Post on 23-Mar-2016
description
HAFTANIN RÖPORTAJI (KITS2008)
Haftanın konuğu: TR ligi moderatörlerinden mod_Bluestar
Merhabalar. Bu hafta mod_BlueStar ile röportaj yapıyoruz, kendisine röportaj teklifimizi
kabul ettiği ve GUzate’ye başından beri destek verdiği için teşekkür ediyoruz. Kendisini
fırsat buldukça sohbete katılmaya çalışan mütevazı yapısıyla tanıyoruz. Bu yüzden güzel
bi röportaj olacağından şüphem yok Sorularımıza geçelim ;
KITS2008 : Öncelikle şunu merak ediyorum, elbette moderatörlük ciddi bir zamanınızı
alıyor, belki takımınızdan daha fazla vakit ayırmanız gerekiyor.. Peki “Moderatör
olmasam, takımımla daha fazla ilgilenebilirdim” diyor musunuz hiç kendi kendinize? Ya
da ters açıdan bakarsak, moderatörlüğün takımınıza kattığı olumlu şeyler var mı? Daha
sakin kafayla hareket edebilmek, daha olumlu bir pencereden bakabilmek, anlık sinirle
hareket etmemek yada forumda daha sık vakit geçirdiğiniz için yeni bilgiler edinmek
gibi..
“MOD. OLUNCA TAKIMLA DAHA FAZLA İLGİLENMEYE BAŞLADIM”
Görevinin verdiği sorumluluk sebebiyle kendini oyuna daha hakim olmak zorunda
hisseden modumuz, oyuna ve foruma eskisinden daha fazla zaman harcamaya başlamış.
Aslında göreve başladıktan sonra daha fazla takımla ilgilenmeye başladım.
Önceden zaman buldukça bakmak yeterli oluyordu. Ancak artık daha fazla bilmek daha
fazla okumak daha fazla öğrenmek gerekiyor. Günlük hayatımda yapmam gereken ne
varsa bir an önce tamamlayıp bilgisayar başında kendimi geliştirmeye çalıştım. Bu
sebeple çok faydasını gördüm. Hem oyunculuk anlamında hem de deneyim anlamında.
Deneyim kazandıkça ihtimallerin çeşitliliğini görüp bahsettiğiniz gibi sinirlenme
durumları minimuma iniyor. Elbette ara sıra sinirlendiğim oluyor. Ancak saman alevi
gibi geçip gidiyor.
KITS2008 : Moderatörlüğe ilk başladığınız zamanlardaki ruh halinizi merak ediyorum
Çünkü hepimizin gördüğü gibi zaman zaman öyle ithamlar, öyle saldırılar, hakaretler,
haksız suçlamalar geliyor ki ; “Herhâlde moderatör olsam kendimi kontrol edemezdim”
diyorum bazen Siz ilk zamanlarınızda böyle bir sıkıntı çektiniz mi?
“FORUMA GİRDİĞİM GÜN BU EKİBİN PARÇASI OLMAYI KAFAMA KOYDUM”
Agresif karakteri nedeniyle ilk zamanlar görevinde sorun yaşamaktan çekinen BlueStar,
kendini kontrol etmeyi başarmış. Ekip arkadaşlarının arasındaki yardımlaşmadan da
gayet memnun olduğunu belirten modumuz, sözlerine şöyle devam ediyor :
Uzun zamandır online oyunlar oynuyorum. Genelde kısa sürede sıkılıp
bırakıyorum. Ancak Goalunited uzun süreli planlarla hayatımın bir parçası oldu. Bunda
en büyük pay forum ahalisinin ve yönetici ekibinin. Öylesine mükemmel bir ekip var ki
foruma girdiğim ilk günden itibaren bir gün bu ekibin bir parçası olabilir miyim
düşüncesi yerleşti zihnime. Ve gerçek oldu. Ancak kolay olmadı. Örneğin; çok agresif bir
yapım olduğundan kontrol mekanizmaları geliştirmem gerekti. Şu ana kadar gayet
başarılıyım bu konuda diye düşünüyorum. Öyle bir motivasyonla göreve başlamıştım ki
kimse kızdıramaz, hevesimi kaçıramazdı. Nitekim hala o gazla devam ediyorum. Zaten
bir ekibin parçası olmak yetiyor her türlü engele karşı ayakta kalabilmeye. Zaman zaman
çok yorulduğumda veya yıprandığımda sağolsun ekip arkadaşlarım destekleriyle
yardımcı oluyorlar. Bu konuda hepsine minnettarım. Özellikle Adminimizin kıymetini
bütün Türkiye oyuncuları olarak bilmemiz gerekiyor. Buradan bir mesaj yollamış olayım.
Ekip olarak her zaman size yardımcı olmaya çalışıyoruz. İster oyun içinden ister
forumdan bize ulaşıp yardım alabilirsiniz. Görevimizi gönüllü olarak gerçekleştiriyoruz
ve tek amacımız yardımcı olabilmek. Size yardımcı olabilmenin verdiği mutluluk tarif
edilemez. Bize güvenin. Her zaman elimizden gelenden fazlasını yaptığımıza inanın.
KITS2008 : Kendinize has bir menajer adınız, kulüp adınız ve logonuz var. Mesela ‘Mavi
Yıldız’ , ‘Beyaz Ay’ gibi terimler çok görmeye alışık olduğumuz şeyler değil, bu yüzden
kendilerine has bir havaları da var açıkçası Tekdüzeliğe karşı olduğunuz,
farklılıklardan hoşlandığınız anlamını çıkarabilir miyiz bunlardan?
“MAVİ VE BEYAZIN BENDE YERİ AYRI”
Kullandığı menajer ve takım adının aniden ortaya çıktığını ancak bu isimlerin temsil
ettiği renklerin kendisi için önemli olduğunu belirten BlueStar, Türkçe isim
kullanmadığı içinse pişman gibi görünüyor.
BlueStar’ı daha önceden görüp beğenmiştim. Bir gün kullanırım diye zihnimin bir
yerinde duruyordu. Nitekim buraya kısmetmiş. WhiteMoon ise birden bire çıktı. Ne
olduğunu anlamadım. 3-5 tane zihnimde dolaşan bir şeyler vardı. Ancak benim için de
sürpriz oldu. O kadar havalı olduklarını düşünmüyorum. Sıradan olmadıkları ise bir
gerçek. Herkesin bir tarzı olmalı ve buna göre kendini yansıtmalı diye düşünüyorum.
Ayrıca diğer bir etken de mavi ve beyaz önemli renkler benim için. Temsil ettiği şeyler
var. Hepsinin temsil ettiği konu ayrı. Sembolik anlamlar da olsa orada gözümün önünde
durmaları hoşuma gidiyor diyebilirim. Ancak bu konuda isimleri Türkçe yapmadığım
için pişmanım diyebilirim. Ancak orjinaline sadık kalmak adına BlueStar’ı kullanınca
aynı şekilde devam etmek doğru geldi o an.
KITS2008 : 75 takım gücüyle 4. lig ortalamasının üzerindesiniz, bu sezon yükselmeyi
hedefliyor musunuz ve başladığınız günden bu yana takım gelişiminizi nasıl
yorumluyorsunuz, pişmanlık duyduğunuz stratejiler, kararlar varsa nelerdir, belki bu
sayede bu yazıyı okuyan yeni-eski menajerler kendilerine bir pay çıkarabilirler..
“ÖNCELİĞİM UU KUPASINI ALMAK”
Yükselmenin kendisi için UU’yu kazanmaktan sonra geldiğini belirten modumuz, bu
kadroyu kurarken bi çok hata yaptığını ama bunlardan ders çıkardığını belirtiyor ve
gençleşme sinyalleri veriyor.
Bu sezon yükselmeyi istiyorum. Ancak şu anda önceliğim Uluslararası Ustalar.
Orada şampiyon olarak kupayı alırsam yükselmesem de üzülmem. Esas olarak bu kadro
deneme yanılma oyunculardan oluştu. Yanlış transferler yanlış antremanlar vs ile heba
ettim oyuncularımı diyebilirim. Ancak oyuncuların kontratı bittiğinde satıp satmama
arasında kalıyorum. 27-28 yaşına kadar oynarlar diye düşünüyorum. Kısmetse bu sezon
sonunda 2-3 genç oyuncuyu takıma monte edeceğim. Pişmanlıklarımı saymakla
bitiremem. Gereksiz yere yaptığım yanlış transferler boşa harcadığım paralar vs. 20
yaşında oyuncu satıp 25 yaşında 0.2q fazlasını alanlardandım Pek olumlu hareketler
değildi. Ancak zamanla toparladığımı düşünüyorum. 4. Lige ikinci kez yükseldim. Ligin
seviyesini görünce düşüp takımı geliştirmeye karar verdim. Umarım bu sezon şampiyon
olurum. Antrenörümüz eğitimdeyken 3 maçta 4 puan(1g1m1b hepsinden aldık ki darılan
olmasın ) aldık. Eğitim bittiğinden beri puan kaybı yaşamadık. Bakalım önümüzde
daha çok uzun bir yol var. Ancak her takımı yenecek güçte olduğuma inanıyorum.
