900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin...

17
M.Ü. ilAHiYAT FAKÜLTESi VAKFI YAYlNLARI Nu: 271 900. VEFAT YILINDA A A A IMAM GAZZALI ilmi 07 - 09 Ekim 20 2012

Transcript of 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin...

Page 1: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

M.Ü. ilAHiYAT FAKÜLTESi VAKFI YAYlNLARI Nu: 271

900. VEFAT YILINDA • A A A

IMAM GAZZALI

Milletlerarası Tartışmalı ilmi Toplantı

07 - 09 Ekim 20 ı ı İstanbul

İstanbul 2012

Page 2: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

GAZALI'Yİ ANLAMAK: BAZI METODOLOJİK MÜLABAZALAR

I. GİRİŞ

Prof. Dr. Sabri O~

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü

Bu konuşmaya hazırlanırken çeşitli notlar almştım. Tabii ki maksarlım ko­

nuşma esnasında onlardan istifade etmekti. Fakat buraya gelince onlan almayı

uouttuğumu farkettim. Böyle olunca yolumuza çalışma ootlanmız olmadan de­

vam edeceğiz demektir. İnşaallah sempozyumun yayma hazırlanma safhasıoda

onları konuşma metnine yansıtma imkanı buluruz.

Bu olay bana Gazalt'nin hayatındaki benzer bir vakayı hatırlattı . Esas ko­

numuza geçmeden önce, çok ilginç olduğu kadar Gazali'nin sonraki hayatı üze­

rinde önemli etkiler bırakmış olan bu olayı size kısaca hikaye etmek istiyorum:

Gaziili bir müddet ders gördüğü Cf.ircan'dan memleketi TOs'a dönerken, içinde

yer aldığı kervan yolda soyguncuların baskınına uğrar. Kervan soyulur ve bu

arada Gazali'nin de talebeliği esnasında aldığı notlar soyguncuların eline geçer.

Genç talebe hayli müşkül bir vaziyette kalmıştı . Diğer eşyası neyse ama talebe­

liği süresince o vakte kadar biriktirdiği çalışma notlarının bir anda elinden uçup

gitmesine razı olamazdı. Sonunda, her türlü tehlikeyi göze alarak bu notların

peşinden gitmeye karar verir. Soygunculan takip eder ve ısrarla "ta'likat"ınm,

yani yı llarca aldığı ders notlanndan ibaret olan ve kendisinden başka hiç kimse­

nin de işine yaramayacak olan kagıtlarm kendisine geri verilmesini ister. Soy­

guncuların reisi durumu anlayınca ona ders notlarını iade etmeye razı olur ve

alaycı bir şekilde ona şunlan söyler: "Söylesene bu durumda senin için geriye

hiçbir ilim kalmamış; bu nasıl bir ilimdir ki hırsız onu senden çalabildi". Gazall

Tus'a dönünce uzun zaman bu notlar üzerinde çalıştığını ve artık onlardan ay­

rıldığı taktirde içerdikleri bilgiden mahrum kalmayacak şeki lde onları hazmet­

ti~ini nakleder (Zerrinkub 2007, 43-44; Moosa 2005, 93--94). Gazali çalışma

Page 3: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

62 900. VEFATYll..INDA İMAM oAZZAı.i

notlarını soygunculara kaptırma tecrübesinden hayatı boyunca faydalanacağı

bir ders çıkarmıştı. Aslında bu herkese faydalı olabilecek bir ders ve zaten ben

de bundan dolayıdır ki sözlerimin başında ifade ettiğim vesileden istifade ede­

r~k sizinle onu paylaşmak istedim.

Gazali düşünce tarihinin en önemli, ama aynı zamanda en tartışmalı şahsiyet­

leri arasında yer alır. Öyle ki bu anlamda hem bir "Gazali fenomeni"nden, hem de

bir "Gazali Problemi"nden söz edilebilir. Ona "Huccetü'l-İsliim" p4yesini layık

görenler olduğu gibi, onu İslam medeniyetinin inkırazından sorumlu tutanlar da

vardır. Kanaatimce bu yekdiğerinden hayli uzak değerlendirmelerin en önemli

sebeplerinden biri onun laytk.ıyla anlaşılamamış olmasıdır. Bu konuşmada onun

daha iyi anlaşılınasına yardımcı olabileceği halde layı.kıyla fark edilmemiş oldu­

ğunu düşündüğüm bazı noktalara dikkat çekmeye çahşacağım.

II. GAZALİ'YE DAiR BAZI GÖZLEMLER VE MÜLAıiAzALAR

Gazali son derece ilginç bir şahsiyet. Biz bugün vetatının 900. yılında onu

eserleriyle, fikirleriyle ve genel olarak bize bırakttğı zengin ve kalıcı mirasla

anıyoruz. Bundan elli sene önce de onun doğumunun 900. doğum yılını müna­

sebetiyle benzer etkinlikler yapılmıştı. Aslında o her zaman bir vesile ile gün­

demde olan biri. Öyle ki onu gündeme almak için özel bir çaba sarfetmeye bile

gerek yoktur.

Daha ortaokul yıllanmda elime geçen kitaplardan biri, onun o zamanlar fasi­

küller halinde yayımlanmakta olan İhya Ulüm ed-Dfn (kısaca ihya) isimli eserinin

kısmi bir tercümesi idi. Sanıyorum hemen herkesin okuma macerasında Gaziili'yle

ilgili olarak anlatabileceği benzer bir anekdot vardır. Malum, İhya toplam dört bin

sayfaya yakın hacim de, dört ciltlik kocaman bir eserdir. Buna rağmen onun en çok

okunan İsliimi eserler arasında yer aldığı bilinmektedir. flıyô ayru zamanda en çok

yayınlanan eserler arasında yer altr. Benim bildiğim kadarıyla, mesela, hıyô'nın

sadece Türkçeye üç ya da dört tercümesi vardır ve bu tercümeler baskı üstüne

baskı yapmaktadır.

Eserlerinin, orijinalleri ve çeşitli dillere olan tercümeleriyle üstüste baskılar

yapıyor ve sürekli gündem maddelerimizden birini oluşturuyor olması itibariy­

Le Gazali adeta çağdaşımız olan bir yazar gibidir. Nitekim bu bususu sembolize

eden ve Mehmet Şevket Eygi 'ye nisbet edilen boş bir hikaye de vardır. MaJiim,

ilıyô'nın Türkçe tercümelerinin ilk yayınlayıcı lanndan biri odur. Rivayet edilir ki

Şevket Bey le Gazali hakkında konuşanlardan bir zat ona "Gazali abimiz"in bal ve

vaziyetinden sual eylemiş!

