Post on 10-Feb-2020
· Uluslararası Geçmişten Günümüze
Malatyalı . .. İlim ve Fikir İnsanları
Sempozyumu 17-19 Kasım 2017 MALATYA
BİLDİRİLER
il. CİLT
Editörler
Prof. Dr. Nusret AKPOLAT
Prof. Dr. Fikret KARAMAN
Prof. Dr. Mustafa ARSLAN
Q~f:.
\!~tJ
INONÜ -~ ~.(fJ;; MAIATYA
BüYOKSEHiR BEIEllMSI
Sempozyum Onur Kurulu
Prof. Dr. Ahmet KIZILAY Ahmet ÇAKIR İnönü Üniversitesi Rektörü Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı
Sempo:t;yuın Düzenleme Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Fikret KARAMAN
İnönü Üniversitesi Yayınları
ISBN 978-975-8573-54-7 (Takım) 978-975-8573-56-1 (2. Cilt)
1. Baskı Ekim 2018, Ankara 1,000 Adet
Düzenleme Kurulu
Prof. Dr. Neslihan DURAK Prof. Dr. Mustafa ARSLAN Doç. Dr. İlhan ERDEM Doç. Dr. Mehmet BİRSİN
· .;;-pöç:·~r. Mehniet Korkut ÇEÇEN ·: '"ifısan '.GENCAY \ ~· ., f ;-i-: ı ~-·: i . . Yfö~ o·oç. Dr. Murat ZENGIN - --Yr.d .• D'oç. Dr. Ahmet KARADAG ·::-: Hamit Süha HOTAR -.-A.ri~Qör. Mehmet Emin ŞAHİN 0"AfŞ.'G'.ör. Okan AÇIL
···-- --->
Sempozyum Sekretaryası
Arş. Gör. Mehmet Emin ŞAHİN Arş. Gör. Okan AÇIL
BASKI
!DV/.l! Serhat Mahallesi 1256 Sk No: 11 Yenimahalle/ Ankar:ı
Tel.: 0312. 354 91 31 (pbx) Faks: 0312. 354 91 32
e-posı.a: tdvyayin@diy:rıetvakfi.oıg.tr
Açıklama:
Bildirilerdeki görüşlerin yasal ve bilimsel sorumluluğu yazarlarına aittir.
~~ BİR İNSAN-1 KAMİL:
FETİH GEMUHLUOGLU
EnesAGAR1
ÖZET 1922 yılında Arapgirli bir Türkmen ailesinin oğlu olarak lstanbul'un Gözte· pe semtinde hayata gözlerini açan Fethi Gemuhluoğlu, ortaöğtetimini Haydar Paşa Lisesinde tamamlamış ve ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde lisans eğitimi almıştır. Lisans eğitiminin ardından 1950-1955 yıllan arasında istanbul'da çeşitli okullarda Türk Dili ve Edebiyatı hocalı· ğt,1955-1963 yıllarında Spor ve Sergi Sarayı Müdürlüğü yapmıştır. İki yıl Almanya'da serbest gazetecilik yapan Gemuhluoğlu, 1965-1966 yılların· da Milli Eğitim Bakan4ğtnda özel kalem müdürlüğü gö_revini üstlenmiş· tir.1966· 1970 yıijannda Ankara ve istmbul' da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği basın müşavirliği görevinde bulunmuş olan Fethi Gemuhluoğlu ku· ruluşunu gerçekl~ştirdiği Türk Petrol Vak.fı'nın da sekiz yıl süreyle genel sekreterliğini yürütmµştür. 5 Ekim 1977 tarihinde lstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Hayatı boyunca geniş sevgi halesine bazen kendisine en zıt olan yaratılışları dahi almış ve her kesim tarafından saygı duyulan, sevilen bir şahsiyet olmayı başarmıştır.