KITS2008 : Kadronuzda elimizi sallasak ‘Yaratıcı’ oyuncuya çarpıyor Bunun özel bi
sebebi var mı, yoksa bir rastlantı mı? Sizin gözünüzde ‘en önemli mevki’ hangisi? Elbette
her mevkiinin önemi var ama sizin gözünüzde diğerlerinden daha öne çıkan bir mevki
var mı?
“YARATICILIK YETENEĞİNİ SEVİYORUM”
Her ne kadar kadrosunu kurarken yaratıcı oyunculardan oluşturma çabası olmasa da
bugünkü durumdan şikâyeti olmadığını belirten BlueStar, Forvet ve Orta saha
mevkilerinin kendisinde ayrı bi yere sahip olduğunu da belirtiyor.
Yaratıcılık önemli bir
yetenek bence. Her oyuncunuza
gol pozisyonu yaratabilir.
Ancak özellikle yaratıcı
oyuncum olsun diye bir çabam
da olmadı. Paftan gelen
oyuncular. Yetenekleri
tetiklendiğinde genelde gol
oluyor. Memnunum. Kafa topu
yeteneği ne kadar kıymetliyse
yaratıcılık da o kadar kıymetli
bana göre. Tamamen rastlantı
ancak belirttiğim gibi şikâyetçi
değilim.
Forvetlerimin yeri hep ayrı
olmuştur benim için. Ancak son
zamanlarda orta sahama da
gözüm gibi bakıyorum. Paftan
gelen Tanay Akyıldız o
bölgedeki prensimiz
diyebilirim.
KITS2008 : Emir Impraimoglou ‘Gol makineniz’ olarak dikkatimi çekiyor Oyuncuyu
paftan mı çıkardınız yoksa kulübü ilk kurduğunuzda kadroda mıydı? Göçmen havası var
kendisinde soyadından dolayı, bu konuda bi bilginiz var mı Genel olarak “Frikikçi
forvetin pozisyonu değiştirildiğinde oyuncu bitiyor” görüşü hâkim. Bu yüzden bir çok
kişi pası yüksek frikikçi kanat transfer edip/paftan çıkarıp forvete çevirerek bu sıkıntıyı
aşmayı tercih ediyor. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Oyuncunun poz.
değişiminden önce ve sonra gösterdiği performans arasında bi fark var mı? Son olarak
‘Emektar Emir’ in geleceği hakkında bi planlamanız var mı?
“EMİRİN BABASI BENİM ARKADAŞIM!”
Esprili bir dille Emir’in artık sadece bir oyuncu olmadığını belirten modumuz, gelişim
aşamasında yaptığı hatalardan sonra sorumuzu duyunca derin bir “Ah” çekerek başlıyor
sorumuzu yanıtlamaya
Ah.. İşte büyük bir yaraya
denk geldi. Emir paftan çıktı.
Bulana kadar çok uğraştım.
Sonunda frikikçi tek yönlü harika
bir oyuncu olarak geldi. Güzel de
gelişti. Ancak pozisyon
değişiminde geç kaldık. Şu anda
kadromda pas olarak zayıf
kalıyor. Ve tek yönlü olduğu için
eski günlerinden eser yok. Maç
başı gol ortalaması 1.80 lerde olan,
iki sezon peş peşe 39 gol atan
oyuncu geçen sezon gol kralı bile
olamadı. Ancak şu anda sanki
beni duyuyor Uluslararası
ustalarda 1-1 giden maçta 2 gol peş
peşe atarak rahatlattı beni.
Buradan Emir’e “Long live the
king” (Padişahım çok yaşa )
diyerek sevgilerimi iletiyorum.
Frikikçi konusunda aynı
görüşlere sahibim. 23-24
yaşlarında skill leri istediğim
seviyeye gelse bile kanattan çevirmek daha
mantıklı duruyor. Çünkü şu anda Emir 28-29 yaşına
kadar oynayacak. Kadromda bahsettiğiniz tarzda bir oyuncu
bulunuyor. 10-15 golcülük daha aldıktan sonra pasa çekeceğim. Hatta daha önceki
soruda belirttiğim gibi 3-4 tane oyuncuyu o bölgeye çekerek 60 üzeri pas skili ile bir
deneme yapacağım. Burada en önemli oyuncum Tanay olacak. 4 skillde 70 üzeri oyuncu
iki skill de 99 oyuncudan daha iyidir diye düşünüyorum Ne kadar doğrudur bilemem.
Kendisi göçmen. Babasını tanırdım ben. Bizim buralara geldi. Çalıştı çabaladı. Çok
çalışkan adamdı. Herkesin saygısını kazandı. Zaten altyapımıza oğlunu da onun hatrına
aldık. O da babası gibi çıktı. Buradan onu yetiştiren babaya da teşekkür ediyorum
KITS2008 : Son olarak GUzate hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? Yanımızda
olduğunuz için bir kez daha teşekkür ederiz. Bir de forumda daha güzel bir ortam
oluşturma, sizlerin işini kolaylaştırma adına bir mesajınız var mı okurlarımıza?
“GUZATE’Yİ ÇOK BEĞENİYORUM”
GUzate’nin istikrarlı bir şekilde devam etmesini dileyen BlueStar, daha güzel bir forum
ortamı için birkaç tavsiyede bulunarak sözlerine devam ediyor.
Bugüne kadar başlıklarınıza mesaj yazamadım. Bunun için kusura bakmayın.
Ancak yoğunluk dolayısıyla gerçekleşemeyen bir durumdu. Çok beğendiğim ve sıkı
takipçisi olduğum bir çalışma. Başarılarınızın devamını diliyorum. Umarım uzun soluklu
olur. Hevesinizi asla kaybetmeyin. Her zaman sizi destekleyen fazlasıyla insan olacaktır.
Forum içinse üsluba dikkat etmelerini ve bizlere zaman vermelerini isteyebilirim.
Bazen yoğunluktan mesajlarınızı görsek de cevap veremiyoruz. Ancak bir kenarda
sayfanız açılmış sırasını bekliyordur. Bir de muhabbet başlığı dışında sohbet ortamı
oluşmazsa mesaj takibi konusunda biraz rahatlayabiliriz. Bir konuyu takip ediyorken
arada 1-2 sayfa konu dışı muhabbet dönünce kısıtlı olan zamanımızdan kaybediyoruz.
Son olarak forumda bizlere yardımcı olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Yeri geliyor
bizleri destekliyorsunuz yeri geliyor sorunların çözümünde bizden önce yardımcı
oluyorsunuz hatalarla karşılaştığımızda en doğru şekilde davranıyorsunuz.
BlueStar’a sorularımıza içtenlikle cevap verdiği için teşekkür ediyoruz. En eğlenceli
röportajlardan biri oldu benim için. GUzate başlıklarına yorum yapamadığını belirtiyor
ama biz tüm GU Türkiye Yönetici Takımı’nın arkamızda olduğunu biliyoruz, her
modumuz buna vurgu yaptı röportajlarda. Bunun için de bir kez daha teşekkürlerimizi
sunuyoruz.
Gelecek hafta Yeşil Ay haftasını öne alıp, Greenenergy ile röportaj yapacağız inşallah
Hoşçakalın. KITS2008
HAFTANIN PANAROMASI (TheHorseMan)
(13.01.2013)
Vampire7 4-4 Real Phoenix
Süper Ligde 7.hafta, çekişmeli bir
maçla start aldı. Vampire7, evinde Real
Phoenix’i konuk ederken maç sonunda
taraflar birer puanla haftayı kapattılar.
Es_Es_2010 2-4 FC HHaKaNN
Haftanın diğer maçında lider,
Eskişehir deplasmanındaydı. FC HHaKaNN,
büyük bölümünü 10 kişi oynadığı maçı
zorlanmadan kazandı ve bu haftayı lider
kapattı.
YENİ ÜMİT 4-4 darkblue
İstanbul’da oynanan maçta YENİ
ÜMİT, darkblue’yu konuk etti.
Heyecanın baştan sona dinmediği
maçta eşitlik bozulmadı ve takımlar
sahadan birer puanla ayrıldı.
!NV!CTUS 2-1 Infamis XI FC
Diğer bir maçta Infamis XI FC,
!NV!CTUS’a konuk oldu. İlk yarısında
gol sesi çıkmayan maçı ev sahibi takım
zor da olsa 2-1 kazandı ve zorlu rakibini
evine puansız yolladı.
ünye kartalı 1-1 Nurfer F.C.
Haftanın kapanış maçında ünye
kartalı ile Nurfer F.C. karşı karşıya geldi.
Oldukça kısır geçen maçta ev sahibi takım
girdiği onca gol pozisyonunu
değerlendiremeyince maç sonunda 1 puana
razı olmak zorunda kaldı.
Haftanın Futbolcusu: Derek Plessers (Menderes SK)
Ligin 7. Haftasında haftanın futbolcusu Menderes SK takımından Derek Plessers
oldu. Hollandalı forvet, haftanın maçında attığı üç gol ile bu ödülü almaya hak
kazandı.
Haftanın Takımı: Menderes SK
Süper Lig’de haftanın takımı Menderes SK oldu. Sarı kırmızılı takım, evinde FC
Elazığ Dinamo’yu 7-2 gibi ezici bir skor ile devirerek puanını 13’e yükseltti
haftayı 3.sırada kapatmayı başardı.
Haftanın Maçı:
7.haftada haftanın maçı Menderes SK ile FC Elazığ Dinamo arasında oynandı.