Page 4: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇILIŞ OTURUMU 63

Gazali'nin ne kadar yaygın bir kabul gördüğünü ilk olarak doktora çalışma­

lanm esnasında farketmiştim. Belki bir kısmıru.zın malümudur, bendeniz doktora

tezimde "Gazali'nin İktisat Felsefesi" konusunu çalışmıştım. 1970'lerin ikinci

yansının başlannda kaynak taraması için Süleymaniye KOtüpbanesi'ne gittiğim­

de katalog kutulanndan birisinin sadece Gazall'nin eserleriyle dolu olduğunu gör­

müş ve şaşırmıştım. Şaşırmıştım, çünkü, malum oldugu Uzere, Süleymaniye Kü­

tüphanesi Osmanlı'nın kültürel mirasını temsil etti~i ve Osmanlı da, hiç olmazsa

yönetim kadernesi itibariyle, akaidde Ma türidi mezhebine ve Fıkıh 'ta H~efi mez­

hebine bağlı bir devlet olduğu halde, bazı ihtirazi kayıtlarla da olsa, Gazall'nin

irikatta Eş'art mezhebine, Fıkıh 'ta ise Şa fı 'i mezhebine mensup olduğu bilinir! Bu

gözlem çeşitli yorumlara müsaittir; fakat bunlardan birisinin Gazali'nin Osmanlı

dOnyasında bile dikkate değer bir yaygınltkla okundu~u gerçeği olduğu şüphe­

sizdir. Buna mezhep konusunda Osmanlı'nın devarnı niteliğinde olan gOnümüz

TOrkiye'sinde de Gazali 'nin hatta daha yaygın bir şekilde okunma ya devam ettiği

gözlemini rahatlıkla ekleyebiliriz.

Bu konuşmanın hazırlıklan çerçevesinde ilginç bir araştırma yaptım . Kaç

tane Gazali maddesi olduğunu görmek üzere bir Google taraması yapmayı de­

nedim. TOrkçe "GazaJi" iliye (tek z ' li) aradığım zaman iki milyon altı yOz bin

başlık çıktı. Aynı kelimenin İngilizce versiyonunu denedim, yirmi iki milyon ci­

varında başlık çıktı. Gazali kelimesinin Türkçe ve İngilizce diğer yazılış versi­

yonlan da hesaba katıldığında otuz milyon cıvarında başlık demektir bu. Diğer

taraftan, onun mensup olduğu kabul edilen mezhepterin kurucularının isimlerini

tarattım ve Eş 'ari ile Şôjif isimlerine tekabül eden madde sayısının Gazali'ye

kıyasla hayli mütevazı kaldığını gördüm. Daha sonra onu İslam dünyası dışın­

dan diğer bir önemli şahsiyetle kıyaslamak istedim. Ve başka bir sUrprizlre kar­

şılaştım: Mesela Aristo'nun Google'deki verileri Gazali' ninkilerden çok daha

azdı: Yirmi milyon civarı!

A. Gazôll F enomeni

Gazali'nin zaman, met<W:ı, din, mezhep, kültUr, medeniyet, ırk ve kuşak

kısıtlarını aşan bir ilgiye mazhar olduğu görülüyor. "Gazali Feoomeni" derken

anlatmak istediğim işte bu keyfiyettir. Burada açıklanmaya muhtaç ve merak

edilmeye değer bir taraf olduğuna şüphe yoktur. Bir kere burada sınır tamma­

yan ve benzerine az rastlanan bir iletişim başansı sözkonusu. Ayrıca, bu iletişim

başarısına onunla orantılı bir etk:ileme başarısının da eşlik ettiği görülür. Üstelik

bUtUn bunlar onun gibi sOrekli.üreten bir şahsiyet için genç denebilecek bir yaşta

vefat etmiş olmasına ve arkasında organize ve kurumsal bir destek olmamasına

Page 5: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

64 900. VEFATYILINDA IMAM GAZZALi

ra~en gerçekleşmiştir. Kanaatlınce üzerinde çalışılmaya değer son derece ilginç

bir koqudur bu. Gazali'nin zaman-mekan kayıtlanru aşan bu iletişim ve etkileme

başarısı nasıl anlaşılabilir ve açıklanabilir? Ve buradan çıkarılabilecek bir ders

v~ya dersler var mıdır?

Bu tür sorulara şimdi ve burada nihai cevapların verilmesi ne mümkündür,

ne de lazımdır. Burada ve şimdi daha önemli olan şey bu soruların sorulması ve

kayda geçirilınesidir. Maamafih bazı tespitler de yapılabilir:

Öncelikle, Gazali'nin her yerdeki ve her zamandaki insanlarm ortak prob­

lemlerini keşfetmede mabir, derin vukOfve nüfUz gücüne sahip bir dilşUnür ve bu

problemlerle ilgili düşüncelerini çeşitli yer, zaman, yapı ve seviyelerdeki insanla­

ra suhuJetle iletebileo dahi bir iletişim üstadı olduğu söylenebilir. İnsanların ilgisi­

ni çekebitmek için onların ruhları.nın. gönüllerinin ve zihinlerinin derirılikJerinde

yatan bazı hassas noktalara ulaşabilmek, onların mahremiyetine girebilmek ve

onlarla kalıcı bir temas sağlayabilmek gerekir. GazaJi'nin bunu büyük bir başa­

nyla gerçekleştirebiidiğini görüyoruz.

Diğer taraftan, Gazali cesOr, müteşebbis, üretken, yaratıcı ve orijinal bir dü­

şünürdür. Onun eserleri onun bu özelliklerini yansıtan dolu ve yoğun metinlerdir.

Dolayısıyla onun okuyuculan da okuma faaliyetleri süresince yukanda sayılan ve

benzeri vasıflar cinsinden ödüllendirilen imtiyazlı bir kitle oluşturur. Bu eserler

her zaman müstesna bir zevkle ve istifadeyle okunan bir içeriğe sahiptir. Böyle

olunca da onun eserleri her zaman hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine sahip ola­

gelmiştir.

Ayrıca, Gaza.Ii çağma müda.Iıil, yaşadığı toplumun dertleriyle dertlenen, son

derece güçlü bir sosyal soruroluk hissine sahip bir düşünürdür. Bu önemli bir

özelliktir. Bu özellik, bir taraftan onu doğrudan ve dalaylı bir tarih kaynağı ha­

line getirir. Onu layık.ıyla anlamak için ve onun çağını layıkıyla anlamak için de

onu anlamak gerekir. Diğer taraftan, bu özellik onun düşüncelerini realiteler dün­

yasıyla . iletişim baline getirir ki onun yazdıklarırun bu kadar ilgi görmesinin bir

sebebi de onların insan ve toplum realiteleriyle olan bu yakın temas ve iletişimdir

denebilir. Bu özeUiğio Gazali'nin eserlerine yansımalan ise soo derece boldur.

ei-M1mkz min ed-Dalôl'dalO lıa.k.i.kat araştınnası, felsefe eleştirisi, Satınilik eleş­

tirisi, İhyô'dalO çok yönü sosyal, iktisadi, politik ve dinl eleştiriler, Nasihat el­

Müliik'taki ve diğer eserlerindeki analiz ve eleştiriler bunun örnekleri arasında yer

alır. Bütün bu eserlerde analiz ve eleştiriye tabi tutulan konuların büyük bir kısmı

onun kendi çağının fenomenleridir aynı zamanda.