Anahtar Kelimeler: Fetih, Gemuhluoğlu, Arapgirli, Gazeteci, Petrol Vakfı
1 İnönii Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitiisü, Tarih Anabilim Dalı. 1363
19. OTURUM
Bir Jnsan·ı !(amil:
Fetih Gemubluoğlu
Enes ACAR
364 1 1
03 GİRİŞ Osmanlı Devleti 1683 yılında Avusturya ile yaptığı II. Viyana sa
vaşında bozguna uğramasının ardından gerileme dönemine girmiştir. Devleti bu durumdan kurtarmak için kısmi ıslahatlar yapılmışsa da başarı sağlanamamıştır. XVIII ve XlX. yüzyıllar da tam manasıyla başlayan yenileşme hareketlerine bağlı olarak gelişen modernleşme akımı, Tanzimat aydınlarının faaliyetleri sonucunda bir takım neticeleri tevlid etmiştir. Özellikle Sultan ikinci Abdülhamid Han döneminde açılan kurumlar ve inşa faaliyetleriyle bu Tanzimat düşüncesinin meyveleri geniş bir alana yayılmıştır.
Harput sancağına bağlı Arapgir'de bu dönemde devletin içinde bulunduğu halden nasibini almıştır. Osmanlı Devleti'ne düşük gümrükle giren Avrupa sanayi mamulleri Osmanlı sanayisi ve esnafını oldukça güç duruma düşürmüştür. Bölgenin en mühim geçim kaynağı olan ipekçilik ve dokumacılık da bu durumdan etkilenmiş ve önemini kaybetmiş, bunun neticesi olarak işsizliğin artmasıyla Arapgir' den büyük şehirlere 'göç başlamıştır.2 Bu..göçler Arapgir 'in sosyal ve ekonomik yapısını etkilemiştir. Mensucat sektörünün Arapgir'de gerilemesi XlX. yüzyılın ikinci yansında İngiliz ipliğinin kullanılmaya başlamasıyla tekrar hareketlenmiştir.3
Tyrkiye Cumhuriyeti'nin başta Büyük Millet Meclisi hükümeti namıyla, sonra hakiki adıyla tesisi, bir Tiirk dehasının kudretiyle gerçek olmuş, Milli Türk devletj kurulmuştur.4 Devletin kurulmasıyla birlikte Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca ilerlemeyi değil, ulusun çağdaş uygarlığa eşit katılımını s'ağlamak için hızlı bir Modernleşme dönemi başlatmıştır. Kurulan yeni dönem içinde "En yüksek sivil ve modern" gerekl~r ve zorunluluklar çerçevesinde sürekli ilerleme öngörülmüştür.
Mustafa Kemal Atatürk döneminde devam eden bu inşa dönemi vefatının ardından yavaşlamıştır. İsmet İnönü döneminde Hitler ve Mussolini'nin yayılmacı politikası ve akabinde patlak veren İkinci Cihan Harbi, Türkiye'yi savaşın eşiğine getirmiştir. Savaşın bir girdap gibi ülkeleri içine alıp perişan ettiği dönemde Türkiye'nin savaşa karşı tutumu gidişata göre değişiklikler göstermiştir.5 Nitekim başlangıçta Alman taraftarlığı görüntüsü veren, faşizme tolerans tanıyan CHP hükümeti, harbin sonuna doğru liberallerin ve komünistlerin galip geleceğini anlayınca bu defa içeriye yönelecek, devrin vatanperver; milliyetçi çevrelerine karşı sert tedbirler alacaktır.
2 Besim Darkot, "Arapgir" DIA C.1. lstanbul.1988. s.553.
3 Donald Quataert. Sanayi Devrimi çağında Osmanlı imalat Sektörü, //etfşlm Yayınları, İstanbul, 1999,s.176.
4 Yusuf Akçura, Yeni Devletin ÔncCı/eri, Ankara 1981. s.258.
5 "Türkiye ikinci Dünya Savaşı boyunca. olaylann gidişatını izleyerek tarafsız kaldı. Parti çevrelertnln filai savaşanlann durumuna göre değişiyordu.· 8k,. Feroı Ahmed, Demokrasi Sürecinde Türkiye (1980-1945),Hil Yayınları, lstanbul,2010 s.147.