İlk yarıyı 1-0 önde kapatan ev sahibi takım, ikinci yarıda bulduğu 6 gol ile
rakibine ezici bir üstünlük sağlarken, ligde üst üste 2.galibiyetini almış oldu. FC
Elazığ Dinamo ise sahadan puansız ayrılarak düşüşünü sürdürdü.
Maçtan Önemli Anlar:
Maçtaki ilk önemli pozisyon Menderes SK takımından geldi.
Kaigorodov ceza sahası içerisinde topla buluştu. Rakibini geçip
çıkardığı şutta kaleci gole izin vermedi.
24.dakikada FC Elazığ Dinamo atağı gelişti. Han, aldığı pas ile ceza
sahasında topla buluştu ve topu bekletmeden kaleye gönderdi.
Ancak meşin yuvarlak, kaleyi milimetrelerle sıyırarak dışarıya çıktı
ve maç kale atışı ile devam etti.
40.dakikada maçın ilk golü Menderes SK takımından geldi.
Plessers, şık bir topuk pası ile Kaigorodov’u topla buluşturdu.
Kaleyi görür görmez şutunu çıkartan Kaigorodov, kaleci Puerta’yı
avlayarak maçta skoru 1-0a getiren golü kaydetti. Kalan
dakikalarda başka bir pozisyon yaşanmadı ve ilk yarı ev sahibinin
1-0lık üstünlüğü ile sona erdi.
İkinci yarıda ilk tehlikeli atak yine Menderes SK’dan geldi.
47.dakikada Galyunoğlu orta sahada topla buluştu. İleri uçtaki
arkadaşını gören Galyunoğlu, iki kişi arasından çıkardığı ara pası
ile Laffont’u topla buluşturdu. Ceza sahası içerisinde bomboş kalan
Laffont, şık bir plase ile topu kalecinin uzanamayacağı noktaya
göndererek maçta skoru 2-0a getirdi.
FC Elazığ Dinamo’nun bu gole cevabı gecikmedi. Gakkoşlar
48.dakikada bir kontra atak şansı yakaladı. Rakip defans hattında
yakaladığı boşluğu iyi değerlendiren Kirschnik, topu bekletmeden
kaleye gönderdi. Falsolu giden top, kalecinin şaşkın bakışları
arasından ağlarla buluştu ve bu gol ile FC Elazığ Dinamo, farkı bire
indirdi.
Golden 1 dakika sonra Menderes SK, tehlikeli bir noktadan serbest
vuruş kazandı. Topun başına geçen Plessers, jeneriklik bir gol ile
farkı yeniden ikiye çıkardı.
54.dakikada Menderes SK, farkı açmak için yüklenmeye başladı.
Castagnoli orta sahada kaptığı topu 30 metreden bekletmeden
kaleye gönderdi. Havada adeta yön değiştiren top, kalecinin
uzanmasına rağmen ağlarla buluşmayı başardı ve Menderes SK bu
gol ile skoru 4-1e getirdi.
63.dakikada sahneye yeniden Plessers çıktı. Ceza sahası dışından
attığı enfes gol ile skoru 5-1e taşıyan Plessers, takımının da iyice
rahatlamasını sağladı.
Bu dakikadan itibaren farkı azaltmak için bastıran FC Elazığ
Dinamo, aradığı golü 78.dakikada buldu. Ceza sahasına girmeden
topla buluşan Dirin, kaleci ile karşı karşıya kaldı. Şık bir aşırtma
vuruş ile topu ağlara yollayan Dirin, takımının ikinci golünü
kaydeden isim oldu.
82.dakikada Mahmood, sol kanattan ceza sahasına girdi ve yerden
pas ile Plessers’i topla buluşturdu. Bekletmeden yaptığı vuruş ile
topu kale çizgisinin arkasına gönderen Plessers, maçtaki güzel
oyununu hattrick ile süslemiş oldu.
Menderes SK, rakibinin dağılması ile daha da yüklenmeye başladı.
88.dakikada Tang Ky, orta sahada kazandığı topu bekletmeden
kaleye göndererek Menderes SK’nın 7.golünü kaydeden isim oldu.
Bu dakikadan sonra başka gol gelmedi ve hakemin bitiş düdüğü ile
birlikte taraflar soyunma odalarının yolunu tuttular.
(17.01.2013)
darkblue 4-1 Menderes SK
Süper Lig’de 8.haftanın açılış
karşılaşması darkblue ile Menderes SK
arasında oynandı. İlk yarıyı 1-0 üstün
kapatan ev sahibi takım, ikinci yarıdaki
etkili oyunu ile rakibini rahat geçti.
FC HHaKaNN 4-1 ünye kartalı
Ligin diğer bir maçında ligin ilk ve
son sırasındaki iki takım karşı karşıya
geldi. FC HHaKaNN, maçta 1-0 geriye
düşmesine karşın çabuk toparlandı ve
rakibini farklı mağlup ederek liderliğini
sürdürdü.
Infamis XI FC 6-2 Es_Es_2010
114524 biletli seyircinin izlediği
karşılaşmada Es_Es_2010, Infamis XI FC
takımına konuk oldu. Ev sahibi, ilk
yarısında zorlandığı maçı ikinci yarıya
sığdırdığı 5 gol ile kazanmasını bildi.
Vampire7 4-3 !NV!CTUS
Haftanın zevkli mücadelelerinden
birinde Vampire7, “FENER ARENA”
stadyumunda !NV!CTUS’u ağırladı. Bu
sezon evinde oynadığı 4 maçı da kazanan,
ancak dış saha maçlarından sadece 1 puan
çıkartabilen !NV!CTUS, bu
deplasmandan da puansız ayrılarak
deplasman fobisini sürdürdü.
FC Elazığ Dinamo 1-0 Nurfer F.C.
Haftanın kapanış maçı, 1.lig tarihinin
en kısır maçlarından biri olarak tarihe geçti.
88 dakika boyunca gol sesi çıkmayan
maçta ev sahibi takım bitime 2 dakika kala
attığı gol ile sahadan galibiyetle ayrılmayı
başardı.
Haftanın Futbolcusu: Emir Haçinlioğlu (Vampire7)
Süper ligin 8.haftasında haftanın futbolcusu Emir Haçinlioğlu oldu. Zorlu geçen
maçta 2 gol atan tecrübeli defans, takımının galibiyetinin baş mimarı oldu.
Haftanın Takımı: FC HHaKaNN
Süper ligde bu hafta haftanın takımı FC HHaKaNN oldu. Rakiplerinin puan
kaybettiği haftayı galibiyetle kapatan sarı kırmızılı takım, en yakın takipçisi
Real Phoenix’e şimdiden 6 puanlık fark atarak şampiyonluk şarkısını sessiz de
olsa mırıldanmaya başladı.
Haftanın Maçı:
Süper ligde haftanın seyir zevki en yüksek karşılaşmasında Real Phoenix ile
YENİ ÜMİT karşı karşıya geldi. “Real Phoenix Arena” stadyumunda oynanan
karşılaşmada karşılıklı beşer gol atılırken, Real Phoenix bu beraberlik
sonrasında zirveden iyice uzaklaştı. İnişli çıkışlı grafiğini sürdüren YENİ ÜMİT
ise bu sonuçla haftayı 9.sırada kapattı.
Maçtan Önemli Anlar:
Maçın ilk tehlikeli atağı 19.dakikada yaşandı. Yaratıcılığını
konuşturan Kornrumpf, attığı rüya gibi pas ile Vilain’i ceza
sahasında topla buluşturdu. Kaleci ile karşı karşıya kalan Vilain,
ayağına gelen bu fırsatı değerlendiremedi ve topu auta gönderdi.
35.dakikada Real Phoenix, sağ kanattan bir serbest vuruş kazandı.
Topun başına geçen Poczalik, penaltı noktası üzerine doğru bir orta
yaptı. Topa çok iyi yükselen Bazin, topu kafa ile ağlara gönderdi ve
bu gol ile Real Phoenix 1-0 öne geçti.
YENİ ÜMİT, yediği gole 5 dakika sonra cevap verdi. Kaleyi
cepheden gören bir noktadan kullanılan serbest vuruşta
Yoğurtçuoğlu, topu kalecinin uzanamayacağı köşeye gönderdi ve
maça eşitliği getiren golü kaydetti.
İlk yarının uzatma dakikalarında Botelho’nun ceza sahasında
yaptığı kontrolsüz hareket sonrasında YENİ ÜMİT penaltı kazandı.
Topun başına geçen Heil, kaleciyi ters köşeye yatırarak takımına 2-
1lik üstünlüğü sağlayan golü hanesine yazdırdı. İlk yarıda başka gol
sesi çıkmazken taraflar hakemin düdüğü ile birlikte soyunma
odalarının yolunu tuttu.
İkinci yarıda ilk etkili atak Real Phoenix’ten geldi. Tüm hatları ile
rakip sahaya yüklenen kırmızı beyazlı takım, Meyer’in attığı şık gol
ile maçta yeniden eşitliği sağladı.
59.dakikada Heil bir kez daha sahneye çıktı. Ceza sahası içerisinde
kazandığı topu bekletmeden kaleye yollayan tecrübeli oyuncu,
kendisinin ikinci, takımının üçüncü golünü kaydetmiş oldu.
