Post on 23-Feb-2016
description
Dr. Şölen ÇÖL
İSTANBUL’UN TARİHSEL TOPOĞRAFYASI
Topoğrafyaİstanbul’un Tarihsel TopoğrafyasıTarih öncesi dönem : Licus (Ligos)Roma dönemi : Byzantion Bizans dönemi : KonstantinopolisOsmanlı dönemi : Konstantiniyye, Asitane, İstanbul
İçerik
Tüm kentler, bir arazi parçasına konumlanmıştır. Bu arazinin formu ve özellikleri, kent formu oluşum kriterlerinde belirleyici rol oynar. Sözünü etttiğimiz arazi formunu genellikle "topoğrafya" olarak tanımlarız. Kent tasarımcılarının tanımladığı ve formu oluşturan; bitki örtüsü, arazi eğimi, tepeler ve dağlardan oluşan elemanlar, mimarlık ve kentler arasındaki ilişkiyi kurar.
Fiziksel AnlamıylaTopoğrafya
Tarihsel Topoğrafya - 1Kutsallık ve mistizm Topoğrafyayı anlamlandırma
şeklinin ana ilkesi ,yön tayiniyle ilgilidir ve bedenden kaynaklanır.
Kesişen dört ana yönün çoğu kez karşımıza kutsal bir simge olarak çıktığını görüyoruz.
Bedeni rahat ettirmek Dış mekanda hareketi
kolaylaştıracak düzlemler sağlamak
Antik kentler farklı ufuk çizgisine sahip farklı düzlemler üzerine kurulmuştur. Bu düzlemler içinde en geniş ufuk çizgisine hakim olan diğerlerine de hakim olur.
Tarihsel bir gelişim perspektivi içinde, kent mekanlarını gözlemleyecek olursak; farklı devirlerde, farklı ölçekte biçimlenmiş ortamlar görürüz. Bunun nedeni insanların fiziksel, sosyo-ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarının çeşitli devirlerde farklılıklar göstermesidir.
Örnek olarak, anıtsal karakter taşıyan iki kent Roma ve İstanbul'u ele aldığımızda ölçek farkını daha iyi anlamış oluruz. Her ikisi de aynı fiziksel şartlara (Akdeniz iklimi, deniz kııyısı kenti) sahip olmalarına ve aynı karakteristik imajı yansıtmalarına rağmen; farklı devirlerdeki farklı ihtiyaçlar nedeniyle ölçek olarak aynı imajı taşımamaktadırlar.
Tarihsel Topoğrafya - 2
Tarihsel Topoğrafya – 3 İstanbul & Roma
İstanbul Kent Dokusu (1422) Roma Kent Dokusu
Kültürel Birikim Tipoloji Mekan Karakteristikleri Tarihi Süreç Yaşam Biçimi ve Kalitesi İşlevler Fiziksel Yapı Doğa Bütünlüğü Biçimsel -Görsel Karakter istikler Sosyo-Ekonomik Yapı Altyapı Fiziksel Çevr e & Toplumsal Davranış İlişkisi
Tarihsel Topoğrafyayı Etkileyen Faktörler
İstanbul’un Tarihsel Topoğrafyası-1İstanbul;
Bugün dünyadaki yeri ve önemi tarihinin armağanıdır.Tarihle coğrafyanın çok özel buluşma yeridir.İstanbul’un kurulduğu tarihî yarımada, üç yanını Haliç ve Marmara Denizi’nin çevrelediği coğrafyası, tatlı meyillerle yükselen yedi tepeli topografyası ve de yaşamsal iklimi ile emsalsiz bir yöre. ‘Suriçi İstanbul’unun her bir tepesi, tarih boyunca anıtlarla bezenmiş ve değerlendirilmiştir. Anıtlar, ister Roma – Bizans olsun, ister Osmanlı olsun, birbirleri ile uyum içinde kalabilmişlerdir.