Bununla beraber savaşa girilmemiş olunmasına rağmen çıkartılan kanunlar6 ve uzun süren seferberlik halkın alım gücünün düşmesine ve ekonominin zedelenmesine sebep olmuştur. 1944 yılına gelindiğinde Türkiye savaşa son anda girerek kurulacak yenidünya düzeninde kendine yer aramıştır. 1945 yılında toplanılan Yalta ve Postdam Konferanslarında, SSCB'nin yayılmacı tutumu tehlike arz edince dünyada hızla komünist düşünceye karşı hamleler yapılmıştır. Türk hükümeti de bu kelebek etkisinden nasibini almış olacak ki bu dönemde de dönemin sosyalistlerine karşı önlemler alınmıştır. 1945 yılının sonlarına gelindiğinde hükümetin çıkardığı varlık vergisi yasasına ters düşen bir grup CHP'li vekilin kendi partisini bazı basın yayın organlarında eleştirmesi partiden atılmalarına neden olmuştur. Atılan bu grup 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'yi kurmuştur.7 Mayıs 1950'de gerçek anlamda şerbest ve adil bir seçim olmuş, seçim sonunda muhalefet, hükütnete karşı ezici bir zafer kazanmıştır.8
CHP neredeyse yirmi yedi yıllık iktidarının ardından bu seçimle kendi yenilgisini hazırlamıştır.9 1960 yılına dek ülkeyi iktidar olarak yönetme kabiliyeti gösteren Demokrat Parti, sağdaki bütün fikirleri kendi yanına çelaneyi başarmış ve hallana adeta bir ikbal devri yaşatmıştır. 27 Mayıs darbesinin ardından Türkiye karışıklık ve kargaşa dönemi ,içeri;ine girmiştif. Ankara kulislerinde uzun müddet süren hukümet kurma mücadeleleri ve bunun topluma yansıması hiç iyi olmamıştır. Üniversitelerde patlak veren öğrenci olayları yurt içinde asayi$i bozarken, Kıbrıs'ta terör olaylarının artması da yurt dışında ciddi sorunların doğmasına sebep olmuştur. Kendi fikri dışında hiçbir fikri kabul etmeyen yüzlerce belki de binlerce karşıt görüşlü genç bu dönemde Fetih Gemuhluoğlu'nu dinlemiş ve bunca zıtlığın içerisinde tek ortak paydaları o olmuştur.
Türkiye'nin bir değeri olarak günümüzün siyasi ve kültürel alanına tesir eden birçok isme ağabeylik etmiş, kimine gör "Türkiye'nin Muhtarı" ki11?-ine göre "derviş" olarak adlandırılmış bir şahsiyet olan Fetih Gemuhluoğlu 'nun babası Mustafa Neşet bey
6 "Bu dönemde başlıca, Milli Konıma Kanunu, Varlık Vergisi, Toprak Mahsuller! Vergisi, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunları çıkartılmıştır. Ancak çıkartılan bu kanunların çoğu istismar edilmiştir.· Bk. Durmuş Y.,Yaşar A.,Dursun Ali A.,Mustafa B.,Nur! K,Azmi S., Refik T., Cezmi E., Mehmet AkifT., Türkiye Cumhuriyed Tarihi, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınlan, Ankara, 2006, s.523.
7 Feroz Ahmed, a.g.e, s.31.
8 i'ürkiye'nin tarihinde en büyük inkılap kan dökülmeden, milletin tam bir şuurlu hareketi fakat emsali bu memlekette belld hiç görülmeyen temkinli heyecan içinde gerçekleşmiştir. Oaima asker kalacağına inandığım bir defa devleti dinden ayırmıştı, şimdi de devlet idaresini demokrat ve sivil yapacaktır; onun terakldyatına artık hiçbir engel kalmamıştır; yalnız Tann onu dış düşmandan korusun. Türk milleti şuur ve idaresine kavuştu ve artık bundan ayrılmayacaktır. Fakat serbest iradeyi siy.İsi, içtimai hayatta olduğu gibi ilmi hayatta da tatbik imkanı hasıl olmakla iş bitmiyor, yaratma zihniyetini benimsemenin yolları ve çareleri tespit edilmelidir." Z.V.Togan, Tarihte Usul, Enderun Yayınları, istanbul,1985, s.XXIV.
9 Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin DoAuşu, Arkadaş Yayınlan, lstanbul, 2008, s.405.