66.dakikada YENİ ÜMİT, farkı ikiye çıkardı. Ceza sahasında topla
buluşan Delioğlu, şık bir pas ile Yoğurtçuoğlu’nu devreye soktu.
Kaleci ile karşı karşıya kalan Yoğurtçuoğlu, kıvrak bir hareketle
kaleciyi de çalımlayarak topu boş kaleye yuvarladı.
76.dakikada YENİ ÜMİT, önemli bir pozisyon daha yakaladı. Orta
sahada topla buluşan Fartaria, ceza sahasındaki Vilain’i topla
buluşturdu. Müsait pozisyonda topu ağlara gönderen Vilain,
takımının 5.golünü kaydeden isim oldu.
Real Phoenix’in ardı ardına yediği 3 gole cevabı gecikmedi.
78.dakikada Kasap ceza sahasında topla buluştu. Savunmanın
arasından sıyrılan Kasap, akıl dolu bir vuruş ile topu sol köşeye
gönderdi ve takımının farkı ikiye indirmesini sağladı.
Attığı golden sonra kendine gelen Real Phoenix, 83.dakikada
tehlikeli bir noktadan serbest vuruş kazandı. Topun başına geçen
Poczalik, attığı mükemmel gol ile takımını maça yeniden ortak etti.
Golden 1 dakika sonra Real Phoenix köşe vuruşu kazandı. Duez’in
ön direğe yaptığı ortada rakibinden daha iyi yükselen Gloede, şık
bir kafa vuruşu ile topu ağlara yolladı ve bu golle maça yeniden
eşitlik geldi. Bu dakikadan sonra gelişen karşılıklı pozisyonlar
skoru değiştirmedi ve taraflar sahadan birer puanla ayrıldı.
1. Geleneksel GUzate Turnuvası (KITS2008)
ÖNE ÇIKANLAR
12.01.2013 ( Ilk maçlar )
Bu turda en farklı Galibiyet alan takım : Kemalpasa Akalan FC.
Toprak SK kalesine adeta gol yağmuru yollayan takım ilk haftanın en farklı galibiyetine
imzasını attı: 9-1
Diğer farklı galibiyetler :
La Citta di Mysia – MASTAR A.Ş : 8-2
YENİ ÜMİT – NO MONEY, NO STARS : 8-1
Hyacintho İgnis – KızgınBoğa FC : 7-1
asermania – vamosbien : 1-7
StreetSpor – OTTOMAN EMPIRE : 0-7
Seyhanspor A.Ş – Yenipazar Rangers : 0-6
darkblue – OwnerLesS F.C. : 8-1
HAFTANIN SÜRPRİZ(LER)İ
Haftanın sürprizine imza atan takım : Mersin Göksuspor. 40 takım gücüne sahip takım, 66
takım gücüne sahip kArTaLoNa”^ dan 1 puan koparmayı başardı. Maçın 88. dakikasına 2-
0 geride giren Mersin Göksuspor, 88. ve 90. dakikalarda Detnik adlı oyuncusunun
ayağından bulduğu gollerle skoru 2-2 ye getirmeyi başararak belki de kArTaLoNa”^ ya
gruptan çıkma yolunda önemli bir darbe vurdu.
Ilk turda en ilginç maçlardan biri de Hyacintho İgnis ile KızgınBoğa FC arasında oynandı.
Maçın 87. dakikasına Hyacintho İgnis 3-1 önde girdi, buraya kadar her şey normal gibi
görünüyordu. Ancak ne olduysa, bu dakikadan sonra oldu 87-88-89 ve 90. dakikalarda,
yani son 4 dakikada tam 4 gol bulan Hyacintho İgnis 7-1 lik olağanüstü bir galibiyete
imza attı.
Burası46Maraş takımı da 74Q luk WhiteMoon F.C karşısında sürpriz yapmayı başardı. 78.
dakikasına 2-0 geride girdiği maçta 78. ve 89. dakikalarda attığı gollerle 2-2 berabere
kalarak 1 puanı kopardı.
Tahmin ettiğimiz gibi handikap çalışmadı, sürpriz sonuçlar ise motorun bize armağanı
ÖLÜM GRUPLARI
Grup B
FC HHaKaNN, Mr.BlacK karşısında rahat bir galibiyete imza atarak liderlik koltuğuna
otururken, gruptan yükselmek için kritik bir öneme sahip diğer maçta BoRDo MaVi,
Pokemon Demirspor karşısında 6-3 kazanarak gruptan çıkma adına avantaj elde etti.
Grup H
YENİ ÜMİT, biraz da NO MONEY, NO STARS’ın oyuncularının pozisyonlarını kartsız
değiştirmiş olmasının yardımıyla 8-1 lik şok bir skora imza attı. Yeni menajerler için
buradan açıklamış olalım ; Oyuncuların pozisyonları kartsız değiştirilmesi sonucunda
oyuncular 10 gün boyunca yeni pozisyonlarına alışma süreci geçiriyorlar, bu 10 günlük
süreçte “hafif sakat” gibi yarı verimle antrenman alıp, yine “hafif sakat” gibi düşük
performans gösteriyorlar. Bu sebeple 70Q luk NO MONEY, NO STARS takımı 34 takım
değerlendirmesi alabilmiş.
Ilk 2 sıranın iki güçlü adayının maçında Manhunt Soldiers, Karabulut F.C [TUR] takımını
ilk yarıda attığı gollerle 4-1 yenerek önemli bir 3 puan aldı.
Grup K
Ugur Spor, aslında güçlü bir takım olan ancak en büyük şanssızlığı böyle bir ölüm
grubuna düşmek olan Antiokheia takımını 5-0 yenerek liderlik koltuğuna oturmayı
başardı.
Grubun iki güçlü takımının karşılaşmasında Real Phoenix, DAVRAZIN BOĞALARI
karşısında 3 puanı 71. dakikada attığı tek golle kazanmayı başardı.
Grup P
Müdür F.C (Yakında diye diye takım adını böyle değiştirmesini umuyoruz ) nam-ı diğer
The PharmAC’IST, Emanu’nun mükemmel oyununu hat-trick yaparak süslediği maçta
PriSoN BreaK FC karşısında 5-2 galip gelmeyi başararak liderlik koltuğuna yerleşmiş
durumda.
Grubun diğer kritik maçında DarkStorm, 1-0 öne geçmesine ve rakibinin 2 sakatlık
yaşamasına rağmen ünye kartalı karşısında 2-1 geriye düşerek sahadan puansız ayrıldı ve
belki de gruptan çıkma yolunda yara aldı.
-------------------------------------------------------------------------------
ÖNE ÇIKANLAR
16.01.2013 (Ikinci maçlar)
Ikinci maçlarda en farklı skora imza atan takım : Kırklareli. Deplasman Kartalları
takımının kalesine tam 8 gol göndermeyi başaran Kırklareli, kalesindeyse hiç gol
görmeyerek haftanın en farklı skoruna imza atmayı başardı.
Diğer farklı galibiyetler :
Mr.Black-Pokemon Demirspor : 1-8
KızgınBoğa FC-Trainer F.C : 1-5 (Maşallah KızgınBoğa her hafta yer buluyor kendine
GUzatede )
HAFTANIN SÜRPRİZ(LER)İ
Haftanın sürpriz maçının kahramanı : Demirgücü SK. 50Q takım gücüyle, 83Q luk
vamosbien takımından 1 puan koparmayı başaran Demirgücü SK menajerini kutluyoruz.
47. ve 51. dakikalarda attığı gollerle 2-0 öne geçmeyi başaran Demirgücü SK,
vamosbien’in 53. ve 55. dakikalarda attığı gollere engel olamayınca sahadan 1 puanla
ayrıldı, ama bu skor bile kendisini haftanın sürpriz takımı yapmaya yetti.
Haftanın sürprizleri bölümünün abonesi olan iflah olmaz menajer Kado (kArTaLoNa”^)
bu hafta da bi şekilde kendini burada buldu 49Q luk CIVILIAN FC karşısında pek
varlık gösteremeyen 66Q luk takım, kendisine nazaran güçsüz rakibinden 1 puanı 88.
dakikada attığı golle zar-zor kurtarabilirdi.
PriSoN BreaK FC de sürpriz sayılabilecek bir sonuç aldı. 63Q luk 6. lig takımı, 78Q luk 1.
lig takımından 1 puan koparmayı başardı.
ÖLÜM GRUPLARI
Grup B :
Grubun iki güçlü takımı FC HHaKaNN ve BoRDo MaVi’nin kozlarını paylaştığı maçta
gülen taraf 3-2 lik skorla FC HHaKaNN oldu ve liderliğini de böylece pekiştirmiş oldu.
Grubun diğer maçında sürpriz yaşamak istemeyen Pokemon Demirspor, oyuncularına bu
maçı ciddiye almaları için o kadar yüklenmiş olacak ki, 8-1 lik skorla Mr.BlacK takımını
mağlup ederek 3 puanla tanışmış oldu.
Grup H :
Derbi maçta YENİ ÜMİT, güçlü rakibi Manhunt Soldiers’i 4-1 lik skorla geçerken,
liderliği kaptırmayacağının sinyallerini verdi.