Page 6: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇlLlŞ OTURUMU 65

Bir önceki paragraftaki ifadelerin bir uzantısı olarak ifade edilmesi gereken

diğer önemli bir husus Gazall'nin keskin bir eleştiri zekasma sahip olmasıdır.

Yukarıdaki paragrafta değinilen konular ve diğerlerinden hareketle onun dUşünce

tarihinin kaydedebildiği en önemli eleştirel zekalardan biri olduğu rahatlıkla söy­

lenebilir. Eleştirinin ise realiteler dtinyasıyla irtibat, tutarlıiLk, berraklık ve heye­

can gibi vasıfları sebebiyle okuınayı cazipleştirdiğine şüphe yoktur.

Gaziili'nin bir düşünür ve yazar olarak sahip olduğu meziyetler kadar, onun

seçtiği ve üzerinde çalıştığı konuların zaman ve mekan kayıtlarını aşan veya bu

tür kayıtlara karşı dayanıklı evrensel özellikte konular olmasının da bir Gazaü

fenomeninin oluşmasında önemli bir rol oynadığmı kabul etmek gerekir. Tabiidir

ki bu tür konuların seçimindeki başarısı sebebiyle burada dahi bu anlamda ona

tanınması gereken bir kredi olduğuna şüphe yoktur.

B. Gaz/ilf Problemi

Diğer taraftan aynı insanla ilgili değerlendirmelere gelince orada da ilginç

bir durumla karşılaşılır. Daha önce de değiDildiği gibi bir tarafta onu "Hüccetü'l­

İslam", yani "İslamiyet'in delil i, kanıtı" olarak kabul edenler varken, diğer taraftan

da onu İslam medeniyetinin inkırazmdan sorumlu tutanlar vardır (Orman 1986,

1 07-1 1 0). "Gazali Problemi" derken kastettiğimiz şey de işte bu keyfıyettir.

Mübalağaya kaçmamak şartıyla Gazali'nin takdiri sadedinde söylenenlerin

her hangi bir sakıncası yoktur. Yukarıda bazı örneklerle göstermeye çalıştığığmız

gibi o gerçekten de büyük ve önemli bir dilşünürdür. Bu anlamda mesela ona

"HüccetU I-İslam" denmesinde itiraz edilecek bir taraf olmasa gerektir. İslam ilim

geleneğinde ulemaya bu tür onurlandıncı Un vanlar verilmesi olağan bir hadisedir

ve Gazali konusunda olan da bunun bir ömeğidir. Ancak konuyu bu geleneğin

dışına çıkarıp, ona atfedilen unvana literal bakmak ve mesela Gazall'yi gerçekten

"İslam'ın Delili" olarak görmek doğru olmaz.

Diğer taraftan, Gaziiü'yi İslam medeniyetinin inkıriizından sorumlu tutmak

gibi tezler bakikaten abartılı _olup, fazla ciddiye alınmaya değmez. Gazali ne ola

ki, tek başına bir medeniyerin kaderini belirlesini Burada aslında paradoksal ola­

rak övgüye dönüşen bir eleştiri sözkonusu. Öyle ya olumsuz yönde de olsa tek

başına koca bir medeniyerin kaderini belirleyebilen bir şahsiyetin balcikaten em­

salsiz derecede büyük bir şahsiyet olması gerekmez mi? Gazali'yi eleştirelim der­

ken ona belki de hiç bir insanın erişemeyeceği bir paye vermekten başka bir şey

değildir bu. Bu tür tezler tarihe büyük adam perspektifiyle yaklaşınanın abartılı

örnekleri olup, fazla ciddiye alınmamalan gerekir. Doğru ve.ya yanlış Gazall'nin

Page 7: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

66 900. VEFATYILINDA IMAM GAZZALi

İ~lam medeniyetinin gelişmesi fizerinde olumsuz bir etkisi olduğu ileri sürülebilir,

ama b.u bususta onun tek veya en önemli faktör olduğunu iddia etmek doğru ol­

maz. İsl§m medeniyetinin inkırazı meselesine gelince bu hala hayH tartışmalı bir

k~nu olup, daha rafine, nüanslı ve sofistike bir yaklaşımı gerektirmektedir.

Buradan Gaziili'nin kusursuz bir şahsiyet olduğu sonucu çıkmaz. Gazali de

Diliayet bir beşerdir ve her beşer gibi o da şaşabilir, hata edebilir, unutabilir, çeliş­

Iriye dUşebilir, tutarsızlık örnekleri sergileyebilir. Yapılacak şey onun sevapiarını

almak ve eğer var·ise batalarından kaçınmaya çalışmak, kısacası ona bir tiirihl değer muamelesi yapmaktır (Bu hususta bakınız, Onuan 201 O, 17-46).

m. GAZALI DÜŞÜNCESİNİN BAZI ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ

Gazali'nin anlaşılmasında önemli olduğunu ve onun layık-ı vechile değer­

lendirilmesinde çok faydası olacağını düşUndüğüm bazı konular vardır Iri onlara

kısaca değinmek istiyorum. Ancak hemen belirtmeliyim ki bunlar nlhai olma id­

diası taşımayan mtilabazalar olup, benzer çalışmalarla takviye edilmeleri gerekir.

Aynca, onlann daha çok onun geniş anlamda sosyal dUşUncesiyle ilgili olduğunu

da eklernem icap ediyor.

A. Gazôli ve Değişme (1): Zamallsal Değişme

Gaziili'nin en önemli özelliklerinden birisi onun son derece gelişmiş bir de­

ğişme idrakine sahip olmasıdır. Bu özellik o kadar önemlidir ki onu layıkıyla göz

önünde bulundurmadan Gaziili'yi anlamak adeta imkansızdır.

Gaziili'yle ilgili olarak değişmeden söz ederken iki tUr değiiDenin ayırdedilme­

si gerektiğini düşünüyorum: Zamansal değişme ve durumsal değişme. Zamansal

değişmeyle kastedilen şey mutad anlamıyla değişmedir, yani zamanla ve zaman

içinde meydana gelen de~ıne ... Tarihsel sürecin bir özelliği olan değişme bunun

en klasik örneğidir (Orman 20 I O, 21-30 ). Diğer taraftan, zamansallık özelliği taşı­ınayan bir değişme tlliiioden de söz edilebilir ki "durumsal değişme"yle kastedilen

de budur. Burada zamanın değil, değişik durumların UrUnil olan bir de~me söz

konusudur. Zamansallık özelliği taşımayan derken anlanlmak istenen ise aynı za­

man dilimi içinde değişik durumların tasavvur edilebileceği gerçeğidir. Bu her iki versiyonuyla değişme Gazali düşüncesinde önemli bir yer tutar. Burada önce Gaziili

düşüncesinin zamansal değişme, hemen sonrasında da durumsal değişme özelliğin­

den ve bunlann yol açabileceği önemli sonuçlardan söz etmeye çalışacağız.