19.0TURUM
Bir İnsan-ı Kamil: Fetih Gemubluoğlu
Enesı\GAn
365
19.0TURUM
Bir insan·ı Kamil:
Fetih Gemuhluoğlu
EnesAGAR
Harput'ta dünyaya gelmiştir.10 O zamanlar Arapgir, Elazığ'a bağlı olduğu için Mustafa Neşet Bey kendisini Harputlu olarak çevresinde tanıtmıştır. Okuma yazması olmayan Mustafa Neşet Bey on bir yaşında babasını kaybetmesinin ardından ekonomik sıkıntılarından dolayı annesi ile birlikte istanbul'a göçmüştür. Amcası Cevat Bey bu dönemde İstanbul, Hasköy' de yaşadığından onun yakınında bir eve yerleşmişlerdir. İstanbul' da ki ilk yıllarında Mustafa Neşet Bey amcasının yanında tablakar olarak çalışmıştır. Daha sonra Eyüp Sultan civarına annesi ile taşınmıştır. Burada Arapgirli bir ailenin kızı olan Fatma Saniye Hanım ile evlenmiştir. Evlendikleri dönemde Osmanlı Devleti'nin birinci cihan harbinde olması bu çiftin uzun yıllar birbirinden ayrı olarak yaşamasına neden olmuştur. Erzurum' da topçu çavuşu olarak görevlendirilmiş olan Mustafa Neşet Bey, ardından Çanakkale ve Galiçya cephesinde düşmanla göğüs göğüs'e çarpışmıştır. Kocasından uzun bir müddet haber alamayan Fatma Saniye Hanım'ın annesi bu sırada İstanbul'a gelerek kızını götürmek istemiştir. Ancak eşinin yaşadı.ğına ve geleceğine yürekten inanmış olacak ki Fatma Saniye Hanım Malatya'ya dönmemiştir. Aradan yedi yıl geçtikten sonra 1921 yılında askerden dönen Mustafa Neşet Bey annesinin vefatının ardından aynı yıl İstanbul'un Göztepe. mahallesine yerleşmiş ve burada ilk çocukları Fethi Gemuhluoğlu yedi adakla dünyaya gelmiştir.
Osmanlı aydınlarının yoğunlukla yaşadığı Göztepe 11 ilçesinde doğan ve çocukluğunun büyük bir kısmını burada geçi ren Fethi Gemuhluoğlu, ilçede yaşayan HalvE!ti tarikatmın12 Şabanniye koluna mensup Ahmet Tahir Efendi hazretlerinin ihvanında ki sohbetlere katılması ilerleyen dönemlerde ki duruşunun; olaylara bakışının değişmesinde etkili olmuştur. Haydarpaşa lisesinde eğitim alan Fethi Gemuhluoğlu, bu sırada farklı spor aktiviteleri ile de ilgilenmiştir.'3Liseyi tamamlamasının ardından eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde devam ettirmek istemişse de dönemin ekonomik ve siyasi şartlarından dolayı üniversite eğitimini tamamlayamamıştır ancak bu durum tahsilli insanlara husumetle yaklaşmasına sebep olmamıştır. Ömrünün devamında her gördüğü, duyduğu kabiliyetli kimseleri mutlaka gizli veya açık himaye etmiştir.
10 Fethi Gemuhluoğlu, Dostluk Üzerine, İz Yayıncılık, lstanbuJ,2016 s.692.
11 Ayrıntılı bilgi için bkz. Eremya Çelebi, /sr~nbul Tarihi, utulmuş Matbaası, lsıanbul,1952,s.43. 12 "Günahtan korunmak ve daha iyi lbade~ etmek için ıssız yerlerde yaşamayı tercih etmek
anlamında bir tasavvuf terimi ve tarikatıdır. Halvetin dini hayat açısından önemini gös· termek için Hz. Peygamberin halvetten ve yalnızlıktan hoşlandığını, zaman zaman Mekke yakınlannda ki Hira mağarasına çekilip burada inziva hayatı yaşadığını ve ilikafa girdiğini ifade ederler. ıssız bir yerde Allah'ı zikredip gözii yaşaran kimsenin ahirette imtiyaz sahipleri arasında bulunacağına dikkat çekerler." Bk.,Siileyman Uludaı "Halvet" , DIA, c.XV,lsıanbul,1956 s.386.; "Tarikatın kurucusu Ömer el- Halveti'dir." Mehmet Serhan Tayşi, "Ömer El· Halveti", DiA, lstanbuJ, 2006 c.XXXlV, s.65.
13 "1912 yılında ku.rulan lstanbul'un köklü spor kulDplerinden alan Hilal Spor 'da sağ açık oynamıştır. Bunun yanında lisenin güreş talomında olup ilçelerde ki çeşitli müsabakalara katılmıştır." Fetlıi Gemuhluoğlu, ag.e, s.693.