Gruptan çıkmak için mutlak 3 puan alması gereken Karabulut F.C[TUR], NO MONEY,
NO STARS! Takımını 4-3 yenerek ilk galibiyetini aldı. Maç karşılıklı gol düellosu
şeklinde gelişti, tam 3 defa öne geçen ancak rakibinin gollerine engel olamayan Karabulut
F.C[TUR] , pes etmedi ve 4. öne geçişinden sonra kalesini gole kapatmayı başararak
inadının meyvesini topladı.
Grup K :
Grubun favorisi Real Phoenix, Antiokheia karşısında rahat bir galibiyet aldı ve grupta 6
puana sahip tek takım oldu.
Derbi maçtaysa Ugur Spor ile DAVRAZIN BOĞALARI karşılaştı, gollerin tamamının ilk
yarıda atıldığı maç 2-2 sonuçlandı ve bu sonuçla Ugur Spor puanını 4’e yükseltirken,
DAVRAZIN BOĞALARI ise 2 maçta topladığı 1 puanla 3. sırada yer alıyor.
Grup P :
Bu zorlu grupta favori gösterdiğimiz The PharmAC’IST, DarkStorm karşısında 2-1 lik
skorla galip gelen müdürümüz, kritik bir 3 puan alarak puanını 6’ya çıkardı ve liderlik
koltuğuna yayılmış durumda şu anda Gerçi, kendisi GUzate müdürü olduğu ve
GUzate’nin ilk 3 sayısının gelirini özel odasına harcadığı için, daha rahat koltuklar da
görmüştür DarkStorm ise henüz puanla tanışamadı ve gruptan çıkma şansını bi
anlamda zora soktu.
ünye kartalı ise, PriSoN BreaK FC karşısında beraberliğe razı olarak önemli 2 puanı
geride bıraktı ve belki de liderlik şansını geri tepti. Bakalım ünye kartalı bu 2 puanı
ilerleyen turlarda arayacak mı?
1.LİG YOLU (oguzzz23)
13/01/2013
Haftanın Maçı KONYA SELÇUKLU 4-0 VAMOSBİEN : 2.3 lideri VAMOSBİEN ile orta sıralarda yer alan KONYA SELÇUKLU’nun karşı karşıya geleceği maç öncesi kağıt üzerinde VAMOSBİEN maçın mutlak favorisi olarak görünüyordu . Ancak KONYA SELÇUKLU maçta sergilediği mükemmel performansla rakibini 4-0 gibi rahat bir skorla geçerken futbolun kâğıt üzerinde değil sahada oynandığını bir kez daha gösterdi. Bu galibiyetle birlikte KONYA SELÇUKLU ligde 3. sıraya çıkarken kendisini şampiyonluk yarışı içinde buldu.
Haftanın Takımı KONYA SELÇUKLU : Ligde oynadığı 6 maçta 5 galibiyet alan ve sadece 1 mağlubiyet yaşayan rakibini 4-0’lık rahat bir skorla yenerek rakibine bu sezonki 2. mağlubiyetini yaşatan KONYA SELÇUKLU mükemmel performansıyla göz doldurdu.
Haftanın Teknik Direktörü GORKEM02 : Aslında menajer GORKEM02 hakkında çokta fazla bir şey söylemeye gerek yok takımı lig liderini 4-0 gibi rahat bir skorla devirdi zaten skor menajerin maça takımını ne kadar mükemmel hazırladığını açıkça gösteriyor. Bize sadece GORKEM02’yi kutlamak kalıyor.
Haftanın Golcüsü Rafail Lazarovici
(FethiyeKingsSC) :
FethiyeKingsSC deplasmanda F.C
Bosphorus’ u 5-1’lik rahat bir
skorla geçerken yıldız forvet
Rafail Lazarovici attığı 2 golle
takımına katkı sağladı.
Haftanın enleri :
En gollü maç : Mektebi Sultani 3-5 BADBOY!!, MEYRE S.K. 7-1 i68786L, oz7y 5-3 The PharmAC'IST™ En az gollü maç : ERVİN FC 0-0 YuNuS CluP En çok gol atan takım : MEYRE S.K ( 7 GOL ) En çok gol yiyen takım : i68786L ( 7 GOL ) En az gol atan takım : ERVİN FC, YuNuS CluP, VAMOSBİEN, Şihab-ı Kartal, SaLeW SK ( 0 GOL ) En çok kart gören takım : Fatihin Fedaisi ( 5 sarı kart, 1 kırmızı kart )
17/01/2013 Haftanın Maçı HAN & NUR 5-6 DAVRAZIN BOĞALARI : 2.4’te şampiyonluk yarışı içindeki iki ekibinin karşı karşıya geldiği maçta heyecan son dakikaya kadar sürdü . İlk yarısı 1-1 biten maçın ikinci yarısında öyle bir maç izledik ki adeta gözlerimiz bayram etti. İkinci yarının ilk dakikasında bulduğu golle 2-1 öne geçen HAN & NUR daha sonra iki gol daha bularak skoru 4-1’e getirip avantaj sağlarken ikinci yarı başlayalı henüz 8 dakika olmuştu. Yediği 4 golün ardından kendine gelen DAVRAZIN BOĞALARI ard arda iki gol bularak skoru 4-3’ e getirdi (63) ve maça tekrar ortak oldu. Dakikalar 69’u gösterirken artık ender izlediğimiz HAN & NUR ataklarından biri gelişti ve bu fırsatı geri çevirmeyerek skoru 5-3’e getirerek biraz daha rahatladılar. Ancak bu golün ardından DAVRAZIN BOĞALARI “kırmızı”yı gören boğa gibi saldırmaya başladı ve ardarda 3 gol bularak skoru 5-6’ya getirdi ve 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı.
Haftanın Takımı DAVRAZIN BOĞALARI : DAVRAZIN BOĞALARI Ligin güçlü ekiplerinden HAN & NUR’a karşı bir kez 3 farklı ve bir kere de 2 farklı geriye düştüler ancak yine de pes etmediler ve mükemmel mücadeleleriyle kazanmayı bildiler . Bu performanslarıyla ligin mutlak favorisi olduklarını bir kez daha gösterdiler ve takdiri fazlasıyla hak
ediyorlar.
Haftanın Teknik Direktörü alorast : 7 de 7 yapmayı başaran BADBOY!!’a sonunda bir dur diyen çıktı ve o takımda ligin iddialı ekiplerinden MEYRE S.K. . MEYRE S.K sergilediği güzel performansla rakibinden 1 puanı koparırken böyle bir maça takımını mükemmel hazırlayan ve motive eden menajer alorast alkışı hak etti.
Haftanın Golcüsü Alemdar
Akbaş (Kırklareli) : Son
haftalarda mükemmel bir çıkış
yakalayan Kırklareli deplasmanda
WENUS JK’yı 2-5 yenerken
galibiyete en büyük katkıyı
şüphesiz başarılı forveti Alemdar
Akbaş attığı 4 golle sağladı.
Haftanın enleri: En gollü maç : HAN & NUR 5-6 DAVRAZIN BOĞALARI En az gollü maç : GÜMÜŞKÖY 0-0 @ MUHAFIZ @ En çok gol atan takım : DAVRAZIN BOĞALARI ( 6 GOL ) En çok gol yiyen takım : HAN & NUR ( 6 GOL ) En az gol atan takım : GÜMÜŞKÖY, @ MUHAFIZ @, Değirmendere DD, FoRZaKaRTaL, i68786L ( 0 GOL) En çok kart gören takım : Mektebi Sultani (6 sarı kart, 1 kırmızı kart) Gol Krallığı (2. lig geneli) : Egemen Baykaktar (DERİNÖZSPOR) ( 10 GOL ) Mahir Lek ( Seti ) ( 9 GOL ) Hafiz Kömürcü ( YuNuS CluP ) ( 9 GOL ) Tony Collen (BADBOY!!) ( 8 GOL )
2. Lig Puan Durumu :
EN İYİ PAFLAR (shaldonleecooper) Bu haftanın paf bölümüne hoş geldiniz… Bu hafta sizlere birbirinden değerli oyuncuları sunacağım. İlk pafımız Bengi “Chuck” DELİOĞLU kendisi Aslanlar F.C Takımının geleceği :)
İkinci olarak Civillian takımının (Kanat arsızının :D)Yeni pafını göstereceğiz Ve karşınızda Ulvi “Matador” ERGÜN
Sonraki pafımız PierreVanHoojidonk’un İsa “Kara” Kurşungöz adlı forvet oyuncusu babası Zonguldak’taki kömür madenlerinde çalışan İsa Amatör olarak futbolla ilgilenirken Ardahandan gelen antrenörün (nerden aklına Zonguldak’a gitmek geldiyse :D) İlgisi üzerine şimdiki Ardahanspor’a katılıp profesyonel futbol hayatına başladı.