İstanbul’un Tarihsel Topoğrafyası-2
Yunan KolonisiLiman ŞehriTicaret MerkeziBatıdan – Doğuya Yönelen Bir Hakimiyetİktidar Değişimiİmparatorluk BaşkentiBizans DespotluğuKlasik Roma SanatıRönesans’ın Doğuşu
Yeni Bir İnançOrtodoks HristiyanlığıBir Kültürün MerkeziDoğudan – Batıya İslam AkınıOsmanlı Sultanlarının HakimiyetiHalifelikTürk AnayasasıTürk Kültürü
YarımadaHaliçBoğaziçiYamaç ve vadilerOrmanlarTopoğrafyayı vurgulayan büyük anıtlarSarayburnu (Anıtsal yoğunluklar)Ortaçağ simgesi Galata Kulesi
Bilinen ve/veya Görünen Anıtlar ve onlara eşlik eden sayısız tarihi olay
İstanbul’un Tarihsel Topoğrafyası-3
Antik Yunan Şehir Devleti (M.Ö. 667-M.Ö. 196) Roma İmparatorluğu (M.Ö. 196-395) Bizans İmparatorluğu (395-1204), (1261-1453) Latin İmparatorluğu (1204-1261) Osmanlı İmparatorluğu (29 Mayıs 1453-13 Kasım 1918) İtilaf devletleri (13 Kasım 1918-6 Ekim 1923) Türkiye Cumhuriyeti (6 Ekim 1923- )
İstanbul'u Yöneten Devletler
Kentin ilk yerleşimi olan tarihi yarımadanın bilinen en eski ismi Licus (Ligos)’dur. Bu isim tarihi yarımadaya (Eminönü yöresi) doğru akan Lekop Deresinin sağından Haliç vadisine kadar inen yerin ismi idi.
Licus (Ligos)
Bugünkü İstanbul'un temelleri M.Ö. 7. yüzyılda atılmıştır. "Byzantion" şehri Megaralılar tarafından M.Ö. 667'de tarihi yarımadanın doğusunda Sarayburnu civarında kurulmuştur. Byzantion uzun süre şehir devlet yapısı göstermiştir. M.Ö. 478'de Byzantion, Spartalı Pausanlılar tarafından ele geçirilmiştir.
Byzantion, Spartalı Pausanlıların yönetiminde ancak iki yıl kalabilmiş, sonra Pausanlılar şehrin halkı tarafından kovulmuşlardır. Böylece M.Ö. 476'dan itibaren Byzantion demokrasiyi yönetim biçimi olarak belirlemiştir. Uzun süre şehir devlet yapısı gösteren Byzantion, stratejik konumuna borçlu olduğu ekonomik gelişme sayesinde tüm antik Yunan bölgesine müdahale edebilen bir güç olmuştur.
Byzantion ve Oligarşi DönemiM.Ö. 667 - 476
Attika Deniz Birliği Üyesi (M.Ö. 378)Atina’ya yapılan harekatlar (M.Ö. 364)Müttefik Savaşta yer alma (M.Ö. 357-355)Khalkedon (Kadıköy)- Selymbra (Silivri) : Kent topraklarının genişlemesiMakedonyalı II. Philippos ve
ilk Haliç Köprüsü (M.Ö. 339)
Byzantion ve Demokrasi DönemiM.Ö. 476 - 196
Byzantion – Antik Dönem
Üç büyük uygarlık, insanlık tarihinin en çarpıcı öyküsünü İstanbul'da sergiledi. Roma İmparatorluğu "Byzantion" Bizans İmparatorluğu “ Konstantinopolis" Osmanlı İmparatorluğu "İstanbul"
Üç Büyük Uygarlık
Septimius Severus’un, Byzantion’u Roma İmparatorluğuna katmasıyla;
İmpartorluk imgeleri Boğaziçi kıyılarına taşındı. Avrupalılığın temel ilkeleri oturtuldu.
İmar ÇalışmalarıEski surların tamir edilmesi ve yeni surlarla kentin genişletilmesiHipodrom (At Meydanı- Sultanahmed Meydanı)Apollon TapınağıTiyatro
Roma İmparatorluğu-1Byzantion (M.Ö.196 – M.S. 1.yy
Roma İmparatorluğu - 2 Byzantium (M.S.1.yy. – 3.yy.)
İmparator Verpasian – Latinleşme Dönemiİmparatorluğa tam bağlı önemli bir eyalet oldu Pers İmparatoru Pescennius ve Severus’un şehri kuşatması,
ceza vermesi ve şehri baştan inşa etmesi…Rum halkı ile barışma…Yarımadanın tepesi, denizden ve karadan surlar..
Roma İmparatorluğu -3 Augusta Antonina (M.S.3.yy. – 258)
Severus’un oğlu Antonius şerefine, şehre verilen ad258 yılında “Byzantion ve Kalchedon” Gotlar tarafından yağmalanır ve zarar görürBu dönem bize, kentteki Hıristiyan cemaatler hakkındaki kesin bilgileri de verir.
İstanbul'un başkentlik tarihi Roma İmparatorluğunun Doğu-Batı ayrışmasından 65 yıl önce başlamıştır. Byzantion, 330 yılında İmparator Büyük Konstantin'in isteğiyle 'Nova Roma (Yeni Roma)' olarak Roma İmparatorluğu'nun başkenti yapılır, kentin ismi imparatorun ölümünden sonra onun anısına; Byzantium'dan Konstantinopolis'e çevrilir.