"Ben tahsil yapmadım; bunun ~çin mahrumiyet içindeki kabiliyetli, imanlı ve zeki kimselerin tahsilini tamamlamak benim vazifemdir. "demiştir.
Çok partili hayatın ilk zaferi olan Demokrat Parti döneminde sağ düşüncelerin tek bir çatıda birleşmesinden yararlanan Fethi Gemuhluoğlu sohbetlerinde bu devreyi "İnşaa Dönemi" olarak tanımlamıştır. Anadolu toprağının son Osmanlı hasadı ve Türkiye'nin geleceği olan gençlerin yanlış politikalardan dolayı hatalı imalatını
düzeltmek istediği için "İnşaa" kelimesini sık sık kullanmıştır. Harp meydanlarında görünmese de cephe gerisinde "Fikir Sakallğı''14
yapmış davasının zaferi için uğraşmıştır.
1950-53 yılları arasında Türk Dili ve Edebiyatı hocalığı yapan Gemuhluoğlu, 1955 ve 1963 yılları arasında da spor ve sergi sarayı müdürlüğüne getirilmiştir. Görevini ifa ed.~ken bir yandan da büyük umutlar beslediği ve Yüksek Tahsil Gençliği diye ~nımladığı çocuklara burs vermeye onlara yol göstermeye çalışmıştır. Sadece Türk gençlerine değil alnı secdeye değmiş herkese yardım elini açmıştır. Salih Suruç ve Vehbi Vakkasoğlu ile aralarında geçen muhabbette "Batı Trakya'dan iki tane Müslüman gence burs verdim. Gönlüm istiyor ki, Yugoslay Müslümanlarından da iki tanesine vereyim. Bana öyle gönlj.i., alnı secdeli· varsa gönder." demiştir.150 "La Nüferrikü" sırrına mazhar olmuş bit insandır.
' Eşsiz sohbetlerinde kendisi dinlemeye gelen çok sevdiği öğren-
cilerine, dostları~a, insanın en başta kendisiyle dost olması gerek-ı A
tiği öğüdünü vermiştir.16Tanıştığı her yeni yüze mutlaka "Sen Aşık Oldun mu ?" sorusu soran Gemuhluoğlu bu sualine cevap olarak ·ışık oldum" diyemeyene "Ben bir dağ başında, bir ağaçla baş başa kalsam o ağaca aşık olurdum" cevabını vermiştir. Dostluk ve Sevgi kavramları muhtemeldir ki yetiştiği çevre ve bağlı olduğu tarikatın kendisinde bıraktığı etkinin tezanürüdür. "En sert insanm dahi yüreğini yumuşatan yegane şey sevgidir:' demiştir. Bu geniş sevgi halesine bazen kendisine en zıt olan yaratılışları dahi almıştır. Fikirlerini kendisini dinleyen gençlere zorla benimsetmemiş, tam aksine özümsetme ç11bası içerisinde olmuştur. Bu da zaten samimiyeti ve dost meclisindeki lezzetli sohbetlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Fetih Gemuhluoğlu, evlendikten kısa bir süre sonra eşi Suzan Gemuhluoğlu 'nun görevinden dolayı yurt dışına gitmek durumunda kalmıştır. İki yıl serbest gazetecilik görevi yapmış olan Gemuhluoğlu, Türkiye' de burs faaliyetlerine devam etmiştir. Ayrıca yazıları hoşu.na giden birçok genç yazara, şaire ~ektuplar yazarak onları
14 Necip Fazıl Kısakürek. Babıali, Büyük Doğu Yayınlan, lstanbul,2006,s.329.
ıs Fetih Gemuhluoğlu. ag.e. s.441.