Bir sonraki pafımız BAHADIR_ Adlı menajerin FC Kızgın Demir adlı kulübünün Guiza’sı :)= Karşınızda Tan CAMCİ
Ve son pafımız Peter Cech’in tahtının bir numaralı varisi Yalin KARAKAŞLİ Kendisi Baron SK’nın gelecek yıllardaki kalecisi :)
GUU (Goalunited Uluslararası Ustalar) (farewell)
Uluslar Arası arenada kendimizi göstermenin kuşkusuz en iyi yolu UU, ancak bu sezon UU da ülke olarak pek de varlık gösteremedik açıkçası (en azından üst gruplarda)…Özellikle en üst grup olan 1. grupta yarı finalde takımımızın olmaması büyük utanç… 23 takımla katıldığımız 1. grupta 8 takımımız son 62 ye kalırken bu turdan sonra her tur %50 oranında azalmayla devam ettik ve bu oranla çeyrek finale 1 takımla gelebildik(darkblue).. Kendisinin de elenmesiyle yarı finalde takımımız yok, aslında bu sadece 1. grup için de geçerli değil ilk 25 grupta yarı finale kalan sadece 3 takımımız var ve bu gerçekten büyük bir fiyasko… UU’nun ilk sezonundaki bu utanç tablosunu 2. UU da düzeltmek için büyük bir çaba sarf etmek hepimizin boynunun borcudur ve bunun için herkesin büyük çaba göstereceğine dair inancım sonsuzdur…
İLK 250 GRUPTA YARI FİNALE KALAN TEMSİLCİLERİMİZ
Kırklareli (3. Grup)
FethiyeKingSC (6. Grup)
AsiKartaL SK (7. Grup)
Speramus (26. Grup)
CHAMPİON CRAMPONS (34. Grup)
GEMLİK FC (35. Grup)
WhiteMoon FC (36. Grup)
NAKRE SporFC (43. Grup)
ElvanEmre (49. Grup)
Emirdağ Spor (62. Grup)
bershkagücü (67. Grup)
Menajer Muzo (68. Grup)
EFSANE 2012 (70. Grup)
BÜYÜKARDEŞEN (70. Grup)
вlαск реαrl ғ.с (72. Grup)
Monkey D. Luffy (75. Grup)
KAW United (78. Grup)
yoldumspor (80. Grup)
Barcelona FC Mės que un club (82. Grup)
OTTOMAN EMPİRE™ (84. Grup)
simurgTR (103. Grup)
Poyrazgücü sk (104. Grup)
kArTaLoNa”^ (105. Grup)
BUDAK SPOR (106. Grup)
DAĞCI (107. Grup)
Kemalpasa Akalan FC (112. Grup)
GamlıBaykuş sk. (113. Grup)
TEKKEIŞIKLAR (114. Grup)
FC €feler Spor (118. Grup)
Bulls 61 (119. Grup)
Çeşm-i Elâ (122. Grup)
Kartaltepe F.C (123. Grup)
Ateşböceğim (129. Grup)
İkra_Spor (130. Grup)
Ağasar F.K. (130. Grup)
anz(c)erspor (135. Grup)
dishciispor (135. Grup)
Baron SK (137. Grup)
Osmanlının Torunları (137. Grup)
BURSASPORÜMİT (139. Grup)
Çamoba Gençlikspor (139. Grup)
FENERİNBAHÇESİ (139. Grup)
Ürgüpbelediyespor50 (141. Grup)
YUSUFELİSPOR (146. Grup)
uçan_hançerler (148. Grup)
Mecidiye Spor (149. Grup)
41_Körfez_41 (149. Grup)
chicsports (150. Grup)
GS.ADASI.UMUT.SK (150. Grup)
Gala 1481 (160. Grup)
MARABIN_ÖKÜZLERİ (161. Grup)
cemal bahce (166. Grup)
SuperHerosFC (168. Grup)
ASLAN-TEPE FC (170. Grup)
1453 (183. Grup)
RakKasPereNdE (183. Grup)
BozçalıSK (194. Grup)
FC ARCELONA (195. Grup)
GRR (205. Grup)
Kesap FC (211. Grup)
AB SPOR (211. Grup)
CarpeDiem (217. Grup)
Serdivan – Gediz Gücü (218. Grup)
SARSALAS (219. Grup)
real çamdibi (225. Grup)
Atropatena (226. Grup)
ciğerim (231. Grup)
Fenerbahce101 SK (231. Grup)
1461 TrabzonsporClub (236. Grup)
Pambiqci (240. Grup)
F E N E R B A H CEM (241. Grup)
Zeytinli United F.C. (250. Grup)
wolfottoman (250. Grup)
Affınıza sığınarak burada bitirmek zorundayım 2740 grubun tamamını yazacak enerjiyi kendimde bulamadım açıkçası Burada yazdığım yazamadığım tüm takımlara başarılar dilerim… Buraya kadar gelmişken almadan gitmek olmaz
Poké Topu (JoseSantiagoLopez)
SorGU
Faruk Babacan kır saçlı, pos bıyıklı, yaşına göre yapılı sayılabilecek bir vücuda sahip, 53
yaşında, cinayet büroya bağlı bir baş komiserdi. 30 yıldır mesleğin içindeydi. Meslekte geçirdiği
uzun yıllar nedeni ile artık ölümlere alışmıştı; ancak yine de genç ölümlerle karşılaştığında içi
hep sızlıyordu. Aklına 24 yaşındayken karşılaştığı ilk vaka geldi. 16 yaşındaki bir genç, denizde
boğulmuştu. Ancak olayı detaylı bir şekilde araştırdıkları zaman, gencin aslında daha önce
öldürüldüğü anlaşılmıştı. Şimdi karşısında yine cansız genç bir beden duruyordu. İlk vakasındaki
gencin aksine, şimdiki çocuk gayet atletik yapılıydı. En azından bedeni deniz suyu nedeni ile
şişmemişti. Eğildi, genç futbolcuyu inceledi. İlk baktığında, antrenmanlarda ve maçlarda
karşılaşılan talihsiz bir kalp krizi olduğunu düşündü. Takım doktoru Mete hemen durumu
açıklamaya başladı. 'Komiserim, ağız kenarındaki morluklara ve parmaklarındaki kızarıklıklara
bakın. Muhtemelen kanına karışan bir kimyasal ile ilgili bir durum.' Tümer araya girdi. 'Ben de
aynı şeyi düşünüyorum komiserim, Mete'nin fark ettiği bulgular bizi şüpheli bir ölüm vakasına
götürüyor. Çok gençti, böyle bir son yaşamamalıydı...' Tümer daha fazla devam edemedi, sözler
boğazında düğümleniyordu. Bu acı ona çok ağır gelmişti. Söylenenler Faruk'u tatmin etmişti.
Bulguları zaten Mete fark etmişti. Bu işten en iyi anlayan da bir doktor olabilirdi zaten.
Tümer'leyse, Tümer'in adli tıp bilirkişiliği yaptığı yıllara dayanan uzun süreli bir dostluğu vardı.
Hala, işin içinden çıkamadığı bazı durumlarda onun engin tıbbi bilgilerinden faydalanırdı. 'Haklı
olduğunuzu düşünüyorum' dedi Faruk. 'Bu da demek oluyor ki bugün hepiniz sorgu için bizim
misafirimiz olacaksınız.' Takım çalışanlarının yüzü düştü. Vural dışındaki herkes asayiş büronun
yolunu tuttu...
Vural'ın cansız bedeni bu sefer, sabah üzerinde durduğu çimlerin aksine pek de yumuşak
olmayan otopsi masasında uzanıyordu. 'Y' şeklinde açılmış göğüs kafesi nedeni ile beden
bütünlüğü de artık kaybolmuştu. Maskeli bir doktor iç organlarını inceleyip tahliller yapıyordu.
Çalışması yaklaşık 2 saat sürdü. Bulgularını, istediği raporları içeren bir metin yazıp laboratuvara
gönderdi. Aslında bir tahmini vardı; ama yine de emin olmak istiyordu...
Hamit Toker, konforsuz tahta sandalyede söylenerek oturuyordu. Önündeki masa ve karşısındaki
boş sandalyeden başka, bu küçük odada kendisine arkadaşlık edecek kimse yoktu. Derken kapı
açıldı ve odaya Faruk girdi. Karşısına oturarak konuşmaya başladı. 'Hamit Bey, hepinize sonsuz
saygım var o yüzden hızlı ve eksiksiz bir şekilde ifadenizi alıp sizi göndermek istiyorum. Ancak
sizden ricam bildiğiniz her şeyi hiçbir detayı atlamadan anlatmanız olacaktır.' Hamit söz aldı.
'Sayın komiser, olanlara hala inanamıyorum. Daha bugün birlikte kahvaltı yaptığımız gencecik
arkadaşımız aramızdan ayrıldı. Bugün aslında işe gelmeyecektim. Dün gece oldukça hastaydım.
Hatta gece Mete Doktor'u arayıp rahatsızlığımla ilgili bilgi verdim, kendisi de bugün için
gelmememi, dinlenmemi söyledi. Ancak sabah kalktığımda kendimi iyi hissetmemden dolayı işe
gitmeye karar verdim. Gitmeden önce de her zaman yaptığım gibi süt sağıp tesislere taze süt
götürdüm. Vural da benim gibi süte bayılırdı. Bana hep sütün kendisini tüm kötülüklerden
koruyacağını söylerdi. Ama kötülük onu çok erken buldu... Hamit o gün kahvaltıda olan diğer
şeyleri de hatırladığı kadarıyla anlattı. Faruk, kaleci antrenörüne teşekkür edip kendisine kapıya
kadar eşlik etti.