Ga2ali düşüncesinin zamansal değişme özelliğini Uç çerçevede ele almak

mümkUndür.

Page 8: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇILIŞ OTURUMU 67

İlk olarak o taribi sürecin bir değişme boyutunun olduğunun farkındadır. Ni­

tekim.fi/cıh, ilim, tevhfd, tezkir ve tevhid gibi bazı temel İslami kavramiann dahi

zaman içinde anlam değişikliğine uğradığını iddia eder. Ona göre bu kavramlar,

Asr-r Saiidette taoım gereği olumlu olan bazı anlamlar üstlenmiş olarak yola çtic­

tıklan halde, zaman içinde aşınınaya ve kavramsal değişmeye uğrayacak, kendi

zamanına vanldığında arnk pek de olumlu olmayan bazı yeni anlamlar kazan­

mışlardır (İiıyii, I, s.31-3 8). Semantik değişme analizinin n efi s bir örneği olan bu

pasajdan çıkantabilecek sonuçlardan biri şudur: Tarihte değişme diye bir fenomen

vardır ve bunun farkında olmak gerekir. Tabiidir ki eğer dinin temel kavramları

dahi değişme ihtimaline açık ise bu, hayatın diğer alanları hususunda da milteyak­

kız olmak gerektiği anlamına gelir.

Diğer taraftan, verilen örnekten çtkarılabilecek daha net diğer bir so­

nuç, değişmenin her zaman iyi yönde olmayabileceğidir. Bu da "değişme"den

"değiştirme"ye doğru gİtine ihtiyacını ortaya çtkanr. Bu hem kavramsal, lıem de

olgusal olaraktasavvur edilebilir. Başka bir ifadeyle, değişme kavramından değiş­

tirme kavramına ve değişme olgusundan değiştirme teşebbUsüne gidilebilir. Öyle

ya eğer değişme kötüye doğru olmuş ise yapılması gereken şey, gidişata müda­

hale etmek ve onun seyrinj iyiye doğru değiştirmeye, daha doğrusu düZeltmeye,

yani tsliih etmeye çalışmaktır. Gazali'nin çoğunlukla beşinci yüZyılın müceddidi

olarak kabul edildiği hatırlanırsa değişmeden değiştirmeye geçme ihtiyacı ile ne

kastettiğimiz daha rahat anlaşılabilir: Isiahat ve tecdid ihtiyacıdır bu. Gazali'nin

genel anlamda ama özellikle ihyii 'da yapmaya çalıştığı şeylerden biri de işte b~­dur, yani tecdid veya ihya.

Onun değişme idrilinin sadece tarih ve toplum gibi onun dışındaki fenomen­

lerle sınırh kaldığl sanılmamalıdtr. Onun kendi şahsı içindeki değişme ve kendi

kendini yeniden inşayla ilgili macerası çok daha ün!Odür. ei-Mımldz isimli eseri

onun rühi ve fikri değişme ve tehavvülünün birinci elden hikayesidir. Deyim ye­

rindeyse Gazali'nin tecdid, yani yenileme çabasının iki boyuttı vardır:Toplumsal

ve kişisel tecdid. ihyii bu tecdid çabasının daha çok toplumsal olan versiyonunu

temsil ederken, el-Mımkiz onun kişisel versiyonunu temsil eder. Başka bir ifadey­

le Gazali, bir müceddid, yani yenileyici ve ıslahatçı olarak, bir taraftan ait olduğu

toplumu ısiaha ve yenilerneye çalışırken, diğer taraftan da bizzat kendi kendini

sUrekli olarak yenHemeya çalışmıştır. Hatta lcronolojik olarak onun kişisel yeni­

leşme hareketinin, toplumsal yenileme hareketinden daha önce başladığı söylene­

bilir. Yenilenme değişme demektir; ancak pek tabiidir ki bunu olumsuz anlamda

değil, insanın zaman içinde kendi kendini aşması, gelişmesi ve tekfunüiU olarak

anlamak gerekir.

Page 9: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

68 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALl

Diger taraftan kişisel değişme ve yenilenme konusunda Gazali'nin bir müc­

tehid olduğu gerçeğini de hatırda tutmak gerekir (Moosa 2005, 1 04). Bilindiği

gibi İslam hukuk geleneğinde ·'müctehid", hukuki konularda çeşitli dÜZeylerde

olmak üzere bağımsız görüş sahibi olma ve bu görüşU açıklama yetkisine sahip

otoritelere denir. Bağımsız fikri görüş serdedebilme yeteneğine ve yetkisine sahip

olan kişiler için ise görüş değiştirebilme ihtimalinin her zaman varit olabileceğine

şüphe yoktur ve pek tabii olarak Gazaii de bunun dışında değildir.

Aslında insanın kişisel gelişmesi anlamında değişme olağan bir hadisedir. Yuka­

ndaki özellil<Jere sahip bir şahsiyerin ise değişmeden kalması mUınkün değildir. Nite­

kim Gazaü'nin rUhi ve fikri değişme ve gelişme sUreci e/-Munkiz dışındaki eserlerin­

den hareketle de gayet güzel bir şekilde belgelenmiştir. Detayianna girmek buradaki

amacımız bakımından gereksizdir ama Usül-i Fıkıh ve Mantık konusunda geçirdiği

filoi değişmeler buna örnek olarak verilebilir (Fıkıh ile UsOI-i Fıkıh konusunda bakı­

nızHenİto 1998,37,44-45,47-48 ve 600. Mantık konusunda, Acem 1994, 22-28).

Gazali düşüncesinin bu soo derece bariz değişme özelligi onunla ilgili yo­

rumlarda hayli ihtiyatlı olmayı gerektirir. Onunla ilgili genel hükümler veririken

eserlerinin tamamını ve macerasının bütününü göz önünde bulundurmak icap

eder. Aksi halde Gazali'nin son derece anlaşılır sebeplere bağlı olarak zaten ter­

kettiği veya aşnğı bir düşünceyi onun esas düşüncesi olarak ileri sürrne hatasına

düşme ihtimali hiç de az değildir.

Yalnız G~all'nin değişmeye açık olması onun tutarsızlıkla malOI olmaya

mah.küm olduğu anlamına gelmemelidir. Aksine onun son derece sistematik ve

tutarlı bir düşüntir olduğu gayet iyi bilinmektedir (Bolay 1976, 13). Daha önce

değinildiği gibi onun gibi yaratıcı ve üretken bir düştinürüo, sürekli yeni fikirler

üretmesi, mevcut fikirlerini geliştirmesi ve aşması anlaşılır bir husus olsa gerektir.

Ancak tabiidir ki bütün bunlar onun, bir beşer olarak kendisi için vant olan kısıt­

lardan bagımsız olduğu anlamına gelmez.