Roma Başkenti Konstantinopolis ve Geç Roma Dönemi (330-395)
KonstantinopolisRoma İmparatorluğu dönemine ait, ızgara planlı şema kulanılmamıştırBunun tam tersi, birbirinden yelpaze biçiminde ayrılan ana caddeler ve bunları kesen sokaklardan oluşmuştur. “Denizden denize kadar surlar” Constantinos’un büyük bir şehir saplantısı sonucu oluşur.Boğaziçi’nde yeni bir Roma kenti kurmak istemiş ve bunun için elinden gelen herşeyi yapmıştır.I. Konstantin (Büyük Konstantin), Roma çok tanrılı olmasına karşın, Konstantinopolis'i bir “Hıristiyan kenti” yaptı ve kendisi de bu dini benimsedi.
Bizans Başkenti Konstantinopolis Bizans (Doğu Roma )İmparatorluğu Dönemi (395-1204)
Roma İmparatoru Julianus döneminde (362-363) putperestlik yeniden canlandırılmak istendi ve Hıristiyanların etkinlikleri yasaklandı. Julianus'un ölümünden sonra Hıristiyanlık yeniden güç kazandı. 4. yüzyıldan başlayarak Roma toprakları Barbar akınlarına uğradı.
I. Theodosius (379-395), Roma'yı ve Konstantinopolis'i ele geçirmek isteyen Vizigotları Balkanlar'da yendi ve onların Tuna Irmağı'nın güneyine doğru ilerlemelerini engelledi. Hıristiyanlığı benimseyen Theodosius, Batı Roma İmparatorluğu'nun Doğu ve Batı kesimlerini yöneten son imparator oldu. 395'te I. Theodosius öldü ve Roma İmparatorluğu ikiye bölündü.
Bizans Başkenti Konstantinopolis Forumlar (395 - 410)
4. yy. sonunda ve 5. yy. başında; eski planda
kent ekseni boyunca öngörülen meydanlar yerlerini alırlar:Forum Tauri
(Teodosus Forumu - Boğa Meydanı – Beyazıt Meydanı)
Forum Bovis (Öküz
Meydanı – Aksaray Meydanı)
Forum Arcadii (Arcadius Sütunu – Cerrahpaşa)
Kenti kuşatan II. Theodosios SurlarıYoğunlaşan nüfus6 km2 den 14 km2 ye çıkan kent alanı14 bölge (322 alt birim)Loncalar, sirk partileri (renkleri ile tanımlanıyorlar)
nüfus organizasyonunda etkili oluyorlar Konutların çoğalması ve kısıtlama amacıyla gelen yasalar Oturma koşulları Yeterli olmayan su koşullarını düzenleme Kent görüntüsünün estetik nitelik taşıması
Bizans Başkenti Konstantinopolis II. Theodosios Dönemi(408 - 450)
Bizans Başkenti Konstantinopolis 14 Semt (408 - 490)
10 yılda bir yaşanan büyük yangınlar, depremler ve kentin yeniden imara açılması (ı. Iustinianos Dönemi)Kuzey Afrika, İtalya ve Doğu İspanya’nın yeniden ele geçirilmesiKilise ve Manastırların artışıVillalar600.000 – 1.000.000 nüfusSiyasal ve Dinsel Anlaşmazlıklar
Bizans İmparatorluğu450 – 7. yy
Doğudan Müslüman ve Pers akınlarıBatıdan SlavlarArapların kuşatmasıBu savaş yıllarında Bizans'ta, Roma kültürünün ve Latince'nin yerini Yunan dili ve kültürü aldı. Buna dinsel uyuşmazlıklar da eklenince, imparatorluğun batısı ile doğusu arasında kesin bir kopuş gerçekleşti.
Bizans İmparatorluğu610 – 867 (Müslüman Akınları)
Yeni bir canlanışAnadolu topraklarının yeniden kazanılmasıGirit ve Kıbrıs’ın yeniden kazanılmasıHukuk sisteminin düzenlenmesiDevlet idaresinin zayıflaması
Dönemin kültür çalışmalarını, yaratıcılık değil, yönlendirme ya da tutuculuk karakterize etmektedir.
Sıkı ve katı kurallar, zamanı durdurmak için gösterilen gayretler Bu yöntem, geleceğe yönelik keskin bakış açılarını dengelemek ve
devlet idaresindeki olumsuzlukları engellemek için uygulanmıştır.