Sorgu odasındaki ikinci kişi Deniz Alem'di. Sessiz, sakin bir yapısı olan yardımcı
antrenör, bugün yaşananların oldukça etkisinde kalmıştı. Bu küçük oda da stresinin daha fazla
artmasına neden oluyordu. Faruk odaya girdi, sakinleştirici birkaç sözden sonra sözü Deniz'e
bıraktı. 'Sabah kahvaltıda sıra dışı herhangi bir şey olmadı. Yine rutin bir gündü. Yalnız Sonat
Hoca'nın bugün izinli olmasından dolayı oyuncular arasında, taşkınlığa kaçan neşeli bir hava
vardı. Sonrasında zaten abarttıklarını fark edip sessizce kahvaltılarına devam ettiler. Kahvaltıyı
bugün Köksal hazırlamıştı. Yaklaşık iki aydır kahvaltıya hiç müdahale etmemişti. Ama bu sabah
ısrarla kahvaltıyı hazırlamak istiyordu. Bugün antrenörümüz olmadığı için tesislerde en yetkili
kişi benim. Benden izin istedi, ben de verdim. Anlatacaklarım bunlardan ibarettir. Olanlarla ilgili
gerçekten çok üzgünüm, umarım bunu yapan kişi bir an önce bulunur.'
Faruk'un telefonu çaldı; otopsiyi yapan doktor arıyordu. Sonuçlar çıkmıştı. Faruk koşar
adımlarla doktorun odasına gitti. Doktor raporu baş komisere uzattı. Bir yandan da anlatmaya
başladı. 'Vural Kızılırmak. 25 Aralık 1994, Adana doğumlu. 18 yaşını yeni bitirmiş. Otopsi iki saat
sürdü. Ağız kenarındaki morluklar, parmaklarındaki şişlik ve kızarıklık zaten ölümün şüpheli
olduğunu gösteriyordu. Şimdi gelen tahlil raporlarıyla birlikte de doğal yollardan ölmediği
kesinleşti. Eğer intihar etmediyse kesin olarak öldürüldüğünü söyleyebilirim. 5. satırdaki kan
değerlerine dikkat ettin mi? Kanında ciddi oranda 'gustar' maddesi tespit edilmiş. Bu da
hücrelerin oksijen almasını engelleyip dolaşımı yavaşlatmış, en sonunda da kalbi durmuş. Ölüm
nedeni kalbinin durması; ama bu kesinlikle doğal bir kalp krizi değil. Konuyu iyi bir şekilde
araştırmalısın Faruk. 'Gustar' o kadar kolay elde edilebilen bir kimyasal değildir, bunun için ciddi
paralar harcamak gerekiyor. Aynı zamanda sol üst baldırında bir şırınga deliği var. Ölmeden 6 ila
9 saat önce yapılmış gibi görünüyor.' Faruk sorgusuna devam etmek için doktora teşekkür edip
odadan ayrılırken doktor arkasından seslendi. 'Bir de unutmadan söyleyeyim, aldığı bir besin
kimyasalın tepkimesini hızlandırmış. Ağız kenarındaki morluklar bu yüzden oluşmuş. Süt ve süt
ürünleri gustar'ın etkisinin artmasına neden olur. Kanındaki doz aslında tek başına da onu
öldürmeye yetecek bir seviyedeymiş; ancak katilimizin bunu yiyecekle destekleyip işini garanti
altına alma ihtimali de büyük. Umarım bu ipuçları sana yardımcı olur.' Faruk doktorun
odasından ayrıldığında takımdaki oyuncuların sorgusunu yapan komiserlerden birisi aradı.
Oyuncularla ilgili şüpheli bir durumun olmadığını söyledi. Zaten Faruk da yılların verdiği
tecrübe ile bu işin içinde oyuncudan ziyade bir çalışanın olduğundan emindi. Oyunculardan
herhangi birinin cinayetin faili olduğunu düşünmüyordu bile. Bu nedenle çalışanların sorgusunu
kendisi yapıp, diğerlerininkini komiserlere bırakmıştı. 'Tamam, siz yine de oyuncuların
sorgulamalarına devam edin. Bir de bugün tesislerde olmayan 3 çalışan varmış. Onlara da ulaşıp
büroya gelmelerini sağlayın...'
'Ne!! Gustar mı?' Sorgu odasındaki Mete, Faruk'un uzattığı raporu okuyunca şoke
olmuştu. 'Bu, bu nasıl olabilir? Bunun şüpheli bir ölüm olduğunu tahmin etmiştim; lakin böyle
bir şey aklımın ucundan dahi geçmezdi.' Faruk doktoru sakinleştirdi ve sözü devraldı. 'Lütfen bu
sabah yaşananları tüm detaylarıyla anlatınız doktor.' Mete ellerini tahta masa üstünde birbirine
kavuşturmuş ve hafif öne eğilmiş şekilde söze başladı. 'Bu sabah birkaç arkadaşımız dışında tüm
ekip kahvaltıdaydık. Menüde Köksal'ın meşhur krepi ve omleti vardı, uzun zamandan sonra
lezzetli bir kahvaltı yaptık. Olağandışı hiçbir şey olmadı, hatta herkes oldukça neşeliydi bile.'
Arkasına yaslanmak için doğrulduğunda Mete inanılmaz bir acı hissetti. 'İyi misin doktor?' diye
sordu Faruk. 'A evet iyiyim önemli bir şey değil; bu sabah talihsiz bir kaza yaşadım. Kahvaltımı
alıp mutfaktan çıkacağım esnada Amil ile çarpıştık ve yeri boyladım. Belimi incitmiş olabilirim.
Bizim Rambo insana hiç acımaz.' Gülüştüler. Söze Faruk devam etti. 'Dün gece Vural'a bir
enjeksiyon yapmışsınız. Bunun sebebini öğrenebilir miyim doktor?' Mete şaşırmıştı. 'Yanlışınız
var komiser, ben Vural'a uzun zamandır iğne yapmadım. Zaten antrenörümüz de çok önemli bir
durum olmadığı sürece oyuncuların iğne ile oynamasını istemiyor.' 'Emin misiniz doktor,
otopside bir enjeksiyon izine rastladık' diye bastırdı Faruk. 'Yüzde yüz eminim komiser, böyle bir
şeyi unutma ihtimalim, ya da bununla ilgili yalan söyleme gereksinimim yok.' diye sert bir
şekilde cevap verdi doktor. 'Bir de şunu sormak istiyorum. Dün akşam Hamit Bey rahatsızlandığı
için sizi aramış doğru mu?' diye devam etti baş komiser. 'Evet doğru, anlattığına göre çok
halsizdi ve grip belirtileri vardı. Ben de kendisine bugün için gelmeyip dinlenmesini söyledim.
Hem oyunculara da hastalığın bulaşma riski vardı. Ancak Hamit sabah kendini iyi hissettiği için
gelmiş. Yoksa onunla ilgili de mi şüpheniz var komiser?' 'Yo, yo hayır' dedi Faruk ve devam etti.
'Ne siz ne de başkası, şu an için kimseden şüphem yok. Sadece tüm detayları öğrenmek
istiyorum, birisinden şüphelenmek için henüz çok erken doktor.' Faruk doktora teşekkür etti ve
Mete odadan ayrıldı.
Sıradaki çalışan, psikolog Enginsu Kurtoğlu'ydu. Baş komiserin karşısına oturdu ve
anlatmaya başladı. 'Hala şoktayım komiser, Vural'ı antrenman sahasında ben buldum. Yerde
öylece yatıyordu, o görüntü gözümün önünden gitmiyor. Gencecik çocuktan ne isterler aklım
almıyor. 'Maalesef bu tür olaylarla istemesek de karşılaşıyoruz Enginsu Bey. Bana sabah
yaşananları tüm ayrıntısıyla anlatın lütfen.' diye müdahale etti baş komiser. 'Bugün yine sıradan
bir gün sayılırdı. Tek farklılığın, aylar sonra lezzetli bir kahvaltı yapma imkanı bulmuş
olduğumuzu söyleyebilirim. Köksal müthiş bir aşçıdır. Olayla ilgili size ne kadar yardımı dokunur
bilemiyorum ama bugün dikkatimi çeken iki şey oldu. Birincisi yardımcı antrenörümüz Deniz,
oldukça durgundu. Hatta düşünceli gibiydi. Kahvaltısını bile yarım bıraktı. Derin derin bir şeyler
düşünüp tabağındakilerle bilinçsiz bir şekilde oynuyordu. Dikkatimi çeken ikinci şeyse bizim
Rambo'ydu. Pardon Amil demek istedim. Bugün Deniz ne kadar durgunsa, Amil de sabah
sporundan geldikten sonra bir o kadar telaşlıydı. Kafası karışmış gibi bir hali vardı. Masaya
oturmak için hareketlendi sonra vazgeçip hızla mutfağa girdi, uzun süre de yanımıza gelmedi.
Sanırım o esnada doktoru bile sakatlamış. Kesinlikle normal değildi. Bir de elinde bir şey saklıyor
gibiydi; ama tam emin değilim. Yanlış görmüş de olabilirim, kimsenin günahını almak
istemiyorum.. Faruk bir soru ile Enginsu'nun sözünü kesti. 'Bildiğim kadarıyla takım
psikoloğusunuz. Peki, Vural terapilerde nasıldı? Size özel bir sorunu için hiç gelmiş miydi?