B. Gazôll ve Değişme (2): Avôm ve Havôs ile Fetvô ve Takvô Tastıifleri,

Hitap ve Mulıalap Çeşitliliği ya da Durumsal Değişme

Bir başka önemli nokta, Gazali'nin bütün muhataplanna aynı üslfıp ve muh­

tevayla hitap etmemesidir. O muhataplarının homojen bir kitle oluşturmadığının

farkındadır ve bundan dolayıdır ki onu onlara farklı dillerle rutap etmeye çalıştı­

ğını görürüz. Ona göre insanlarla onların tabiatına, eotelektüel dÜZeylerine, şart­

larına, durumlarına, yer ve zamanlarına göre konuşmak gerekir (fhyô, I, 87-88,

348-351; Moosa 2005, 141-142).

Page 10: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇILIŞ OTURUMU 69

Bu açıdan yaptığı tasniflerden biri de avôm ve havôss aynmıdır. Hemen

belirtelim ki bu sosyolojik değil, dini ve ahiili bir tasnif olup, ava m alelade halkı,

havôss ise tezhlb-i nefse ve seyr-u silluka daha fazla vakit ayırabitecek durumda

olaoları ifade eder. Gazalı'ye göre bu iki insan grubuna, iki farklı din1 hayat tarzı

tekabUl eder. Dini arneller yelpazesinde birinci sınıfta yer alanlarafetva kategori­

sinde yer alan arneller tekabül ederken, ikincilere ta/cva ya da ver 'a kategorisinde

yer alan arneller tekabül eder. Fetva seviyesi F1kıh kitaplannda yer alan haliyle

asgari bir dindarlık seviyesini temsil ederken, ta/cva ya da ver 'a daha çok tasavvu­

fı eserler gibi eserlerde yer alan haliyle daha yüksek dindarlık seviyelerini temsil

eder. Yalmz hemen ilave edelim ki son kategori fetva gibi tek bir seviyeyi ifade

etmekte olmayıp, kendi içinde aynca kademetendirilmiş ve derecelendirilmiş bir

düzeyler setini ifade etmektedir (İhyıi, Il, 64, lll- ı 13, 248-25 ı; İhyıi, m, 96;

Orman 2007, 64, 68, 70,72 ve 88). Fetva seviyesi havass için yetersiz, takva sevi­

yesi ise avam için fazla gelir. Ona göre bunun farkında olmadan hareket edilmesi

halinde hem ferdi, hem de sosyal planda sıkıntı do~ar.

Gazaü, fetva düzeyinde hareket edildiği taktirde dünya düzenine hale! gel­

meyeceği kanaatindedir (ihyii, n, 1 13). Di~er taraftan onun bu dünyayı aşın zem

edip, ölümü ve öte dünyayı aşın vurgulaması sebebiyle mUsUlmanların bu dün­

yadan el-etek çekip gerilemelerine yol açtı~ı iddia edilir. Vak:ıa onun metinleri

böyle izienimler edinilmesine ve bu tür yorumlar yapılmasına son derece müsait

bir manzara arz eder. Aslında o da bazı konularda böyle bir durumun ortaya çıka­

bileceğinin pekala farkındadır. Ona göre insano~lunun fıtratında dünyaya ve onun

kısa vadeli zevklerine aşın bir meyil vardır ve bu aşırılık başka bir aşırılıkla, yani

dünyanın aşırı caydınlması yönündeki bir retorikle dengelenmediği takdirde öte

dünyanın insanların gündeminden kısmen veya tamamen düşmesi tehlikesi var­

dır. Ve kendisinin yaptığı da bu tehlikeyi önlemeye çalışmaktan ibarettir (Orman 2007, 62-65).

C. Gaye ve Vastta ilişkisi

Gazali dünya bayatınıQ gayesi olarak Allab'ı bilmeyi, sevmeyi ve O'na

kulluk etmeyi ve nihai olarak da ahirette O'nu görme saadetine nail olmayı

kabul eder. Ona göre ebedi saadet de budur. Gerçi cehennemden kurtulmak ve

cennete nail olmak gibi bazı gayelerden de söz edilebilir, ama bunJar daha dü­

şük mertebede hedeflerdir. Diğer her şey bu ana gayeye ulaşmak için gerekli

olan vasıtalar hükmündedir (ihya, IV, 91-92, 226, 375; Orman 2007, 58). Bu

kabul ün tabii bir sooucu olarak Gazalt, bu dünyayı ahiret yolu üzerindeki geçici

bir istasyon olarak görür.

Page 11: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

70 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALf

Gazali düşüncesinin yanlış aniaşılmaya en müsait konularından birisi budur.

Öyley~ eğer bu dünya ahiret yolu üZerindeki bir istasyondan ibaret ise o halde bu

onun önemsiz olduğu ve ihmal edilebileceği sonucuna götürebilir. Ancak, sanıla­

nı.n aksine, böyle olmasının dünyanın ihmaline yol açması icap etmez; zira dünya

ahiretin tarlasıdır ve ahiret ahirette değil bu dOnyada kazanılır (Orman 2007, 65-

82). Ayrıca dOnyanın ahiretin vasıtası olması onun ihmal edilmesini değil, aksine,

değerler hiyerarşisindeki yerine uygun bir şekilde önemsenmesini gerektirir; zira

"se~giliye götüren Ş!!Y de sevilmeye değer" (!hyô, rı, ı 62).

Ç. Makasid eş-Şeri'a, Meslililı ve Farz-t KiflJye

Yukardıda kısaca değinilen anlayıştan hareketle Gazali'yi bu dünya hayatı­

nın topyekün bir incelemesine girişmiş görürüz. Onun bu çalışmasının en önemli

bileşenlerinden birisi kendisinin maksitd eş-şer ', başkalarının ise bazen "makasid

eş- Şeria" dedikleri konudur (el-Mustasfti I, 4 ı 6-4 I 7; Ghazanfar ve Islahi, 1998,

7-8). Bu terimler yak1aş1k olarak İslam Hukuku'nun amaçlan şeklinde tercüme

edilebilir ki Gazilli onlan beş başlık altında toplar: Dinin, nefsin, aklın, neslin

ve mahn korunması. Ona göre bunlar öylesine önemli ve evrensel amaçlardır ki

insaniann iyiliğini hedefleyen hiç bir hukuk sistemi onları gözardı edemez.

Diğer taraftan düşünürü.müZ bu beş temel amacın korunmasına masiahat (ço­

ğulu mesai i lı) adını verir. Ona göre özü itibariyle masiahat Oç ayrı düzeyde mütala

edilebilir: Zorunlu olanlar (zarurat), ihtiyaç mertebesinde olanlar (lıacat) ve lüks

olanlar (tahsinat ve tezyinat). Maslahatların ilk dUzeyi, yani zarurat, ilgili toplum

ve onun hukuk sistemi tarafından güvence altına alınması gereken bir asgariyi

ifade eder (el-Mustasfii I, 4i6-417; Orman 2007, 69-70).

Burada daha da ilginç olan, Gazalj'nin bu düzeydeki masialıatı bir farz-t

kifti_ve olarak gönnesidir. Onun tenninolojisinde farz-ı kifaye Şeri'at tarafından

talep edilen ve sorumluluğu tek başına ferde değil, bir bütün olarak t0pluma düşen

her şey olarak tarif edilir. Yani zorurat düZeyindeki maslahatların yerine getiril­

mesi sosyal sorumluluk ve yükümlülük kapsamında yer alır.