16 Ferman Karaçam, "Fethi Gemuhluoğlu", DİA, lstanbul. 1996.c.XJV. s.16.
19. 0TURUM
Bir İnsan·ı Kamil: Fetih Gemuhluoğlu
EnesAl:AR
1367
19. OTURUM
Birİnsan-ı Kamil:
Fetih Gemuhluoğlu
EncsA~AR
368 1 1
teşvik etmiş sırtlarında ki terin soğumasına engel olmuştur.17
Yurt dışında geçirdiği yıllardan sonra Eğitim Bakanlığı Özel Kalem Müdürü olmak üzere yurda getirilmiş olan Fethi Gemuhluoğlu, görevindeyken bakanlıkta kendisinin üstü memurlar bile gelmiş fikir almış, hatta zaman zaman bakanın da gelip istişarede bulunduğu olmuştur.18 Dönemin dergileri ve gazeteleri Tevfik İleri' den sonra gelen en önemli eğitim bakanı olarak öne çıkarılan Cihat Bilgehan'ın fikriyatçısı Gemuhluoğlu' nu her defasında methetmişlerdir.
1966-70 yılları arasında Ankara ve İstanbul'da Odalar ve Borsalar Birliği basın müşavirliği görevinde bulunmuştur. Bu sırada 1969'da Aydın Bolak'la birlikte Türk Petrol Vakfını kuran Gemuhluoğlu, vakfın genel sekreterlik görevini de üstlenmiştir. Kurduğu vakfına sıla sılaya sarılan Gemuhluoğlu, bursiyerlerini kendi çocukları gibi görmüş, gençlerin davalarından saptığını, derslerinde başarısız olduklarını öğrendiğinde sık sık sert konuşmuş ve karŞısındaldnin kalbini ktrmaktan çek.inmemiştir. Ama bu sertlikte bir dostun bir ağabeyin bir babanın evlaclı.Qa daha iyi olması için duyduğu hassasiyeti sergilemiştir. "Davasında titizlik göstermeyen sürünmeye mahkümdur." Sözünü her zaman gençlere söyleyen Ge-muhluoğlu, dava ahlalana önem vermiştir. '
Arapgir Postasında yazdığı yazılarında sadece kendi yurdunun sorununu sılontısını dile getirmemiş günlük ve küçük oyunların tamamen dışında birçok_ alanda yazılar yazmıştır. Çoğu yazısın-
. da Dünya'da yaşayan mazlu111larında sesi olmuştur. Cezayir'de ki mücahitlere selam yollarken, ·Keşmir meselesini değerlendirirken, mazlumların naralarını adeta yüreğinde hissetmiş ve bu heyecan, umut girdabı içeri?inde yazılarını yazmıştır. Sadece İslam coğrafyasın da ki mazlumların sesi olmamış Siyah İnci Afrika'da kurulan Gana Devleti'nin özgürlüğü sevinçle kutlamış, Macar istiklal ve hürriyet hareketleri öncülerinden İmre Nagy ve Maleter'in ölümlerini okuyucularına duyururken de Batı dünyasının halk hareketlerine karşı talandığı soğuk ve menfi tavrı korkutucu olarak nitelemiştir. Kendisiyle yapılan röportajda yazılarının temelini "İnsanlara Hürriyet, Milletlere İstiklal" oluşturduğunu dil, din gözetmeksizin herkesin hürriyetine kavuşması gerektiği söylemiştir. Röportajın devamında Asya'da ki soydaşlarının da yalan bir zamanda Rusları sırtın~an atanacağına inandığını söyleyen Gemuhluoğlu 'nun bu fikri doksanların başında gerçekleşecektir. Yüksek tirajl_ı gazetelerde yazabilecek durumdayken memleketinin yerel gazetesine dünyaları sığdırmayı başarmış okuyucularına yeni ufuklar açmıştır.
İstanbul gibi bir şehirde yaşamış olmasına rağmen Arapgirli gibi kalmasını bilmiş, Anadolu'nun örf, adet ve dini motiflerini si-
17 Yurt dışında yazdığı mektuplar için bk, Fetih Gemuhluoğlu, a.g.e, s.153vd.,
18 Fetih Gemuhluoğlu, a.g.e, s.590.
nesinde yaşatmıştır: Ailesinin geleneksel ve dinine bağlı kalmasının sebebinin annesi olduğunu her mecliste söylemiştir. Bu durumu şöyle bir anısıyla izah etmiştir : " Bir gün gittim baktım anam evde bir şeyler yapıyor. Sordum "Ana ne yapıyorsun?" "Çağanı" demiş, "Ben cahilim. Okumam yazmam yok Kur'an'ı okuyamıyorum. Bu dal parçasıyla Kur'an üzerinden geçiyorum, belki Allah bana bir hatim sevabı verir." demiştir. Okuma, yazması olmayan bu ananın irfanı ve nuru Fethi Gemuhluoğlu 'nu belki de tarihe mal etmiştir.
