sonunda Burçin Can ise“Boks Üzerine Bir Film: Milyon Dolar-lık Bebek” konulu çalışmasında kadınve sinema konusuna değinerek, “Ka-dın her sanat dalında olduğu gibi si-nemada da seyreden ve seyredilenkonumda ele alınmıştır. Filmin başro-lündeki kadın da acılarını yumrukla-maktadır” dedi.

Sempozyumun ikinci oturumunda,Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğ-rencisi Hande Filiz, Anadolu Üniversi-tesi İletişim Bilimleri Fakültesi araştır-ma görevlisi Barış Günaydın ve Anado-lu Üniversitesi Beden Eğitimi ve SporMeslek Yüksek Okulu Öğr. Gör. Dr. Ha-kan Katırcı bildirilerini sundu. HandeFiliz, “Spor Pazarlamanın Marka Değe-rine Etkisinin Adidas Örneği Üzerindenİncelenmesi” başlıklı çalışmasında,

sporun bir pazarlama aracı olarak kul-lanıldığını ve marka değeri kazandığınıbelirtti. Barış Günaydın da “HukukSporda Şiddeti Önler mi” başlıklı bildi-risinde, Türkiye’de yaşanan sporda şid-det hakkında bilgi vererek, sporda şid-detin önlenip önlemeyeceği sorusuüzerinde durdu. Medyanın spordakişiddeti önlemekle ilgili sorumlulukları-nın olduğuna dikkat çeken Günaydın,spor haberlerinin milliyetçi, cinsiyetçive militarizm üzerine kurulmuş birsöylemle verildiğini söyledi.

Taraftar iletişimi

Hakan Katırcı ise, “Yensen De Yenil-sen De Taraftarım Seninle: Türkiye’deSpor Kulübü-Taraftar İletişimi” konulubildirisinde sporda kurumsallaşma,sporun endüstrileşmesi, taraftar tüke-

tici olgusu ve Türkiye’de kulüplerin ile-tişim faaliyeti yürütmemesi nedeniyleyaşanan sorunlara değindi. Katırcı,konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu en-düstrileşme süreci içerisinde futbolunkendisi ve futbolla ilgili ürünlerin pa-zarlanması önemli bir yerde duruyor.Klasik taraftar artık günümüzde yeriniendüstrileşmenin bir gereği olarak ye-rini taraftar tüketici olgusuna bırak-mış durumda.”

Sempozyumun sonunda, AnadoluÜniversitesi İletişim Bilimleri FakültesiDekanı Prof. Dr. Nazlı Bayram, sem-pozyumda bildiri sunan öğrencilereplaketlerini verdi. Sempozyumun ko-ordinatörlüğünü üstlenen İBF ÖğretimÜyesi Yard. Doç. Dr. Aysun Yüksel desempozyumda bildirilerini sunan öğre-tim elemanlarına plaketlerini verdi.

İletişim öğrencileri sporu tartıştı

Dördüncü kez düzenlenen “Ulusal İletişim Öğrencileri Sempozyumu”nda katılımcılar her yönüyle sporu ele aldı.

Açık havada ders yapmak bir başka güzel

GÜRSU TUNA B�ÇENAY � Bahara merhaba demek amacı ile Avrupa Birliğive Türkiye İlişkileri isimli ders İktisadi ve İdari Bilim-

ler Fakültesi bahçesinde gerçekleştirildi.İİBF öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Özgür Tonus’un

yürüttüğü Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri isimli

ders İİBF bahçesinde gerçekleştirildi. Baharın gelişiile bir kez de olsa açık havada ders yapmak öğren-ciler için güzel bir hatıra oldu.

Bağımsız sermaye ile çalışabilmek için eczacı kooperatifleri şartŞEYDA DALGIÇ � Eczacılık Fakültesi’nin 40. yıl kutla-maları kapsamında “Eczacılar ve Ec-zacı Kooperatifleri” konferansı gerçek-leşti. Konferansa konuşmacı olarakTüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Baş-kanı Abdullah Özyiğit konuk oldu. 13Mart Perşembe günü Eczacılık Fakül-tesi Konferans Salonu’nda gerçekle-şen etkinliğe akademisyenler, serbesteczacılar ve öğrenciler katıldı.

Eczacılık Fakültesi öğrencilerininbüyük bölümünün gelecekte ser-

best eczacılık yapmayı tercih ettik-lerini belirten Abdullah Özyiğit, öğ-rencilere gelecekte karşılarına çıka-cak sorunların ticari boyutu ihak-kında bilgiler verdi.

Özyiğit, bağımsız eczacılık serma-yesi ile bu işi yapabilmek için koope-ratiflerin gerekli ve etkin olduğunuifade ederek eczacı kooperatiflerininişlevlerini anlattı.

Yabancı sermayenin ülkemizdetüm mesleklerde çok büyük bir haki-miyet kurduğunu dile getiren Abdul-

lah Özyiğit, “Bu hakimiyet karşısındakişilerin bireysel sermayeleri ile dur-ma şansları çok az. Dolayısıyla koope-ratif modeli bu büyük tufan karşısın-da durabilecek tek ekonomik yapılan-ma. Bu gidişle Türkiye’de bütün çalı-şan nüfus ya birilerinin küçük ortağıolacak ya da yabancı sermaye grupla-rının çalışanı olacak. Buna karşı dur-mak gerekiyor. Bu teslim olmamanoktasında da kooperatifler büyük birolanak, bu olanağın iyi kullanılmasıgerektiğini düşünüyorum” dedi.

Abdullah Özyiğit

Page 4: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

H A B E R AnadoluHaber4 Editör: Seza ZERMANTasarım: Bahadır AYHAN

Amatör cazcılar festivalde coşturdu

� Anadolu Üniversitesi İletişim Kulubütarafından bu yıl 4. kez düzenlenen“Kampüste Reklam Var”, yoğun bir iz-leyici ve konuk katılımı ile gerçekleşti.Her biri alanında başarılı isimler olanEzel Akay, Tuğrul Karadeniz, MeteÖzok, Bahadır Karataş, Ali Saydam,Alemşah Öztürk, Derviş Esen, Cahit Bi-nici ve Vedat Özdemiroğlu, reklamdünyasına dair deneyimlerini iki günboyunca izleyenlerle paylaştı.

Etkinliğin açılış konuşmalarını, İleti-şim Kulübü Başkanı Hüseyin Erge, İle-tişim Kulübü Danışman Öğretim Ele-manı Doç. Dr. Ferruh Uztuğ ve Anado-lu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. FevziSürmeli yaptı. Öğrencilerin bu tür or-ganizasyonlarda yer alarak elde ettik-leri davranış ve bilgi birikiminin, kişiselgelişim açısından derslerde verilendendaha değerli olduğunu belirterek ko-nuşmasına başlayan Prof. Dr. FevziSürmeli, bu doğrultuda, öğrenci odaklıyürütülen Kampüste Reklam Var ben-zeri etkinliklerin son derece mutlulukverici olduğunu ifade etti.

Eskişehir’de Film

Açılış konuşma-larının ardından ilkolarak, Reklam Yö-

netmeniBahadır

Kara-t a ş ,Y a -pımcıMete

Özok ve Ajans Prodüktörü Tuğrul Ka-radeniz, düzenlenen söyleşilerde öğ-rencilerin reklamcılık sektörü üzerinesorularını yanıtladı. Bahadır Karataşayrıca yönetmenliğini kendisinin, ya-pımcılığını ise Mete Özok’un üstlene-ceği, Eskişehir’li bir motor ustasınınuçak yapma düşünü konu alan sine-ma filminin çekimlerine yaz aylarındabaşlayacaklarının müjdesini verdi.