Gazali bu tür sosyal görevlerin üç kategoride mOıalaa edilebileceğini düşü­

nür: Bütünüyle dini konularla ilgili olanlar, insanların hayat ve maişetiyle ilgili

olanlar ve bu ikisinin bileşimi olanlar. Buradaki maksadımız balammeian en ilginç

kategori ikincisidir. Gazilli bufarz-ı kifaye kategorisini, insanlar için vazgeçile­

mez nitelikte olup, ihmal veya terk edilmesi düşünü lerneyecek olan her türlü iş ve

faaliyet olarak tanımlar. Bu tür hukuki olarak bağlayıcı nitelikteki sosyal görev ve

ödevlerin temelindeki hikmeti düşünUrümüZ, dünya işlerinın nizarn ve istikrarının

Page 12: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇUJŞ OTURUMU 71

bu tür faaliyetlere, iyi bir dini bayatın devamının da dUnya işlerine bağlı olması

şeklinde ifade eder. Farz-ı kifdyeoin hukuki hükmünü ise Gazali şöyle formüle

eder: Eğer bir yerde böyle bir görev hiç kimse tarafından ifa edilmez ise o ma­

halde olup da bu durumun farkında olan ve görevi yerine getlı-me gücü olan her

kes günahkar, yani sorumlu olur. Böyle bir görevin bazılarınca yerine getirilmiş

olması ise sorumluluğu herkesten düşürür (el-Mustasf!J Il, 92-93; el-Vasft VII,

6-7; el-Vecfz Il, 187; Orman 2007,89, 145).

Görü ldüğü gibi Gazali cemiyet hayatının nizarn ve intizamı için alınması

gereken her türlü tedbiri farz-ı kifdye olarak kabul ediyor. Başka bir ifadeyle,

"farz-ı kifaye" dendiği zaman mutad olarak akla geldiği gibi, sadece cenaze na­

mazı gibi bazı ibadetleri değil, yukanda belirtilen özelliğe sahip bütün sanatları,

meslekleri ve her türlü dünyevi faaliyeti de anlamak gerekiyor (ilıyô, I, 39-41, 42-45;ihya n, 83).

Açıktır ki Gazali'nin makası d, mesôlih ve farz-ı kifdye konusundaki bu gö­

rüşleri göz önüne alıomadığı takdirde onun diğer görüşlerini yerli yerine oturtmak

mümkün değildir. Bu üç kavramı ve onlar arasındaki irtibat ve ilişkileri onun

sosyal düşüncesinin genel çerçevesi olarak anlamak gerektiği kanaatindeyim. Dü­

şünürümü.ztin özellilde bireysel davranış konusundaki düşüncelerinin bu çerçeve

içine yerleştirildiklerinde daha zengin ve değişik anlamlar kazanacağım ve onlar­

la ilgili yanhş anlamaların önemli ölçüde azalacağını tahmin ediyorum.

D. Fazilet Teorisi veya Geçiş/i/Geçişsiz Fazilet ve R ezi/etler Yaklaşımı

Gazali'nin başka hiç bir yerde raslamadığım son derece ilginç ve önemli bir

yaklaşımı da faziletler konusuoda yaptı~ tasniftir. Arap gramerindeki fiil tasnifin­

den ödünç aldığı bir tasniften hareketle Gazali faziletler ve reziletleri, veya iyilik

ve kötülükleri ikiye ayınr: Ldzım ve miiteaddf.

Lazım fiiller, Türkçe•deki geçişsiz ve İngilizce'deki intransitive fiiliere te­

kabül eder. Mıiteaddi fiiller ise, tabmin edileceği üzere, Türkçedeki geçişli ve

tngilizcedeki transitive fiiliere tekabül eder. Malum, geçişli fiilerde fiilin etkisi

ömeden nesneye geçme özelliğine sahip iken, geçişsiz fiilierde fiili n etkisi özney­le sınırlı kalır ve nesneye geçme özelliğine sahip degildir.

Bu yaklaşım taizı iyilik ve kötülük konusuna uygulandığında, lazım iyilik ve

kötülüklerin, sonuçları ilgili davranışların öznesiyle sınırlı kalan fiiUer olacağı,

miiteaddi iyilik ve kötülüklerin ise sonuçları ilgili davranışların öznelerinden öte­

ye, yani başkalarına yansıyan fiiller olacağı açtktır. DüşUnürümUzün son katego­

ri yi, yani miiteaddf kategorisini daha da ileriye götürerek, fayda ve zararı sadece

Page 13: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

72 900. VEFATYILINDA fMAM GAZZALi

tekil muhatabı veya umfunu etkileyen iyilik ve kötülükler şeklinde bir kademe

daha ireriye götürdüğünü de biliyoruz ki bu bamlenin de, analiz edilmeye, aynca

üzerinde d urulmaya değer bir boyut kazandırdığma şüphe yoktur (ihyii, II. 72-79;

fl1yii, IV. 92-95; Orman 2007, 104-109).

Terminolojisini böylece geliştirdikten sorıra düşi.lnürtlmilz, miiteaddiltrao­

si~velgeçişli iyiliklerio /azım/iotraositive/geçişsiz iyiliklerden daha makbul

olduklarını ve onl~a kıyasla daha yüksek bir önceliğe sahip olduklannı söyler.

Kötülükler konusunda ise durum tam bunun aksidir. Yani geçişli kötülükler, ge­

çişsiz kötülüklerden daha kötü ve menfur olup, öncelikle birincilerden sakınmak

gerekir (ihyô, I, 1 O, 279, 350; ihyô, II, 94, 151, 1 69). Başka bir ifadeyle, geçişsiz kötülükler ehven-i şerreyn konumundadırlar.

Bu yaklaşım tarzının dini anlama, yorumlama ve uygulama konusunda yol

açabileceği sonuçlarm çarpıcılığı ve sarsıcılığt aşikar olsa gerektir. İslamiyet'in

kul hakkı konusundaki hassasiyetiyle de tutarlı olan bu yaklaşımın, Gazali'yle

ilgili bir çok düşüncenin yeniden gözden geçirilmesini gerektiren bir öneme sahip

olduğunu düşünüyorum. Kanaatlınce burada değirımekte olduğumuz diğer konu­

larda olduğu gibi bu konuya da noktasal bakmak yerine, düşünürürnilze onların

perspektifi içinden bakmak gerekir. Özellikle Gazali'yle ilgili problematik konu­

lar bu faz ilet teorisinin perspektifi içine yerleştirildiğinde ortaya bambaşka bir

Gazali manzarasının çıktığı görülecektir.