Enginsu cevap verdi. 'Açıkçası komiser, Vural herkesle anlaşabilen cana yakın bir insandı. Sadece
Sonat Hoca ile aralarında sorun vardı. Bunun için bir keresinde benim yanıma gelmişti. Bu
durum formunu olumsuz etkiliyordu. Birkaç seanslık terapi ile ve olumlu telkinlerle moralini
düzelttiğimi düşünüyorum. Ama yine de antrenmanlarda ufak tefek atışmaları olmuyor değildi.
Bunun dışında takımın geri kalanlarıyla olduğu gibi rutin görüşmelerimiz oldu. Farklı herhangi
bir özel görüşme hatırlamıyorum...' Faruk, Enginsu'ya teşekkür etti. Önde psikolog, arkada
komiser olmak üzere sorgu odasını terk ettiler.
Faruk'un aldığı güçlü solukla harlanan alev, daha fazla tütünü küle döndürmüştü. Bir
nefes daha alıp yere attığı izmariti botuyla kuvvetlice ezdi. Tekrar derince bir nefes aldı. Bu sefer
akciğerlerini boğucu duman yerine temiz havayla doldurmuştu. 'Birileri hücrelerine oksijen
taşıyamadığı için hayatını kaybediyor. Ve ben bunu yapanı ararken kendi irademle kanımdaki
oksijen seviyesini azaltıyorum. Ne kadar ironik...' diye düşündü. Ayağının altındaki izmarite biraz
daha baskı uyguladı. 'Umarım John Kramer beni bu durum için cezalandırmaz.' dedi
gülümseyerek. Şubenin kapısından girip tekrar sorgu odasına doğru yol aldı...
Tahta sandalye Rambo'nun altında kırılacak gibiydi. Amil, küçük sorgu odasını
süzüyordu. Yaklaşık 10 dakikadır komiseri bekliyordu. Sıkıntıdan, önünde duran tahta masayı tek
eliyle kaldırıp indirmeye başladı. Birkaç saniye sonra kapı açıldı ve Faruk odaya girdi. Amil
panikle masayı olduğu yere bırakıp ayağa kalktı. 'Lütfen rahatsız olmayın' dedi baş komiser ve
devam etti. 'Siz meşhur Rambo olmalısınız. Bana bu sabahtan bahseder misiniz lütfen?' Amil
tekrar sandalyeye oturdu. Sandalyeden belli belirsiz bir gıcırdama sesi geldi. 'Bu sabah her
zamanki gibi kır koşusuna çıktım. Sonra kahvaltı için yemekhaneye geçtim. Kahvaltımı yaptım.
Daha sonrasında ise sizin de bildiğiniz talihsiz olaya şahit olduk. Bu yetersiz açıklama Faruk'u
tatmin etmemişti. 'Peki, bugün hiç sıradışı bir şey oldu mu Amil Bey? Bazı arkadaşlarınız bugün
sizi biraz telaşlı bulmuşlar. Kazayla doktoru bile sakatlamışsınız. Bu kadar telaşlanmanıza neden
olan şey neydi? Amil hafif hafif terlemeye başladı. 'Önemli bir şey yoktu.' diye söze başladı. 'Tam
kahvaltı için masaya geçecektim ki masamda portakal suyu olmadığını fark ettim. Onun için
mutfağa gittim. O esnada Mete Doktor ile çarpıştık. Ama telaşlı bir halim yoktu. Zaten doktor
ufak tefek bir şey. Çarpıştığımızda yere düşmesi için telaşlı olmama bile gerek yok. Sonra
portakal suyumu alıp kahvaltımı yaptım.' 'Yemekhaneye girdiğinizde elinizde bir şey varmış,
onunla da ilgili bilgi verir misiniz? diye sordu Faruk. Amil sinirlenmeye başladı. 'Ne yani komiser
benden mi şüpheleniyorsunuz? Elimde sevgilimden gelen bir mektup vardı, sonra gidip onu
yaktım. Oldu mu? İnanmak, inanmamak sizin elinizde. Hem bir şüpheli arıyorsanız gidip
Sonat'la konuşun. Vural'la sürekli problem yaşayan oydu. Burada bizimle boşa zaman
kaybediyorsunuz.' Amil bir hışımla yerinden kalktı ve odadan çıktı. Çıkarken kapıyı o kadar sert
çarpmıştı ki, ses hala Faruk'un kulaklarında yankılanıyordu. Yaptığı bu son görüşmeyi birkaç
dakika düşünüp hızlıca analiz ettikten sonra Faruk da yerinden kalkıp şahsi odasına gitti...
Bir memur kapıyı çalarak içeri girdi. 'Baş komiserim, takım çalışanlarından Sonat Kenar'a
ulaştık. Kendisi şehir dışındaymış ve ancak yarın burada olabileceğini söyledi. Diğer iki çalışan
Murathan Remzioğlu ve Sinan Zora'ya ulaşamıyoruz.' 'Adreslerini tespit edip, birer ekip
gönderin.' dedi Faruk ve devam etti. 'Bu olay bizi biraz zorlayacak. O yüzden öncelikle tüm
çalışanların ifadelerini eksiksiz bir şekilde almalıyız. Bugünkü olay ve görüşmeler beni yeterince
yordu. Henüz ifadesini almadıklarımızı gönderebilirsin. Kalanlarla yarın görüşeceğim; ama
şehirden ayrılmamalarını özellikle belirt. Bir de şu kondisyon antrenörünü izlemeye alın. Onda
garip bir durum var.' Polis memuru, amirinin dediklerini yapmak üzere odadan ayrıldı. Faruk'un
kafası karışmıştı. Camdan dışarıyı izlemeye başladı, bir yandan da düşünüyordu... Pencerenin
önüne bir serçe kondu. Ağzında bir çöp tutuyordu. Kim bilir belki de yuvasını sağlamlaştıracaktı.
Küçük kuş ağzındaki çöple birlikte kafasını sağa sola hızlıca salladı. Sonra konduğu yerden uçup
gökyüzüne kanat çırptı. Birileri bu dünyaya veda ediyordu. Dışarıda ise hayat, geriye kalanlarla
birlikte devam ediyordu....
(Devam edecek...)
1 İPUCU 1 BİLGİ (IVERSONvolki3131)
1 bilgi
Gerçek hayatta olduğu gibi Goalunited'da da oyuncular kart görebilir. Eğer bir oyuncu lig maçında
kırmızı kart görürse, sıradaki lig maçında cezalı duruma düşer. Bunun yanı sıra bir sezonda 3 kez sarı
kart gören oyuncuda sıradaki lig maçında cezalı duruma düşer.
Kendini adamayı yükseltmek, kart görmeye sebep olabilir.
Disiplinli hakemler, toleranslı hakemlere göre daha çok kart gösterir.
Oyuncu karakterleri de, faul almakta yada kart görmekte etken olabilir
Bir oyuncu aynı sezon da 3. sarı kartı gördükten sonra ki lig maçında cezalı olur.
Bir oyuncu lig maçında kırmızı kart görürse sonra ki lig maçında cezalı olur.
İkinci sarıdan kırmızı kart gören oyuncu; kırmızı kart görmüş gibi cezalandırılır.
Cezalı durumdaki oyuncular, dostluk ve kupa maçlarının yanı sıra tüm united maçlarında da
görev alabilir.
Normal sezondan kalan silinmemiş kartlar, play off maçlarında da geçerli olur.
Yeni sezon başlangıcında tüm sarı ve kırmızı kartlar silinir.
Dostluk maçları, united maçları ve kupa maçlarında görülen kartlar, sonraki maçlar için önem
teşkil etmez.
Sarı kart gören oyuncu daha ihtiyatlı davranacağı için, oyundaki etkinliği maçın geri kalan kısmında
düşüş gösterecektir. Tabi ki görülen bir kırmızı kart, iki rakip takım arasındaki güç dengelerini
değiştirebilir.
1 ipucu
Oyuncular antrenman ve maç sırasında kendilerini sakatlayabilirler. Düşük diriliklerde, bu olasılık
daha yüksek olup ve yüksek olasılıkla sakatlıklar daha uzun süreli olabilir. Genel olarak yaşlı
futbolcuların iyileşme süresi gençlere oranla daha uzun sürer. Sakat oyuncular antrenmana katılamaz
ve maçta oynayamazlar.
Sakat oyuncular listede kırmızı artı işareti ile gösterilecektir - yanındaki sayı sakatlığın haftalık
tahmini süresini verir. Verilen bu süre kötümser bir süredir fakat bir doktor bu süreyi hızlandırarak
tahmin edilen süreden önce oyuncunun uygun pozisyona gelmesini sağlar.
Sakatlığın son haftalarında kırmızı işaret yara bandına dönüşür. Bu oyuncunun hafif sakat olduğu
gösterir. Bunun da anlamı oyuncunun antrenmanlara ve maçlara katılabileceğidir fakat yüksek bir
performans göstermesi mümkün değildir. Ayrıca sakatlandığı takdirde daha uzun süreli bir sakatlığa
yol açabilir. Sakat oyuncular maçta -%10, antrenmanlarda -%50 düşük verim yaşarlar.
Sakatlıklar United maçlarında olursa maçtan sonra kaybolurlar.
Eğer oyuncu maç sırasında sakatlanırsa değişikliğe gidilir. Diriliği, kondisyonu, tecrübesi ve pozisyon
tecrübesi oynadığı dakika üzerinden hesaplanır.