Spor İletişimi

Sportsnet Ajansı prodüktörlerindenCahit Binici ve Derviş Esen’in katıldığısöyleşinin konusu ise spor odaklı rek-lamdı. İletişim Bilimleri Fakültesi me-zunu olan Cahit Binici ve Derviş Esenöğrencilerle tecrübelerini paylaşırken,spor odaklı pazarlama hakkında ista-tistikî bilgiler de verdi. Markanın kendi-ni ifade etmesi için sponsorluğun engeçerli yol olduğuna değinen DervişEsen sporun dünyada 22. endüstri da-lı olduğuna dikkat çekerek “Bu iki du-rum bir araya geldiğinde markalarınsponsorluk için spora yatırım yapma-ları çok iyi bir yoldur.” dedi.

Ders arasında Final

Öğleden sonraki bölümün ikinci et-kinliğinde ise “Ders Arası” adlı reklamyarışmasının finali gerçekleştirildi. Ya-rışmanın konusu 2008 Avrupa FutbolŞampiyonası’na katılacak olan TürkMilli Futbol Takımımızı destekleyen birreklam projesiydi. Türkiye’nin çeşitliüniversitelerinden gönderilen çalışma-lar arasında son 6’ya kalan projeler jü-

ri eşliğinde öğrencilerin önünde değer-lendirildi. Jüride Reklam YaratıcılarıDerneği Başkanı Bülent Fidan, ReklamYaratıcıları Derneği Genel Sekreteri Ba-ki Kara, Marketing Türkiye Editörlerin-den Burçin Tarhan, üniversitemiz İleti-şim Kulübü Danışmanı Doç. Dr. FerruhUztuğ ve reklam sektörünün önemliisimlerinden Bahadır Bayrıl ile GökçeErtan yer aldı.

Jüri üyeleri finale kalan reklam pro-jelerini tek tek değerlendirdi. Yarışmasonunda birinciliği Anadolu Üniversi-tesi Reklamcılık ve Halkla İliş-kiler Bölümü’nden Be-güm Arduç ve Er-dem Güler’in ha-zırladıkları “Son-suz Aşk” adlıproje elde etti.Ekip üyeleri,doğru yerdedoğru zamandadoğru işi yaptıkları-nı belirterek “İyi strate-ji başarı getirir. Güzel bir işortaya çıkardığımıza inanıyoruz.” de-diler. Yarışmanın ikinciliğini ise “SizdeBize Ait Olan Bir şey Var” üçüncülüğü-nü de “Çocuk Oyuncağı” adlı projelerleKültür Üniversitesi kazandı.

Hatırlanabilir insan olun

41-29 Dijital Pazarlama Ajansı OrtağıAlemşah Öztürk, Kampuste ReklamVar organizasyonu kapsamında, 16Mart Pazar günü öğrencilerle buluştu.

Öztürk, self promotion (kendi kendinepazarlama) konusuna değindi. Başarı-ya giden yolda çevrenin önemini vur-gulayan Öztürk, çevreden bir insan ağıkurmanın ve hatırlanabilir bir insan ol-manın iş hayatının birinci kuralı oldu-ğun ifade etti.

Öztürk, öğrencilerin çok iyi araştır-ma yapmaları, yaptıkları işi iyi takip et-meleri gerektiğini kaydetti.

Stand Up Tadında Söyleşi

Uykusuz Dergisi Yazarı Vedat Özde-miroğlu da, gerçekleştirdiği söyleşi-

de katılımcılara keyifli daki-kalar yaşattı. İş hayatında

başından geçen olayla-rı mizahi boyutta elealarak anlatan Özde-miroğlu, stand-uptarzında bir söyleşi-ye imza attı.

Özdemiroğlu, rek-lamcılığa en büyük ideal

gibi bakmamak gerektiğinibelirterek, fikrin önemine işaret

etti. Özdemiroğlu, “Reklamcılık bir akılişidir. IQ’ya dayanır. Ama zeka hayattakalmaya yarar. Asıl bize gerekli olanşey vicdanı zekadır. Sanatçı o işle ilgile-nir. Hemen hızla fikir bulun. Çünküherhangi bir konuda fikir bulamayanadam reklamda da fikir bulamaz. Ma-dem fikir bulacaksınız, onu da hızlı bu-lun” dedi.

Etkinlik, katılım belgelerini almaları-nın ardından, düzenlenen parti ile so-na erdi.

� Bilgi ve Zeka Oyunları KulübüFRP Topluluğunun düzenlediği“Con-An”ın (Convention Anadolu)dördüncüsü 15 Mart günü Yunus-emre Kampusü yemekhanesindedüzenlendi.

Etkinlikte katılımcılar öncedenbelirlenen gruplara ayrılarak fan-tastik rol yapma oyunları (FRP)oynadılar. Bu oyunlarda, öncedenyazılan senaryoları kendi hazırla-dıkları karakterle canlandıranoyuncular, ilgi çekici görüntülersergilediler. Etkinlikte oynananoyunların içerisinde “Harry Pot-ter”, “Conan” ve “Stargate” gibiçizgiroman ve sinema dünyasınınünlü konularından esinlenenoyunlarla birlikte, “Planescape”ve “World of Darkness” gibi tanın-mış masaüstü ve bilgisayar oyun-ları da yeraldı.

İki gün süren etkinlikte toplam28 oyun grubunun yanında 3 dedramatizasyonlu ve kostümlü rolyapma oyunu (Larp) düzenlendi. FRP Topluluğu’nun Bilgi ve ZekaOyunları Kulübü bünyesinde kurul-masıyla düzenlenmeye başlananCon-An’a bu yıl 80’den fazla oyun-cu katıldı.

FRP meraklılarıCon-An’da buluştu

İki gün boyunca “Kampuste Reklam Var”dı

Gürer Aykal’ıağırladık � Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or-kestrası ve Borusan İstanbul Filar-moni Orkestrası’nın daimi şefliğiniyapan Prof. Gürer Aykal AnadoluSenfoni Orkestrası ile verdiği kon-ser öncesi “Orkestra ve OrkestraŞefliği Üzerine” başlıklı konferanstasanatseverlerle buluştu. AnadoluÜniversitesi Senfoni Orkestrası ta-rafından düzenlenen konferans, 5Mart günü Halk Bilim AraştırmalarıMerkezi Salon 2003’te gerçekleşti-rildi. 1942 Eskişehir doğumlu olanAykal müziğe erken yaşlarda başla-dığını belirterek “Çok övünülecekbir şey değil ama alfabeden öncenotaları öğrendim” dedi.

Şeflik öğrenimini yurtdışında ya-pan Aykal, Anadolu ÜniversitesiSenfoni Orkestrası’na kendi şehri-nin orkestrası olması nedeniyleduygusal baktığını belirtti ve, “On-ları çocuklarım gibi görüyorum”dedi.

1981’de Devlet Sanatçısı unvanı-nı alan Aykal, ABD’de toplam 16 yılşeflik ve genel müzik direktörlüğüyaptı.

� Anadolu Üniversitesi Caz Kulü-bü’nün düzenlediği 6. Amatör CazMüzisyenleri Festivali 12-15 Mart ta-rihlerinde büyük bir coşku ile gerçek-leşti. Festivalde, caz müziğe gönül ve-ren caz müzisyenleri, kendilerini ifadeetme olanağı buldu. Katılım ve ilgininyoğun olduğu festival, konuklar ve iz-leyticiler için konserler ve atölye çalış-malarının da yer aldığı etkinliklerlehafızalarda iz bıraktı.

Kültürel etkinliklerin önemi

Festivalin açılışında konuşanAnadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fevzi Sürmeli, kültür ve sanatınüniversitemizin temelinde yatankonulardan biri olduğunu ve üni-versite olarak bu tür etkinliklereçok önem verdiklerini ifade etti.