Nihayet, bu yaklaşım Gazali 'inin sık sık başvurduğu a!tei·natifmaliyet (Or­

man 2007, 76, 80) kavramıyla birlikte ele alındığında, her zaman anlamalı ve

verimli bir şekilde kullanılabilecek bir ahlaki kara r verme modeli de elde edile­

bilir. Böyle olunca, mesela, iki fazilet arasında bir tercih yapmak gerektiği zaman

geçişli faziletler geçişsiz olanlara tercih edilecek demektir. Kötülükler arasında

bir terelli yapmak mecburiyeti ortaya çıktığında ise geçişsiz olanlar geçişli olan­

lara terelli edilecek demektir (İhyô, I, 348-350).

E. Üç Boyutlu İnsan Davramşı A nalizi

Gazali çok nüanslı bir düşünürdür. Onu okurken bu nüanslan göz önünde

bulundurmak gerekir. Mesela ona göre insan davranışlannın üç boyutu vardır:

ilim, hôl ve amel. Öyle ya bir fiili eda edebilmek için (amel), insanın öncelikle

onun bilgisine (ilim) sahip olması , daha sorıra da onu yapmak istemesi (hôl) gere­

kir (ihyô, N, 2 ı 6, 2 ı 7, 2 I 8, 245; Orman 2007, 68-70, 72) . Diğer bir ifadeyle ona

göre insan davranışlarının epistemolojik, psikolojik ve pratik boyutlan vardır ve

bunların hepsi aynı hükümlere tabi olmayabilir.

Page 14: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇILLŞ OTURUMU 73

Gazali bu üç boyutlu tahHiin öğretici bir örneğini tevekkül bahsinde verir.

Ona göre tevekkül etmek bir amel değil bir haldir ve bu önemli fark idrak edil­

meyip, tevekkül bir amel gibi telakki edilirse d inin övgüye layık gördüğü bir ma­

kama onun yasakladığ1 bir yoldan varmaya çalışmak gibi paradoksal bir duruma

düşülmüş olur (Orman 2007, 70-76). Nitekim onun şöyle dediğini görürüz:

"Tevekkülün, bedenle çalışmayı ve akıl yoluyla tedbir almayı terketmek ve

yere bir paçavra gibi serilmek, ya da kasap tezgahı üzerindeki et külçesi gibi yı­

ğılmak olduğu zannedilir. Bu, bilmezler (cahiller)in zannıdır. ÇUnkO bu tür davra­

nışlar dinde haramdır ve diğer taraftan da din, tevekkül edenleri övmüştür. Durum

böyle olunca, dinin sak.ıncah gördüğü bir yolla, onun övdüğü bir makama nasıl

u laşılabilir?" (İhyti, IV, 265; Orman 2007, 73).

Bu tür nüanslann farkında olmamanın, dtişUnürümüzü anlama noktasında

yol açabileceği yanlışların nerelere varabileceğini görmek ilginç olsa gerektir.

F. Gazali'uiu Çağına Miidalril olması veya Ommla iletişim ve Pazarlık Holiude olması

Gazali'nin diğer bir özelliği, yukanda da değinildiği gibi, onun kendi çağlyla

ve oun sorunlanyla hayli haşir-neşir olmuş bir şahsiyet olmasıdır. Her kes gibi

Gazali de kendi çağının çocuğudur. Böyle olunca onu Jayıkıyla anlayabilmek için

onun çağını yeterince iyi bilmek gerekir. Daha açık ifade etmek gerekirse bu Bü­

yük Selçuklular dönemidir. Bilgi sosyolojisi bu konuda bütün söze salıip deüilse

de Gazall gibi çağına müdiliil, dertli ve sosyal sorumluluk (buna pekala "ümınet

bilinci" denebilir) bir düşünili sözkonusu olduğunda hayli yüksek bir açıklama

gücüne salıip olacağı söylenebilir.

G. Mezhep Meuslibiyeti

Ga.zali'yi anlamaya çalışırken göz önünde bulundurulması gereken husus­

lardan birisi de onun hiç olmazsa kanyerinin başlangıcı itibariyle itikatta Eş'ari,

arnelde ise Şafi'i mezhebine mensup olduğunun bilinmesidir. Gerçi onun zamanla

mUctebitlik mertebesirıe ulaştığı ve böyle olunca da mezhep mensubiyetinin hayli

yumoşadığı bilinmektedir. Her şeye rağmen bu başlangıç ekisinin bütünüyle or­

tadan kalkmış olması beklenemez. Özellikle onun bayatının ilk zamanıanna ait

eserlerinin anlaşılmasında bu özelliğin önemli bir yer tutacağl söylenebilir.

IV. SONUÇ

Gazali düşünce tarihinin en dikkate değer simalan arasında yer alır. Vefatın­

dan dokuz asır sonra dalıi hala dini ve entelektüel dünyamızın gündeminde sürekli

Page 15: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

74 900. VEFAT YILINDA İMAM GAZZALi

yer alıyor olması bunun bir göstergesidir. Onun zaman ve mekan kısıtlanna mey­

dan o~yan bu başansı incelenmeye değer bir konudur. Çalışmamızda bunun biti­

cici olma iddiası taşımayan bir açıldama denemesini yapmaya çalıştık.

İnsan tabiatının zaman ve mekan kayıtlarıoı aşan bazı yanlarıyla temas

edebilmiş derin vuküf ve nüfUz sahibi mahir bir düşünür olması, bu temaslar

esnasında vakıf olduğu bilgileri ve vasıl olduğu fikirleri yine zaman ve mekan

kayıttarım aşan bir dehayla insanlara iletebilmiş bir iletişim üstadı olması, yaz­

dıklarına samirniyetle inanan ve onları ciddiyetle uygulayan ve bunu okuyucu­

Ianna da hissettirebilen_bir yazar olması; cesur, müteşebbis, üretken ve yaratıcı

bir düşilnür olması; çağına müdahi i, toplumunun dertleriyle dertlenen ve sosyal

sorumluluk duygusuna sahip bir düşünürolması ve benzerine az rastlanan muh­

teşem bir eleştirel bir zekaya sahip olması onun bilyük başansımn sebepleri

arasında yer alır.

Düşünce tarihinin en dikkate değer simalarından biri olmanın yanısıra Gazali

düşünce tarihinin en tartışmalı simalarından biridir de ... Ve bu, onun düşüncelerini

maharetle iletebilen dahi bir iletişim ilstadı olmasına rağmen böyledir. Böyledir,

çünkü Gazali aynı zamanda yanlış anlaşılınaya müsait bir düşünürdür. Bir kere

bu kadar bilyük bir ilgiye mazhar olmuş bir düşünürün sadece olumlu yönde ilgi

göreceği düşünülemez. Paradoksal bir ifadeyle onun tartışmalı olması bizzat onun

önemli olmasının hem bir sonucu, hem de bir göstergesidir. Diğer taraftan onun

mirasının yapısı da buna müsaittir. Gazali çok yazmıştır ve çok yazmış olma­

sı eserlerinin kqlitesini olumsuz etkilemiş olmamasına rağmen, onun kendi tabii

bütünlüğü içinde kavrarunasını adeta imkansız hale getirmiştir. Böyle olmasında

onun değişmeye son derece açık ve kendini sürekli geliştirip yenileyen bir düşil­

Dür ve yazar olmasının da etkisi vardır. Nihayet, buraya kadar sayılanlara onun

sadece kendini sürekli yenileyerek geliştiren bir şahsiyet olarak kalmayıp, benzer

bir çabayı toplumsal düzlemde de göstermiş olmasını, yani bir sosyalıslahatçı ve

yenileyici, bir müceddid olmasını da eklemek gerekir.