Bizans İmparatorluğu 867 - 1081(Güçlenme Dönemi)
Bizans’ın düşmanı olan Batılı Haçlı Orduları, 1204’te Constantinapolis’i ele geçirdiler ve Latin İmparatorluğu’nu kurdular.Dini inanç farlılıklarından kaynaklanan bakımsızlık nedeniyle, pek çok kilise ve manastır yıkılır. Kentin yağmalanmasına devam edilir, bakımsızlıktan dolayı kent yarım yüzyılda bakımsızlaşır.
Latin İmparatorluğu1204 - 1261
Bizans İmparatorluğu1261-1453 (Yıkılış Dönemi)
Nicaea (İznik) hükümdarı Mihal Palaiologos başkenti ele geçirir.Türkler çok yakındadır1300’de Osman Han Bithynia’ya ayak basar ve Bizans’ın iki asırlık ömrü, ayakta kalmak için mücadelelerle geçer.Bizans kültürünün yeni merkezi, Sarmatlar Ovasıdır.1391’de ilk kuşatma ve ilk Türk Mahallesi…
İmparatorluk Başkenti olması fetihten itibaren 4 yıl süre almıştır. Kent güvenliği kaygısı ortadan kalmış ve sur dışına yerleşimler başlamıştır (Haliç ve Boğaz kıyıları).Kent, bu dönemden itibaren fiziksel gelişme açısından ikili karakter taşımaktadır; Surlar ile görsel olarak kentin kara yönünde gelişmesi
engellenmiştir Surlar dışında gelişerek, kıyıları izleyerek mahalleler
oluşturulmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu – 1Konstantiniyye
Rumlar ve Yahudiler kentin kuzey kesimine yerleşirlerSürülmüş olan yerliler geri dönerlerNüfus 65.000 – 80.000 kişiye ulaşır%58 Türk, %23 Rum, %19 Frenk + Ermeni + YahudiForum Tauri’de; Eski Saray Sarayın doğusunda “Büyük Bedesten” ve “Kürkçüler Hanı”
ile basit bir çarşı oluşur. Medreseler, hamamlar ve camiler kentin yeni bölgelerinin merkezi olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu – 2Asitane
Osmanlı İmparatorluğu – 3 İstanbul – II. Bayezid Dönemi
İstanbul’un Türk döneminin büyük anıtsal komplekslerinin, kentin eski ulaşım aksına ve üzerindeki forumlar çevresine yerleşmesinin ikinci büyük örneği Bayezid Külliyesi’dir. Bu külliyenin yapılmasıyla, Türk İstanbul’unu Konstantinopolis’ten ayıran bir özellik de vurgulanmıştır.
15. yy. da Galata ve Beyoğlu “Kafiristan” olarak adlandırılırdı.16.yy da mescitlerin yapılması ile Türkler bu bölgeye girdiler. Ancak bu bölgenin azınlık karakteri hiçbir dönemde bozulmamıştır.17.yy. ın ikinci yarısında, İstanbul Galata dışında bir Türk-İslam yaşama çevresi olarak kendini tamamlamış, gelişme çizgisini saptamıştır. Lale Devrinden sonra, kent Boğaziçi ve Haliç ile bütünleşerek büyümüştür. 18.yy.da yerleşme bölgeleri aynı kalsa bile, sınırları gelişmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu – 4 İstanbul - 15 – 18.yy
1836 – Hayratiye1845 - GalataKöprülerin yapılması,
19.yy’ın ikinci yarısında, İstanbul’un organik bütünlüğünü güçlendirmiş; Avrupa kapitalizmini
daha doğrudan temsil eden Galata ile “prekapitalist” özellikleri daha
belirgin olan Eminönü bölgesini birleştirmiştir.
İstanbul Köprüleri19.YY
İstanbul topoğrafyası, İstanbul’un bölgelere ayrılmasında saptayıcı bir rol oynamıştır.Suriçi, Galata, Üsküdar, Eyüp, Kadıköy, Boğaziçi,
Fener, Balat, Kumkapı, Kuzguncuk, Moda, Kızıltoprak..Bütün bu bölgeler, tarih boyunca değişik işlevler yüklenmişler ve değişik imgeler yaratmışlardır. Bu değişikliklere, etnik dinsel farklılaşmaları, kültür tabakalarının tercihlerini de ekleyince bölgenin kent tarihinde, yaşamında ve folklorunda özel bir yeri olduğunu görebiliriz. Tüm semtlerin birbirinden bağımsız yaşamları olmasına karşın; büyük bir başkent, büyük bir dünya kenti uygarlığı tarihi yaşamış olan İstanbul , tüm farklı olguları bünyesinde birleştirmiş, dünyanın yegane kenti ünvanını taşımaktadır.
Sonuç - Dünya Başkenti İstanbul
İzlediğiniz için teşekkürler..