Rektör Yardımcısı Ömer ZühtüAltan da festivalin amatör müzis-yenlere yönelik Türikiye’de gerçek-leştirilen tek organizasyon olduğu-nu belirtti. Caz kulübünü kutlayanProf. Dr. Altan, bu tür etkinlikleribaşlatmaktan çok devam ettirip,kurumsallaştırmanın önemine işa-ret etti.

Caz severlerden takdir

Anadolu Üniversitesi eski me-zunlarından, Caz Kulübü FestivalKoordinatörü Devrim Dikkaya,2003 yılında kurulan kulübün çokkaliteli projelere imza attığını kay-

detti. Dikkaya, "Türkiye’de çok yete-nekli caz müzisyenleri var. Bunlaryıl içerisinde çok fazla sahne bula-mıyorlar. Bizim ürettiğimiz bu pro-je müzisyenler için çok anlamlı olu-yor. Festival, gerek caz kamuoyu ta-rafından gerek basın, gerekse cazdinleyicileri tarafından takdir top-lamakta ve fark edilmekte” dedi.

Açılış Sarp Maden Trio ile

Festival, 12 Mart Çarşamba günüSarp Maden Trio Konseri ile başla-dı. Sarp Maden’in bestelerindenoluşan ve içinde caz, rock, latin vefunk öğeleri içeren müzik toplulu-ğunda, bas gitarda Eylem Pelit, da-vulda Turgut Alp Bekoğlu gibi cazseverler tarafından sevilen müzis-yenler yer aldı. Gitar tekniği ve ar-moni bilgisiyle, genç yaşına rağ-men Türkiye'nin önemli gitaristle-rinden biri olarak kabul edilen SarpMaden, konserde “Dokuz Parça Da-ha” adlı son albümünden ve eskibestelerinden eserlere yer verdi.

Cazseverler Atölye çalışması’nda

Festival, genç kuşağın usta cazmüzisyenlerinden Sarp Maden veTuğrul Alp Bekoğlu’nu caz severler-le buluşturdu.13 Mart Çarşambagünü Sinema Anadolu’da gerçek-leştirilen “Atölye Çalışması”ndaSarp Maden ve Tuğrul Alp Bekoğludeneyimlerini genç cazcılarla pay-

laştı. Sarp Maden, Türk müziği ileArap, Azeri ve Kürt müziğinin etki-leşiminden oluşan çok farklı bir ça-lışma yapıldığını belirtti.

Fastrip ile yeni bir "sound"

Festival konuklarından biri İz-mirli deneyimli müzisyenlerdenoluşan ve modern cazda yeni birsoundun peşinde olan Fastrip gru-buydu. Grup, 13 Mart günü saat21.00’de müzikseverlerle buluştu.Grup, konserinde kendi komposiz-yon ve düzenlemelerinin de içindeolduğu bir repertuarla beraber cazetkileşimini taşıyanparçalara da yer ver-di. Fatih Erkoç, FahirAtakoğlu, Sezen Aksugibi usta sanatçılar-la konser ve dinle-tiler veren vokalEvrim Yapıcılar,şunları söyledi:

“Ri tmimizi ,kendi saundu-muzu yara-tabileceği-miz ve bu-nu tanım-layabile-ceğimizbir sah-n e m i zo l -d u

bu festival sayesinde. Kendimizegöre bir dil oluşturmaya çalışıyo-ruz.”

Özgür Bakkaloğlu da bu festiva-lin Fastrip olarak müziklerinin in-sanlara sunacakları ilk festival ol-duğunu vurguladı.

Cazın bugünü ve Bozlak Trio

Festivalde 15 Mart günü BozlakTrio grubu müzik severlerle buluş-tu. Anadolu müziğinin aksak rit-minden aldıkları ilhamla hareketeden grup, çağdaş cazın funk,

groove ve fusion eksenli, enerjikbir müzikle dinleyicilerinin kar-

şısındaydı. Grubun davulcusu Mehmet Kur-

tuluş, “Festival kendi müziğimizigösterebilmemiz için uygun birplatform. Bu yüzdende önemibüyük bizim için” dedi.

Grupta bas gitarda görev alanGökhan Yumuşakdemir ise şun-

ları söyledi: “Türkiye’de caz ile uğ-raşan müzisyenlere çok fazla sah-ne verilmiyor. Bu yüzden de bufestival caz müzisyenlerinin ken-dini gösterebilmesi için düzenlen-miş önemli bir organizasyon.”

Tamamen doğaçlama müzikyaptıklarının üzerinde duranTansel Geniş ise grup içinde elek-tro bas çaldığını ve sahnede içle-rinden geldiği gibi müzik yaptık-larını kaydetti.

Bahadır Karataş

Page 5: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

H A B E R Editör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLUTasarım: Burcu ÜÇOK 5AnadoluHaber

BİLİM ve TEKNOLOJİHatice GÖLCÜ

ÖZLEM KARAHAN � Türkiye’de karikatür sanatının enönemli isimlerinden biri Tan Oral, sa-nat yaşamının 50’nci yılını AnadoluÜniversitesi ile birliktekutladı.

Eğitim Karikatürleri Müzesi’nde 13Mart Çarşamba günü açılan ve 18 Ni-san’a kadar gezilebilecek olan “TanOral’ın 50. Sanat Yılı Karikatür Sergi-si”nde sanatçı, tüm sanat yaşamı bo-yunca çizdiği karikatürlerin karmaseçkilerinden oluşan sergiyle, karika-tür hayatının bir özetini sanatseverle-re sunuyor.

50 yıllık karikatür hayatı boyuncakağıt doldurmaktan büyük haz aldığı-nı belirten Tan Oral, karikatürlerininbir yerlerde yayınlanarak ya da sergi-lerde gösterilerek değer kazandığınıdüşündüğünü söyledi.

Sergide 60 karikatürünü izleyicilerlepaylaşan Oral, karikatür dergilerinin

işlevlerinin ve anlayış-larının tamamenkendisinden fark-lı olduğunu ifadeederek, şunlarısöyledi: “Ben, o dergiler-

de hiç yer almadım,

karikatürlerim de yayınlanmadı. Odergiler daha çok güldürmeyi, vakitgeçirtmeyi isteyen bir çalışmanınürünleri. Benim öyle bir amacım yok.”

Çizgisinde ilk yapıtlarından başlaya-rak hep yalın olmayı seçtiğini vurgula-yan Oral, yalınlığın anlatılmak isteneniherhangi bir karışıklık ya da kalabalıkyaratmadan yansıtacağını dile getirdi.

Büyük ustadan büyük çizgiler

Cumhuriyet Gazetesi çizerlerindenSemih Poroy, çok yakın zamana kadarçalışma arkadaşı olan Tan Oral’ın Es-kişehir’deki sergisine gelmekten mut-luluk duyduğunu belirtti. Oral’ın Tür-kiye’de karikatürün büyük ustaların-

dan biri olduğunu vurgulayan Poray,sergideki karikatürlerden bunun anla-şılabileceğini söyledi. Bu sergininOral’ın hem filozof tarafını, hem de bü-yük çizgi ustalığını gösteren bir toplamolduğunu kaydeden Poray, “Buradasergilenen çizimlerini yayınlandığıyerlerden, sergilendiği zamanlardanbiliyorum. Bilmeme karşın yenidenbir arada görmemden ötürü çok he-yecanlandım ve özellikle Eskişehir’de-ki sanat izleyicileri için önemli bir ser-gi olduğunu düşünüyorum” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi AnimasyonBölümü’nde dersler veren çizgi filmustası Cemal Erez ise 50 yıllık bir yaşa-mı bu sergiyle özetleyen Oral’ın çok

güçlü bir desen ve hiciv ustası olduğu-na dikkat çekti. Erez, ayrıca Tan Oral’ınözgünlüğünde bir diğer etkenin deonun ‘muhalif’ çizerliği olduğunu vur-guladı.