Tabiidir ki Gazali eleştiriden viireste bir şahsiyet değildir. Fakat kanaatimce

ona yöneltilen eleştirllerin önemli bir kısmı, onun fiilen yapmış olduğu hata ve

yanlışlardan ziyade oıiun layıkıyla anlaşılamamış olmasıyla ilgilidir. Gazali'nin

dini ve felsefi mirası yeterince olmasa da hatırı sayılır bir ölçüde araştınlmıştır.

Ancak aynı şeyin onun sosyal düşünce mirasıyla ilgili olarak da söylenebileceğini

sanmıyorum. Biz bu çalışmada onun yeterince dikkat çekmediğini düşündüğü­

müZ ve daha çok onun sosyal düşünce alanıyla ilgili bazı önemli konulara dikkat

çekmek istedik.

Page 16: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

AÇTLIŞ 011JRUMU 75

Bunların en önemlilerinden birisi düşünürümilztln değişmeyle ilgili yönüy­

dU. Görmüş olduğumuz gibi, Gazali'yle ilgili olarak durumsal değişme ve zaman­

sal değişme şekillerinde olmak üzere iki tür değişmeden bahsedilebil ir. Durumsal

değişmeden maksadın düşünüıümü:zün değişik durumların farklı hükümlere tabi

olması gerektiği konusundaki yaklaşımı olduğunu gördük. Zamansal değişme

konusunda ise iki farklı düzeyden söz edilebildiğini gördük: Kişisel değişme ve

toplumsal değişme. Gerek dururnsa ı, gerekse bütün versiyonlarıyla zamansal de­

ğişme faktörleri layıkıyla göz önüne alınroadıkça Gazali'nin anlaşılmasında çok

büyük müşkülatla karşılaşılabileceğini düşünüyorum. Diğer taraftan, onun değiş­meyle ilgili yanını değerlendirirken şu önemli hakikati de gözardı etmemek gere­

kir: Gazali, değişme tecrübesini geçirirken aynı zamanda içinde yetiştiği geleneği

de temsil ve temessül ediyordu. Nitekim, bilindiği gibi, onun tecdid ve ihya çaba­

larının nihai referansı İslami gelenek idi.

Gazali düşüncesinin anlaşılmasında önemli bir rol oynayabileceğini düşün­

düğümüz diğer faktörler olarak, onun gaye ve vasıta ilişkilerine yaklaşımını, ma­

kasid eş-şeria, masiahatlar vejarz-1 kifaye nazariyesini, geçişli ve geçişsiz fazilet

ve reziletler yaklaşımını ve üç boyutlu insan davranışı analizini tespit ettik ve

bunlara onun kendi çağına müdahil ve bu sebeple bu çağm olaylan ve gerçekle­

riyle iletişim ve pazarlık halİnde bir düşüntir olması ile mezhep mensubiyeti gibi

hususların eklenebileceğini gördük.

Burada vurgulanması gereken husus, önemli olarak işaret edilen konulara

noktasal bakmak yerine, düşünUrUmüze ve onun düşüncelerine onların sağladığı

perspektif içinden bakmak gerektiğidir. Bu yapılabildiği takdirde daha sabih bir

Gazall anlayışına ulaşılabileceğini ve onunla ilgili tartışmaların bir losınının da

ortadan kalkacağıru umuyorum.

Buradan Gazali'nin kusursuz bir şahsiyet olduğu ve ilgili tartışmaların bü­

tünüyle onu yeterince iyi anlayamamak veya yanlış anlamakla ilgili olduğunu

düşündüğümüz sonucu çtk:mamalıdır. Gazali de nihayet bir beşerdir ve her beşer

için geçerli olan losıtlara tabidir; yani o da şaşabilir, hata edebilir, unutabilir, çe­

lişkiye düşebilir, tutarsızlık örnekleri sergileyebilir. Burada yapılacak şey ona bir

tarihi değer muamelesi yaparak, onun doğrudan ve dolaylı sevapiarını almak ve

eğer var ise hatalanndan kaçınmaya çalışmaktır.

Page 17: 900. VEFAT YILINDA IMAM GAZZALI A A - …isamveri.org/pdfdrg/G00047/2012/2012_ORMANS.pdfGazali'nin zaman, met

76 900. VEFAT YILINDA tMAM GAZ.ZAı...i

Bm LIOGRAPHY

ei-Acem (?), Refık (1994), "et-Takdim", Gazali, Kitab Mihakk en-Nazar, ed.

Refık el- Acem, içinde, Beyrut, s. 3-61.

· Al Ali, NOr ed-Din (1 972), Fazail el-Anam min Rasail xuccet al-islam al­Gaztilf, Dar ai-Tunisiyya li en-Neşr.

J . Gazali (t.y.), İhya Ulum ed-Din, C. I-V, Beyn.it: Dar ei-Ma'rifah. (

Gazali (l988?);el-Munkiz min ed-Dalal, (Macmu'ah Rasail Vll), Beyrut

Gazali (1996), el-Mllstasfa min İlm el-Usul, C. I-II, ed. M. S. el-Aşkar, Mu­essasah er-Risalah.

Gazali (1979), Kitab al-Veciz, C. I-ll, 8eyrut: Dar ai-Ma'rifah.

Gazali {l 997), el-Vasitfi al-Mezheb, C. VII, ed. M. M. Tamir, Dar es-Salam.

Ghazanfar, S. M. ve Islahi, A. A. ( 1998}, Economic Thought of ai-Ghazali, Jeddah.

Henito, Muhammed Hasan (1998), "Mukaddimah", Gazali, el-Menhiil min

Ta '/ikat el-Usul, ed. Muhammed Hasan Henito, içinde, 8eyrut: Dar el-Fikr e1-Muastr, s.5-56).

Moosa, Ebrahim (2005), Ghazali and the Poetics of lmagnation. Cbapel Hill ve Londra: The University ofN orth Carolina.

Orman, Sabri (2007 [1984]), Gazali'nin Iktisat Felsefesi (Economic Philo­

sophy of al-Ghazali), 3.8., ( l.B. 1984), Istanbul: İnsan Yayınları

Orman, Sabri ( 1 986), Gazali: Hakikat Araştırmast, Felsefe Eleştirisi ve Etki­sf, İstanbul: İnsan Yaymlan.

Orman, Sabri (2010),İktisat, Tarih ve Toplum, 2.8., İstanbul: Küre Yayınlan.

Zerrin.kub, A. (2007), Medreseden Kaçlj- lmam Gazzat i 'nin Hayatı, 2.8., Çev. Hikmet Gök, İstanbul: Ağaç Kitabevi.