Bu mahzun millete her zaman güvenen, Fetih Gemuhluoğlu 1975 yılında Nihal Atsız'ın cenazesinde İmam'ın "Er kişi niyetine ... " demesi üzerine, ön saftan "Hoca, hoca ... Bu musallaya'bundan daha er bir kişi konulmamıştır ona göre .. :· diyecek kadar yiğit ve ülkücülerin tabiri ile modern zamanların Alp-Eren'i olmuştur: Her kesimin hayranlık ve sevgi ile baktığı, Türkiye'nin buhranlı günlerinde gençlerin fikirlerinde ki güneş'i doğuran bu d~rviş 5 Ekim 1977 yılında İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucu ardında muhabbetine doymayan yüzlerce dost, öğrenci bırakarak hayata gözlerini yummuştur.
Sonuç olarak Fetih Gemuhluoğlu hayatını Türkiye'nin geleceğini inşa etmeye harcamış, bu uğurda ter dökmüştür: Kırk senedir söz orucu yirmi beş senedir yazı orucu tuttuğunu her defasında söylemesine rağmen Mehmet Genç' in de' dediği gibi o kendisini dinleyen-
ı
!erde Sokrate.s intibamı uyandırmıştır.19 Sokrates'te ömrü boyunca yazmamıştır ama onun Platon gibi yazarı olmuştur. Fethi Gemuhluoğlu 'nun maale§ef }jazan da olmamıştır. Ancak yetiştirdiği gençlik yazdıkları ve ürettikleriyle onun Platon'u olabilirmişlerdir.
03 KAYNAKÇA Akçura, Yusuf, Yeni Devletin Öncüleri, Ankara,1981.
Çelebi, Eremya, İstanbul Tarihi/utt;ılmuş Matbaası, İstanbul,1952.
Darkot, Besim, '1\rapgir''..DİA C.I, İstanbul,1988.
Feroz Ahmed, Demokrasi Sürecinde Türkiye {1945-1980),Hil Yayınları, lstanbul,2010.
Gemuhluoğlu, Fethi, Dostluk Üzerine, İz Yayıncılık, İstanbul,2016.
Karaçam, Ferman, "Fethj Gemuhluoğlu': DİA, lstanbul, 1996,c.XIV.
Kısakürek, Necip Fazıl, Babıali, Büyük Doğu Yayınları, İstanbul,2006.
Lewis, Bernard, Modern Türkiye'nin Doğuşu, Arkadaş Yayınlan, İstanbul, 2008.
Özçelik, Mustafa, ''.Anadolu'da Bir İrfan Eri: Fethi Gemuhluoğlu': Bir Vakıf iosanı Fethi Gemuhluoğlu Sempozyumu, Malatya Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Malatya,2017
19 "Dostluk Üzerine yapağı konuşma, bazı dergilerde ve Arap gir Postası'nda çıkan sınırlı sayıda ki yazılanndan ve dört şiirinden başka yazılı eseri olmamışllr:" Mustafa Özçelik, "Anadolu' da Bir irfan Eri: Fethi Gemuhluoğlu': Bir Valof insanı Fethi Gemuhluoğlu Sempozyumu, Malatya Büyükşehir Belediyesi Yayınlan, Malatya,2017, s.37.
19.0TURUM
Bir İnsao-ı Kamil: Fetih Gemuhluoğlu
1 369
19.0TURUM
Birinsan-ı Kamil:
Fetih Gemulıluoğlu
EnesAGAR
Quataert, Donald, Sanayi Devrimi çağında Osmanlı imalat Sektörü, iletişim Yayınları, İstanbul, 1999.
Tayşi, Mehmet Serhan, "Ömer El- Halveti", DİA, İstanbul, 2006.
Togan, Z.V., Tarihte Usul, Enderun Yayınları, İstanbul, 1985.
Uludağ, Süleyman, "Halvet", DİA, C. XV, İstanbul,1956.
Y., Durmuş Y., A., Dursun Ali A. ,Mustafa 8., Nuri I<., Azmi S., T., Refik, E., Cezmi, T., Mehmet Akif, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları; Ankara, 2006.