Karikatürün ustasından seçkiler

Tan Oral

Tan Oral sanat yaşamının 50. yılını Anadolu Üniversitesi ile beraber kutladı.

� Anadolu Üniversitesi Uluslarara-sı İlişkiler Birimi, Erasmus Progra-mı Bölüm Koordinatörleri ile dö-nem değerlendirmesi yapmak içinbir toplantı gerçekleştirdi. 13 MartPerşembe günü Kongre MerkeziSalon Anadolu’da gerçekleşen top-lantıya, Rektör Prof. Dr. Fevzi Sür-meli de katıldı.

Toplantının ilk bölümünde Eras-mus programıyla ilgili genel bilgi-lendirmeler yapıldı. Erasmus prog-ramının üniversitemiz için çokönemli olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Fevzi Sürmeli, şunları söyledi:

“İnsanın sadece penceresini, ka-pısını kapatıp evinin içinde otur-ması kimseye fayda getirmiyor.Yurtdışında bulunmanın bıraktığıetki, burada, dersliklerde anlatılanderslerin bıraktığı etkiden dahabüyüktür.”

Yurtdışına gönderilen öğrenci veöğretim üyesi sayısı itibariyle Ana-dolu Üniversitesi’nin Türkiye birin-cisi olduğunu, yurtdışından gelenöğrenci itibariyle ise Türkiye ikinci-si olduğunu kaydeden Sürmeli,“Bu yıl birinci olacağımızı düşünü-yorum. Çünkü her yıl büyük bir ar-tış gerçekleştiriyoruz. Bu yıl, geçenyılki sayının yüzde 100 fazlasınıgerçekleştirdik” dedi. Toplantınınikinci bölümde ise görev tanımları,karşılaşılan sorunlar ve çözümönerileri tartışıldı.

Erasmus’tayüzde 100artış sağladık

ESRA ÇEV�K� Anadolu Üniversitesi DoğaSporları Kulübü’nden birgrup öğrenci 24 Ocak-4 Şubattarihleri arasında İran Dema-vend Dağı’nda bir tırmanışgerçekleştirdil. Elburz sıradağlarının en yüksek noktasıolan 5671 m yüksekliğindekiDemavend Dağı tırmanışıolumsuz hava şartlarına rağ-men sporcular tarafından ba-şarıyla tamamlandı.

Dağcılarımızın zirve yolculuğu

Adliye işlemleri cebinizde!

� Adalet Bakanlığı ve GSM operatörüAvea, Ulusal Yargı Ağı Projesi’nin mobilayağı için protokol imzaladı. Artık va-

tandaşlar ceptelefonun-

da Ada-let Ba-kanlığıile ilgili

her bil-giye ula-

şabilecek.Adalet Bakanlığı ve

Avea'nın bu hizmeti sayesinde vatan-daşlar, cep telefonlarından kolaylıkladava bilgilerini öğrenebilecek; ceza,vergi, trafik ve icra mahkemeleri sorgu-lamalarını yapabilecek; avukatlar mev-cut davaları takip edebilecek ve AdaletBakanlığı personeli de duyuruları öğre-nebilecek.

Yapay sperm tartışması

� Çocuğu olmayan çiftlerin yapayspermle çocuk sahibi olmalarına ola-nak tanıyacak araştırmaların üzerin-deki yasağı kaldıracak tasarının AvamKamarası'na getirilmesi yolundaki ha-zırlık, İngiltere'de tartışmalara yol açtı.Çocuk sahibi olmak isteyen erkektenalınan embriyonik hücrenin laboratu-var koşullarında sperme dönüşümünüsağlayacak tekniğe karşı çıkan çevrele-rin bu durumu "İnsanın kendisini Tan-rı'nın yerine koymaya kalkışması" ola-rak gördüğü belirtiliyor.

Tişörtünüzle internete bağlanın

� Hayatımızı kolaylaştıran teknolojilerçoğalmaya devam ediyor. Son günler-de kablosuz internet erişimini göste-ren bir tişört dikkat çekiyor. Kişinin, bil-gisayarını açıp internet erişimi arama-sına gerek kalmadan bulunduğu yer-de kablosuz internet erişimi olup ol-madığını görmesine imkan veren ti-şörte yurtdışında 19,95 sterline (yakla-şık 50 YTL) sahip olmak mümkün.Üzerinde küçük bir pil yuvası vedijital algılayıcısı olan tişört, kablo-suz internet erişimi bulunan yeregelindiğinde ışıklı olarak kullanıcı-ya bunu bildiriyor.

Jules Verne uzayda!

� Avrupa, Jules Verne adını verdi-ği, tarihinin en büyük ve en sofis-tike uzay aracını yola çıkardı.Uluslararası Uzay İstasyonu'na 9tona varan destek malzemesi taşıya-bilecek ve doluyken20 ton ağırlığın-daki ATV adlıinsansız uzaygemisi, 9Mart06.00'daFransız Gu-yanası'ndakiKourou uzaymerkezindenAriane 5 tipi bir roketleuzaya fırlatıldı. Kontrol merkezi Fran-sa'nın Toulouse kentinde bulunacakAvrupa uzay aracı, basınç kontrollüolduğundan gelecekte astronotlarıntaşınmasına da olanak sağlayacak.

ANIL AKIN � Anadolu Üniversitesi İletişim Ku-lübü tarafından düzenlenen “TürkFutbolu’nda İz Bırakanlar“ adlı söy-leşi futbol tarihimizin efsane isim-lerini bir araya getirdi. 18 Mart Salıgünü Sinema Anadolu’da gerçek-leştirilen söyleşi öğrencilerin bü-yük ilgisiyle karşılaştı.

Söyleşiye Fenerbahçe’nin unu-tulmaz golcüsü Rıdvan Dilmen,Galatasaray’ın “Bay gol” lakaplı

oyuncusu Tanju Çolak ve Eskişe-hirspor’un “Çengel Fethi” olarak ta-nınan gol kralı futbolcusu Prof. Dr.Fethi Heper konuşmacı olarak ka-tıldı.

Oturum başkanlığını Prof. Dr.Güven Sevil’in yaptığı söyleşi; Tan-ju Çolak, Rıdvan Dilmen ve FethiHeper’in golleri ve fotoğraflarındanoluşan video görüntüleriyle başla-dı. Oturum Başkanı Güven Sevil’inkatılımcıların futbol hayatları hak-

kında bilgi vermesinin ardındanRıdvan Dilmen, Tanju Çolak ve Fet-hi Heper, yaşadıkları ilginç anılarıöğrencilerle paylaştılar. Oturumunson bölümünde öğrencilerin soru-larını yanıtlayan ünlü konuklara,günün anısına İletişim Kulübü ta-rafından birer plaket ve üzerindeadları yazılı olan Eskişehirspor for-ması verildi. Söyleşi sonunda öğ-renciler katılımcılarla fotoğraf çek-tirme ve imza alma fırsatı buldu.

Futbolda ve gönüllerde taht kurdular

Page 6: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

GÜRSU TUNA B�ÇENAY � Anadolu Üniversitesi DevletKonservatuarı Sahne Sanatları bö-lümü öğrencileri, 11 Mart günü,bir tiyatro klasiği kabul edilen “Ya-zarını Arayan 6 Kişi” isimli oyunusahnelediler.

Koray Löker’in yönetmenliğinde,Feridun Timur tarafından çevrilenözgün metin ve Gönül Çapan tara-fından çevrilen uyarlamanın so-nucunda izleyici ile buluşan oyun-da, anlatı ile hakikat arasındakiilişki sorgulandı.

Mezuniyet projesi

1921 yılında, Luigi Pirandel-lo’nun yirminci yüzyılın en önem-li felsefi problemleri arasına karı-şacak temsiliyet krizine ilişkin tar-tışma ve fikirlerini, tiyatronun sı-nırlarını aşan bir tema üzerine in-şa ettiği oyun, Devlet Konserva-tuarı 2007-2008 mezuniyet proje-si kapsamında sahnelendi.

6 Editör: Seza ZERMANTasarım: Ali Emre DİNGİL

Ahmet CEMAL

Okuma Köşesi

FOTOĞRAF VE SİNEMANINTOPLUMSAL TARİHİ…Sadece “Sanat Tarihi” demek yeri-

ne “Sanatın Toplumsal Tarihi” gibi biradlandırmayı yeğlemek, Batıda çok-tandır alışılagelen bir uygulama. Üste-lik bu uygulama, çok önemli bir ger-çeklik temeline dayanıyor, çünkü bel-li bir dönemde toplumsal dalgalan-malar bağlamında olup bitenleri ih-mal ederek oluşturulmasına çalışılansanat tarihleri, sanata ilişkin yeterincebilgi veremiyor.

Anadolu Üniversitesi’nin değerli öğ-retim üyelerinden sevgili dostum Prof.Dr. Levend Kılıç, son eseri “Fotoğraf veSinemanın Toplumsal Tarihi” ile ülke-miz sanat düşüncesinde çok önemli birboşluğu dolduruyor. Geçtiğimiz gün-lerde Dost Kitabevi Yayınları arasındaçıkan “Fotoğraf ve Sinemanın Toplum-sal Tarihi” için yazdığı önsözde LevendKılıç, toplumsal olaylar ile bu alanlararasındaki ilişkiyi şöyle sergiliyor : “…Fo-toğraf ve sinema, tarihin belli bir döne-minde ortaya çıkmıştır. Bunların bulu-nuşu, gelişimi ve yapılandırma süreçle-ri, fotoğraf ve sinemanın teknolojik ola-rak bulunuşuyla ilgili olduğu kadar,toplumsal yaşama yön veren konular-la da bağlamsal olarak ilişkilidir. Top-lumsal yaşama yön veren düşünsel ge-lişmeleri görmezden gelerek, teknoloji-nin sağladığı değişimi anlamak eksikolur…Bir buluşun ortaya çıkışı ve top-lum içinde gelişimi; toplumu oluşturanbirçok olgu ve durumla bağlamsal ola-rak ilişkilidir. Bu nedenle, toplumsal ya-şama yön veren dönüşüm dönemleri-ni ve bu dönemlerin toplumsal düşün-celerine yön veren öğretilere değinme-den bir buluşu alıp inceleme yetersizolacaktır…”

Levend Kılıç, bu görüşleri doğrultu-sunda, fotoğrafı ve sinemayı hep dö-nemlerinin toplumsal gelişmeleri te-melinde ele alıp çözümlemiş. Örneğin“Fotoğrafın Dönemi” başlıklı birinci bö-lümde, teknik bir buluş olarak fotoğra-fın doğrudan gelişimini irdelemedenönce, sanayi devrimi ve modernleşmegibi, toplumsal kökenli iki olguyu Au-guste Comte’tan Karl Marx’a ve WalterBenjamin’e uzanan çok geniş bir yel-pazede gözler önüne sergilemiş ve fo-toğrafın gerek bulunuşunde, gereksegelişiminde bu iki olgunun oynadığı rolüzerinde durmuş. Aynı yöntemi, kita-bın “Sinemanın Dönemi” başlıklı ikincibölümünde de izleyen yazar, bu kez si-nemanın doğrudan tarihine geçmez-den önce, “Değişen Dünya” başlığı al-tında dönemin tıplumsal dalgalanma-larını Marksizmin hayata geçirilmesi veLeninizm, totaliter tepkiler, SigmundFreud, Jean-Paul Sartre ve 1900’lü yıllarekseninde ilerlemiş.

Levend Kılıç’ın “Fotoğraf ve Sinema-nın Toplumsal Tarihi” adlı eseri, gerçekanlamda modern bir sanatın toplum-sal tarihi niteliğinde. Bu niteliğin bun-dan böyle ülkemizde yazılacak sanattarihlerinde örnek alınması, kanımcaçok yararlı olur.

K Ü L T Ü R - S A N A T

TVA’DA BU HAFTA Tel: 335 12 88 - 2499http://e-gazete.anadolu.edu.tr/tva

Üniversitemizin güncel haber portalı:http://e-gazete.anadolu.edu.tr

25 Mart SalıYapımcılığını Serap Öztürk’ün üstlendiğiprogram, farklı alanlardayeni çıkan kitapların tanıtımını gerçekleştiriyor.Kitapların dünyasınaeğlenceli bir yolculukAyraç ile saat 15:00’daTV A’da.

27 Mart PerşembeHer hafta farklı bir konunun hukuki boyutunun tartışıldığıve Araş. Gör. İlker Şenve Ahmet Karakoca-lı’nın sunuculuğunuüstlendiği program15:30’da ekranlarda.

AYRA

Ç

Tel: 335 03 33 - 2699www.rad yoa.anadolu.edu.tr

RADYO A’DA BU HAFTA

UZMAN SESLERDENFARKLI KONULAR

AnadoluHaber

KAMPUSTE MARKETING

Projelerini sergilediler

SEHER ORAK � Güzel Sanatlar Fakültesi GrafikBölümü son sınıf öğrencileri, GaleriS ve Galeri G’de 10-21 Mart günle-rinde Gra 405 Proje Sergisi adıylabir sergi düzenledi. Sosyal afiş ve ki-

tap görselleştirme projeleri olmaküzere iki ayrı kısımdan oluşan ser-gi hakkında, Anadolu ÜniversitesiGüzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bö-lümü öğretim üyelerinden Prof. Dr.Fikret Uçar, şunları söyledi:

“Öğrenciler konularını kendileriseçtiler. Bu konular Türkçenin kir-lenmesinden bilinçsiz kredi kartıkullanımına, silahsızlanmadankadına şiddete kadar birçok ko-nudan oluşmakta.”

Koray Löker’inyönettiği oyunda anlatı ile hakikat

arasındaki ilişki sorgulanıyor.

Ysaye veSaraste notalarıylaanıldı � Anadolu Üniversitesi Senfoni Or-kestrası 11 Mart akşamı kemanvirtüözleri E. Ysaye ve P.d. Sarasa-te’in anısına bir konser düzenledi.Anma konserinde A.Ü Senfoni Or-

kestrası BaşkemancısıŞenol Aydın ve orkes-

tra üyesipiya-nist Lili-

an Tonelladinleyicilerin

karşısına çıktı. E.Ysaye’nin doğumu-nun 150. ve P.d. Sa-rasate’in ölümünün100. yılı için düzen-lenen dinleti Halk Bi-lim Merkezi Salon2003’de gerçekleşti-rildi.

Konserin bazı bö-lümlerinde LilianTonella Şenol Ay-

dın’a eşlik ederken, bazı eserleriŞenol Aydın tek başına seslendirdi. Şenol Aydın ayrıca konser arasın-

da kısa bir konuşma da yaparakYsaye ve Saraste hakkında davetli-lere bilgiler verdi.

Şeno

l Ayd

ın

Yaylı çalgılardankonser� ASO Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, 12Mart akşamı, Halk Bilim Araştır-maları Merkezi Salon 2003’te odamüziği konseri verdi.

Birinci kemanda Didem ÖzlemBalki, ikinci kemanda Verda Saygı-değer, viyolada Ece Hopa ve viyo-lonselde Elif Erkli’nin yer aldığı Yay-lı Çalgılar Dörtlüsü konser sonundadinleyenlerden büyük alkış aldı.

2288 MMaarrtt CCuummaarrtteessii2299 MMaarrtt PPaazzaarr AAççııllıışş KKoonnuuşşmmaassıı:: Prof. Dr. Fevzi Sürmeli Açılış Paneli:Prof. Dr. Ö. Zühtü AltanNebiye Ak ÖzaydemirLevent Soygür (Coca Cola)Cüneyt T. Devrim (Project House)Serhat Akkılıç (Project House)OOrrggaanniizzaassyyoonn KKoonnuuşşmmaaccııllaarrııDr. Uğur Özmen (Petrol Ofisi)Prof. Dr. Şule Özmen (Marmara Üniversitesi)Mustafa İçil (Google)Onur Demirkol (Acıbadem Hastanesi) Nurhan Keeler (Trendgroup)Levent Erden (EuroRSCG)Ahmet Cömert (Motorola)Ayça Arsan (Kariyer.net)Renan Tavukçuoğlu (FikriMühim)

2008

26 Mart ÇarşambaProf. Dr. Vakıf Cafer dinleyicilerisayıların eğlenceli dünyasına gö-türen “En Büyük ve En Küçük Değerlerin Bulunması” başlığı ilesaat 11:30’da Radyo A’da.

27 Mart PerşembeBüyük Giza Piramidi ve Babil’inAsma Bahçeleri konusunda bilgiler verecek olan Doç. Dr. Feriştah Alanyalı saat 11:30’daRadyo A’da.

YAŞA

YAN

HU

KUK

Altı kişi sahnede yazarını aradı

Page 7: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

R Ö P O R T A JAnadoluHaber Editör: Araş.Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Bahadır AYHAN 7

� Geçtiğimiz günlerde Es-kişehir Sanat ve KültürDerneği tarafından Halkbilim Araştır-maları Merkezi adına ödüle layık gö-rülen Doç. Dr. Deniz Taşçı ile üniversi-temizin Halkbilim Merkezi ve çalışma-ları hakkında keyifli bir sohbet gerçek-leştirdik.

� Halkbilim Araştırmaları Merke-zi ne zaman ve nasıl kuruldu?

Halkbilim Araştırmaları Merkezi AK-ÇE adı altında 1975 yılında kurulmuşkısa sürede kurumsallaşmayı başar-mış merkezlerden bir tanesidir. Kurul-ma amacı ve misyonu geçmişi gelece-ğe aktarmaktı. Halk Müziği’ ni, HalkDansları’ nı ve Türk Sanat Müziği’ nigenç nesillere aktarabilmek ve halkbi-lim konusunda araştırmalar yapmak-tı. Kurulduğu ilk zamanlarda ben dehenüz üniversite öğrencisiydim ve da-ha çok halk dansları üzerine çalışılı-yordu. Daha sonra Türk Sanat MüziğiTopluluğu buna eklendi. Türk SanatMüziği ve Türk Halk Müziği korolarıhem öğrenciler için hem de çalışanlariçin kuruldu. İnsanların hem bu kültü-rü tanıması ve benimsemesi hem dezevkli görevlerde yer alması sağlandı.Bundan önceki yönetimler ve şimdikiüniversite yönetimi: Halkbilim Araştır-maları Merkezi’ nin bu misyonunupaylaştılar, kaynak sağlamak konu-sunda çok gönüllü, iyi niyetli ve önce-likli davrandılar. Şu anda ben öyle tah-min ediyorum ki; diğer üniversitelerinve profesyonelce bizim yaptığımız ça-lışmaları yapmaya çalışan Halkbilimiile ilgili kurumlar içerisinde en zenginarşive ve kostüm birikimine sahipmerkez bizim merkezimizdir. Her za-man özenli işler üretmiş bu merkezdedaha önce dansçı şimdi de yöneticiolarak görev yapıyorum. Buradaki her-kesinde bu merkezi çok sevdiğini veözenle çalıştıklarını görüyorum. Bu bü-yük ekibin bir üyesi olmaktan dolayıçok memnunum.

� Halkbilim Araştırmaları Merkeziadı altında öğrencilerin de görevalabildiği birimleri kısaca tanıtabi-lir misiniz?

Öğrenciler ve çalışanlar için Türk Sa-nat Müziği, Türk Halk Müziği, Halk

Dansları ve Vurmalı Çalgılar Toplulu-ğu’muz var. Ayrıca ilgilenen öğrencile-rimiz için bir araştırma birimimiz bu-lunuyor. Halkbilim Araştırmaları Mer-kezi araştırma konusunda şanslı çün-

kü Halkbilim Araştırmaları konusundauzman bir öğretim üyesi söz konusu.Örneğin yakında bu arkadaşımızın biratölye çalışması gerçekleşecek. İlgile-nen herkesi bekliyoruz.

� Bu zamana kadar birimler adınaayrı ayrı bir çok ödül alındı amaHalkbilim Araştırmaları Merkeziadına ilk defa geçtiğimiz günlerdeEskişehir Kültür ve Sanat Derneği’nin size layık gördüğü ödüle sahipoldunuz, düşüncelerinizi paylaşa-bilir misiniz?

Evet Halkbilim Araştırmaları Merke-zi’nin Çalışmaları Eskişehir Kültür ve

Sanat Derneği tarafından değerlendi-rildi. Bizim için bu ödül pek çok açıdandeğerli birinci olarak bizi fark etmeleriaçısından değerli. İkincisi gerçekten odernekte Eskişehir’ in sanatına ve kül-

tür hayatına katkıda bulunmaya çalı-şan çok samimi insanlar var ve o sa-mimi insanlardan bu ödülü almış ol-mak bizim için ayrı bir değere sahip.Üçüncü olarak da bu ödül bize bir mo-tivasyon sağladı. Yaptığımız işlerin tak-dir edilmesi arkadaşlarımız arasındamerkezimiz adına önemli bir gururkaynağı oldu.

� Halkbilim Araştırmaları Merke-zi’ ne bağlı herhangi bir birimdegörev almak isteyen öğrencilereneler söylemek istersiniz?

Biz merkez olarak olabildiği kadarçok kişinin faaliyetlerimize katılma-

sını arzu ediyoruz. Web sayfamızıyeniden düzenledik ve orada duyu-rularımızı güncelleyerek düzenli birşekilde yayınlıyoruz. Gerek Araştır-ma Birimi’ nde, gerekse diğer toplu-luklarda görev almak isteyen öğren-cileri bu çalışmalarımıza seve sevedahil ederiz ve çok da memnun olu-ruz. Çünkü ne kadar çok kişi bizim-le beraber çalışırsa, az öncede sözü-nü ettiğim Halkbilim AraştırmalarıMerkezi misyonu olarak belirlediği-miz ‘Değerlerimizi geçmişten günü-müze taşıma’ o kadar başarıyla ger-çekleşmiş olur diye düşünüyorum.

� Bu merkezde görev almanın öğ-rencilere getirdiği avantajlar neler-dir?

Buraya katılmakla bir kere herşeyden önce çok zevkli zaman geçi-riyorlar. Tabii alternatif çok diyebi-lirsiniz. Yani buraya gelmeyip başkayerlere giderekte eğlenceli zamangeçirebilirler, buna bir itirazım yok.Ama burayı tercih edenlerin sür-dürdüğü çalışmalardan gördüğümkadarıyla çok eğlenceli oluyor. İkin-cisi kültürümüzün aktarımına hiz-met etmek gibi çok değerli bir gö-revde onlarda rol alıyorlar. Bu şekil-de öğrencilerin önemli kazanımlarıolacağını düşünüyorum.

� Halkbilim Araştırmaları Merkeziolarak var olan birimlerin dışındakültürümüzü yansıtabileceğini dü-şündüğünüz başka çalışma planınızvar mı?

Bu yıl şimdiye kadar yapılmamışbir proje gerçekleştiriyoruz ‘ModernTürk Müziği Topluluğu’. Bu projeninamacı; geleneksel Türk Halk Müziği-nin sevdirilmesi ve gelecek nesillereaktarılması, müziğimizi çok sesli dü-zenlemelerle evrensel boyuta taşın-ması ve topluluğumuzun çalışmala-rının sonucu çeşitli yurtiçi ve yurtdı-şı konserlerle kültürümüzü en iyi şe-kilde diğer kültürlere tanıtmaktadır.Bu proje dışında elimizden geldiğikadarıyla kendi ilgilendiğimiz bo-yutlarıyla kültürümüzü tanıtmayave yaşatmaya dair çalışmalar yap-mayı sürdürüyoruz. Bu sene planla-dığımız Halk Dansları gösterisi içinen büyük değişiklik müziği olacakve Anadolu Üniversitesi Senfoni Or-kestrasıyla birlikte çalışılacak. Uma-rım çalışmalarımız iyi sonuçlar verirve hepimize faydalı olur.

Hatice Gölcü

Misyonumuz geçmişi geleceğe aktarmakEskişehir Kültür ve Sanat Derneği tarafından,Halkbilim Araştırmaları Merkezi adına ödüle layık görülen üniversitemiz Stratejik Araştırma-lar Merkezi Müdürü Doç. Dr. Deniz Taşçı:“Diğer üniversitelerin ve profesyonelce bizimyaptığımız çalışmaları yapmaya çalışan halkbilimi ile ilgili kurumlar içerisinde en zenginarşive ve kostüm birikimine sahip merkez bizimmerkezimizdir. ”

KENAN BUTAKIN � Radyo A, birbirinden farklıprogramları ve müzik türleriyledinleyicilerle buluşmaya devamediyor. 1998 yılında kurulan ve16 saati canlı olmak üzere 24 sa-at kesintisiz yayın yapan RadyoA, 10. yılında da yine birçokprogram ve etkinlikle göz doldu-ruyor.

Pop müzikte artış

Bu yıl yapılacak yenilikler hak-kında bilgi veren Radyo A GenelYayın Yönetmeni Yard. Doç. Dr.Özlem Ataman, programlar açı-sından da birtakım değişiklikleryaşandığını belirterek, pop mü-zik saatlerinde bir artışın söz ko-nusu olduğunu kaydetti. Ata-man, hafta içi her gün 12:30’dan14:00’a kadar, Türkçe Pop müzi-ğinin en yeni örneklerine TürkKahvesi adlı programda ulaşıla-bileceğini belirterek, ayrıca pa-zartesi ve salı geceleri 30 dakika-dan oluşan Kırık Plak adlı TürkSanat Müziği programının da yeralacağını söyledi.

Öğrenciler röportajları

Yeni yayınlanmaya başlayanArkadaşlarınız Fakültenizi Anlatı-yor adlı program hakkında bilgiveren Ataman, bu programdatüm fakülte ve yüksekokullardakiöğrencilerin radyolarına gelerek,kendi bölümleri ve fakülteleriyleilgili bir röportaj gerçekleştirece-ğini kaydetti. Programın yayınla-nacağı hafta fakültelere birer afişasıldığını belirten Ataman, böyle-ce öğrencilerin kendi fakülteleri-ni anlatan programı dinleyebil-diklerini kaydetti. RektörümüzSorularınızı Yanıtlıyor adlı prog-rama da değinen Ataman, her aygerçekleşen programla çalışanla-rın ve öğrencilerin sorularını ma-il veya kampus içindeki Radyo Amikrofonları aracılığıyla Rektörü-müze iletebildiklerini söyledi.

Sadece yayın değil

Yayınların dışında çeşitli etkin-likler gerçekleştirip, basın spon-sorlukları yaptıklarını ve sosyalkampanyalara da katıldıklarınıifade eden Yard. Doç. Dr. ÖzlemAtaman, bunların dışında RadyoA Hoş Geldiniz Partisi, Radyo ABahar Şenlikleri Partisi ve her yıl16 Mart’ta Radyo A’nın doğumgününde gerçekleştirdikleri Rad-yo A Doğum Günü Partisi olmaküzere geleneksel hale dönüşenetkinliklerinin de devam ettiğinisöyledi.

Radyo A’danyenilikler

Yard. Doç. Dr. Özlem Ataman

Beyin eksiktir; zihin onu tamamlar

EYLEM TUNA � Uluslararası Beyin Haftası kapsa-mında yapılan 5. Mimarlık öğrenci-leri sergisi bu yıl “Beyin eksiktir; zi-hin onu tamamlar” sloganıyla açıl-dı. Anadolu Üniversitesi Mühendis-

lik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bö-lümü öğrencileri ile Eskişehir Os-mangazi Üniversitesi MühendislikMimarlık Fakültesi Mimarlık Bölü-mü öğrencilerinin düşünceleriniaktardıkları ortak sergi çok sayıda

tasarımı bir araya getirdi. Sergininaçılışını Osmangazi ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Fazıl Tekin ileAnadolu Üniversitesi MühendislikMimarık Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Hasan Mandal birlikte yaptı.

Page 8: ... · Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Der - gisi’nin Aralık 2007’deki ikinci sayısında yayımlandı. Araştırmanın verileri Dumlu - pınar Üniversitesi İktisadi

ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİEditör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT Tasarım, röportaj ve fotoğraflar: Mehmet DALYANOĞLU - Berk ÜTKÜ AnadoluHaber

� Tiyatronun sosyal ve kültürel ha-yatımıza kazandırdıklarından ziya-de genel olarak hayatımız üzerinde-ki etkisi çok önemlidir. Bir bakışaçısı ve özgün bir yaşam tarzı oluş-turma konusunda tiyatronun açtığıpencereler çok değerli ve önemli-dir. Biz, bu işi yapmaya çalışan öğ-rencilere tiyatronun en büyük katkı-sı karşılaştığımız olaylara daha es-

nek ve bilinçli olarak bakabilme yetisi kazandırmasıdır. Ti-yatro empati yapma yeteneğimizi geliştirerek, bizden farklıolan, farklı düşünen insanları anlamamızı kolaylaştırır.

� Tiyatronun sosyal ve kültürel ya-şama ilişkin pek çok işlevi var aslın-da. Öncelikle insanların birbirleriylekaynaşmasını sağlıyor. Kişiler arasıiletişimi güçlendiriyor, bütünlük ku-rulmasında yardımcı oluyor. Sahne-ye konan her oyunun böyle bir ama-cı olmasa da izleyicinin hayata dahaeleştirel bakmasını, kendisine göre

dersler çıkarmasını sağlıyor tiyatro. Tiyatroya gitmenin bü-yük bir önemi olduğunu düşünüyorum. Hayatımızın yemekiçmek gibi vazgeçilmez bir parçası olması gerekiyor.

� Anadolu Üniversitesi’ninprofesyonel bir tiyatroya sahipolması ve bizim de burada öğ-rendiklerimizi uygulama fırsatıbulmamız gerçekten büyük birşans. Tiyatro Anadolu’da pro-fesyonel hayata atılmadan de-neyimlememiz gereken pekçok şeyi deneyimliyoruz. Enbasitinden belirli aralıklarlasahneye çıkmamız bile kendimize olan güvenimizi artı-rıyor. Hocalarımızla aynı sahneyi paylaşmak büyük birşans. Bu kurum bana çok şey kattı, bu olanakları bizesağlayan herkese çok teşekkür ediyorum.

Elif Yıldız Devlet Konservatuvarı

� Lise döneminden beri tiyat-ronun içerisindeyim. Yaklaşıkdokuz yıldır tiyatroyla haşırneşir olan biri olarak şunusöyleyebilirim. Tiyatro benimifade alanımı genişletti. Buişin içerisinde olan hocalarımsanata ve sanatçıya olan bakı-şımı değiştirdi. Tiyatro her şe-

yiyle hayata farklı bakabilmemi sağlıyor. Zaten sanatında yegane amacı bu değil midir?

� Binlerce yıldır varolan tiyat-ro sanatı toplumsal hayatımı-zın tüm çıkmazlarına, aksak-lıklarına başka bir penceredenbakmamıza imkan verir. İnsandenen varlığın sorunlarını es-tetik bir anlayışla tartışır. Butartışmada ise insanı hep da-ha iyiyi aramaya ve bulmaya

yöneltir. Bu nedenle tiyatro sosyal ve kültürel yaşantı-mızın vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Kendimizi ifadeetmenin bir yoludur tiyatro. Empati kurmamızı kolaylaş-tırır. Sanırım en çok ihtiyacımız olan da bu.

� Tiyatro hayatın anlamsızlığın-da dibe vurmuşken tekrar tekraryukarıya sıçrama olanağı sağladıbana. Tiyatro benim mesleğim ol-masaydı da hayattaki olumsuz-luklardan arınmanın bir aracı ola-rak yine de hayatımda olurdu.Değerlerimi ve hayata bakışımıdeğiştirdi diyebilirim. Ben tiyat-roya zaten sadece bir meslek olarak değil, yaşam tarzımolarak bakıyorum. İnsan olmanın ve insanca yaşamanınne demek olduğunu anlatan bu sanat her zaman bizlerleolsun. İnsanları tanımak, tanıtmak, onları kendi içimde ya-şamak ve yaşatmak duygusunu bana yaşattığı için Diyoni-zos şenliklerine teşekkürler.

� Tiyatronun sosyal ve kültü-rel hayatımıza katkıları büyük.Özellikle kitap okuma alışkan-lığı olmayan ülkemiz insanlarıiçin bence bulunmaz bir fırsat.Tiyatroda sahneye konan pekçok eser var. Bu açıdan tiyatroteşvik edici bir sanat dalı. Di-ğer yandan maalesef tiyatroyaolan ilgi de Türkiye’de giderek

azalıyor. Keşke daha fazla kişinin ilgisini çekebilsek,daha fazla kişiye tiyatroyu sevdirebilsek.

� Tiyatro Anadolu Eskişehir’inkültürel hayatının önemli bir par-çası bana göre. Genel olarak datiyatro bir şehrin kalkınmasında-ki en önemli unsurlardan biridir.Kültürel açıdan zengin bir şehrininsanları olmak hem gurur verici-dir, hem de şanstır. Tiyatro sos-yal hayatımızda mümkün oldu-

ğunca yer vermemiz gereken bir sanat dalıdır. Eskişehirhalkının bu anlamda oldukça şanslı olduğunu düşünüyo-rum. Bizler de bunun bir parçası olabiliyorsak ne mutlu.

� Tiyatro zor bir meslek. Aynızamanda pek çok mesleğin dekesişimi. Pek çok gencin ha-yallerini süsleyen oyunculukiçin şunu söyleyebilirim.Oyunculuk bir heves olmama-lı, eğer bu işe bir heves gözüy-le bakarsanız çekilmez bir işhaline gelebilir. Tiyatro heranlamda kişiye kendisine dışarıdan bakma ve değer-lendirme şansı tanır. Bu, bu işi yapan için de, seyircikoltuğunda oturan için de böyledir. Kısacası tiyatro uç-suz bucaksız bir dünyadır. Neresinden bakarsanız ba-kın mutlaka kendi adınıza bir fayda bulursunuz. Çünküsahne bir hayal değil, gerçeğin ta kendisidir.

Gökhan Azlağ Develet Konservatuvarı

Zeynep Mataracı Devlet Konservatuvarı

Şaban Usta Devlet Konservatuvarı

Ahmet Kar Açıköğretim Fakültesi

� Tiyatro bazen tarihten bir kesitsunar bizlere, bazense günümü-zün sorunlarına ışık tutar. Gün-lük yaşamın sorunları ile baş et-meye çalışan insana hayal kur-ma, eğlenme ve rahatlama imka-nı tanır. Ya da bu sorunlara dahaesprili yaklaşmamızı sağlar. Ka-pandığımız iç dünyamızdan çe-

kip çıkarıyor bizleri tiyatro. Yaşamı ‘ben’likten çıkararak‘biz’leştiriyor. İnsana hayata daha geniş bir perspektiftenbakmayı öğretiyor.

Simge Geren Devlet Konservatuvarı

Levent Çimen Devlet Konservatuvarı

� Tiyatro günlük hayatımızınkarmaşası ve yoğunluğundanarınmanın bir yolu, bir bakımatüm bu karmaşanın açıkça gö-rülebildiği dolayısıyla da çözü-mün bulunabileceği yerdir ben-ce. Sosyal ve kültürel hayatımı-za kattığı zenginlik tartışılmaz.Tiyatro asılar boyu insanın hemyaşantısına hem de özüne ayna tutmuştur. Bizlere bizianlatan tiyatronun anlatma biçimi de hem kendimizehem de çevremize olan tutumumuzu belirliyor. Hayatı-nızda tiyatro olduğunda ilişkileriniz de farklılaşıyor.

Deniz Çeküç Devlet Konservatuvarı

Onur Karagöz Açıköğretim Fakültesi

� Tiyatro bir iddiadır. Bazı ko-nulara daha uzaktan bakabil-mek, var olan düzeni daha eleş-tirel görebilmek açısından birfırsattır tiyatro. İnsanı her an-lamda sorgulamaya yönlendirir.Sorgulama olmaksızın iyiye vegüzele doğru bir değişim düşü-nülemez. Maalesef tiyatroyaolan ilgi gitgide azalıyor ve bu beni üzüyor. Tiyatroya git-meyi tercih etmek hayatı daha anlamlı kılıyor, zaman za-ten geçiyor, neden boşa geçsin ki..

Hidayet Akbulut Açıköğretim Fakültesi

Burcu Özcan Devlet Konservatuvarı

� İnsan tabiatı itibariyle sürekli birgelişim içerisinde. Bu gelişimde sos-yal ve kültürel etkinliklerin katkısışüphesi çok önemli. Sanatın bir dalıolan tiyatronun benim hayatıma kat-kısı çok büyük. Tiyatroyu hayatımızane kadar çok sokarsak, ne kadar çokvakit ayırırsak faydalarını da o oran-da görürüz. Hayatımıza katacağı pekçok şey var bu sanat dalının. Pek ta-

bii bu biraz da kişinin kendisinin bu sanat dalından kendisineyeni şeyler katmak için gösterdiği çabaya bağlı.

Musa Filoğlu Açıköğretim Fakültesi

Rüstem Dilek İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

� Tiyatro sosyal ve kültürel hayatatürlü kazanımlar sağlar. Bize yenibakış açıları kazandırır, yeni kapılaraçar. Tabii bu biraz da kişinin kendi-sine, kabul edebilirliğine bağlıdır.Aslında tiyatro bir şeyler kazandır-maktan ziyade kendini gerçekleştir-mek için vardır. Bazıları tiyatronunmesaj verme amacında olduğunudüşünse de böyle bir amacı yoktur aslında. Tiyatro sadeceseyircisine kendini başka türlü hissetme şansı verir. Tiyatro-ya gitme alışkanlığı olan bireyler sadece görmek için gelirler.Başka bir şey beklemezler.

Elif Arman Devlet Konservatuvarı

Tiyatro, sosyal ve kültürel hayatımıza neler

kazandırıyor?

Tiyatro Anadolu öğrencilerine sorduk: